Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Sultan Bayındır, “Ölümünün on altıncı yılında hepimizin ona borcu var. Bugün ülkeyi ağır bir kıskaç içinde kıvrandıran tek adam rejiminden kurtarmak, halklar arasında barış ve kardeşlik köprüsü kurmak, Cumhuriyeti ikinci yüz yılında şimdiye kadar sahip olamadığı demokrat niteliğine kavuşturmak konusunda her zamankinden daha ağır bir sorumluluk altındayız” dedi.
Birkaç tetikçiye verilen hapis cezası ile suikastın üzeri kapatılamaz
Birkaç tetikçiye verilen hapis cezası ile suikastın üzerinin kapatılamayacağını söyleyen Bayındır, “Cezasızlık davalarının çoğaldığı ülkelerde faşizm kurumsallaştırılıyor demek. Toplumsal travmalarımızda eksikliğini hissettiğimiz gerçek bir yüzleşmeyi, Hrant’ın katledilmesine yol açan süreç için de gerçekleştiremezsek, onu ölüme götüren yolun taşlarını döşeyen adaletsizlikle, tekçilikle, ötekine tahammülsüzlükle ve baskıyla büyüyen bu rejimi değiştiremezsek hiç kimse adaletin tam ve gerçek anlamıyla sağlanmış olduğundan bahsedemez” ifadelerine yer verdi.
O, sadece bir Ermeni olduğu için hedef seçilmedi
Bayındır, “Hrant, tekçiliğe, bağnazlığa, ırkçılığa, baskıya ve nefrete karşı verdiğimiz mücadelede yitirdiğimiz en büyük değerlerimizden biriydi. O, sadece bir Ermeni olduğu için hedef seçilmedi. O, bu ülkedeki farklılıkları hakkında “Ben üç dil biliyorum. Ermenice, Kürtçe ve Türkçe. Benim içimde bu üç dil hiç kavga etmiyorlar. Barış içinde yaşıyorlar” dediği ve ısrarla halklar arasındaki barış köprüsü kurmak istediği için katledildi” şeklinde konuştu.
Mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Sultan Bayındır, konuşmasını şöyle bitirdi: “Türkiye’yi bugünkü iklimden kurtaramadığımız, evrensel hukukun, adaletin, özgürlüğün ve barışın hüküm sürdüğü bir ülke haline getiremediğimiz her gün, Hrant’a ve tarihe karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmayacağız. Yeşil Sol Parti olarak, Türkiye halklarının kardeşliği ve toplumsal barış mücadelesinde kaybettiğimiz Hrant’ı katledilişinin on altıncı yılında saygıyla anıyor, onun hayalini kurduğu barış ve kardeşlik iklimini gerçekleştirene kadar mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.” Fatma Karabacak
