Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, Türkiye’de son 10 yılda HIV vakalarında yüzde 460 artış görüldüğünü belirterek bulaş yolları, belirtiler ve tedavi sürecine dair kritik uyarılarda bulundu.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, HIV ve AIDS konusunda önemli bilgiler paylaşarak özellikle son yıllarda Türkiye’deki hızlı artışa dikkat çekti. Dr. Özer, dünya genelinde genç kadınlarda HIV enfeksiyonu oranının genç erkeklere göre üç kat daha yüksek olduğunu belirterek, Türkiye’nin düşük yayılım grubunda yer almasına rağmen son 10 yılda HIV enfeksiyonlarında yüzde 460 artış yaşandığını vurguladı.
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı’nın 2022 verilerine göre dünya genelinde 38,4 milyon kişinin HIV ile yaşadığı, bu grubun yüzde 54’ünü kadınların oluşturduğu biliniyor. Türkiye’de ise 7 Kasım 2024 itibarıyla 45 bin 835 HIV pozitif kişi ve 2 bin 438 AIDS vakası bulunuyor. Vakaların yüzde 81,8’i erkeklerden oluşurken, toplumda HIV hakkında doğru bilgi oranının son derece düşük olduğu ifade ediliyor.
HIV’in; kan, sperm, vajinal sıvı ve anne sütü gibi vücut sıvılarıyla bulaştığını belirten uzman, en yaygın bulaş yolunun korunmasız cinsel ilişki olduğunu söyledi. Kan yoluyla bulaş, ortak enjektör kullanımı ve anneden bebeğe gebelik-doğum-emzirme dönemlerinde geçiş de diğer yollar arasında yer alıyor. Tokalaşma, sarılma, aynı tuvaleti kullanma veya havuz-hamam gibi ortamların HIV bulaştırmadığı özellikle vurgulandı.
HIV enfeksiyonu uzun süre belirti vermeyebilir, ilk dönemde grip benzeri şikâyetler görülebilir. İlerleyen aşamalarda kilo kaybı, uzun süren ateş, gece terlemesi, ağız içi plaklar ve sık enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Tanıda ELISA testi ilk basamağı oluşturur, pozitif durumda Western Blot ile doğrulama yapılır. Günümüzde antiretroviral tedavi ile hastalığın kontrol altına alınabildiği ve düzenli tedaviyle yaşam süresinin sağlıklı bireylere yaklaştığı ifade edildi.
HIV pozitif olmanın gebeliğe engel olmadığı, viral yükün baskılandığı durumlarda anneden bebeğe bulaş riskinin yüzde 1–2’ye kadar düşürülebildiği bildirildi. Tedavinin düzenli uygulanması, elektif sezaryen tercih edilmesi ve emzirmeden kaçınılması bulaşmayı önemli ölçüde azaltıyor.
HIV’in etkin tedavilerle kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğu hatırlatılarak, doğru bilgiye erişimin artırılmasının ve erken tanının halk sağlığı açısından kritik önem taşıdığı belirtildi. Cumhuriyet
