10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında açıklama yapan Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi, ‘’Siyasal iktidarı, kamu kurum ve kuruluşlarını ve yasadışı şekilde araçsallaştırılan yargı organlarını hukuka uymaya ve halkın iradesine saygı duymaya çağırıyoruz’’ dedi.
İçinde bulunduğumuz hukuk düzeninin, halkın haklarına saldırının ve halkın iradesini yok saymanın meşrulaştırma aracı haline geldiğine dikkat çeken Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Öznur Serindağ, ‘’ 31 Mart 2024’te gerçekleşen yerel seçimlerle, halkın temel haklarından olan seçme-seçilme hakkı tecelli etmiş, tüm illerde ve ilçelerde sandık neticesi başkanlıklar teşekkül etmiştir. Ancak siyasi iktidarın seçim sonrası hukuku siyasi bir silah olarak kullanması ve halkın iradesini yok sayması adeta zulmü katmerlemiştir’’ şeklinde konuştu.
Şu ana kadar Mardin, Esenyurt, Batman başta olmak üzere 10’u aşkın belediyeye kayyım atandığını hatırlatan Serindağ, ‘’Kayyım atamaları, hukuk sistemimizde ilk olarak 2016 yılında çıkarılan 674 sayılı KHK 38. maddesi ile yer alıyor. Bu sistem OHAL dönemi boyunca uygulanmış, daha sonrasında OHAL dönemi sona ermesine rağmen ilgili madde gerekçe gösterilerek yüzlerce belediyeye haksız şekilde kayyım atandı. Kanun hükmünde kararnameler ile yapılan değişiklikler Anayasa 7. madde gereğince hakkın özüne dokunamayacağı halde hukuk dışı bu uygulamaya 2021 yılında Belediye Kanununun 45. maddesine ek fıkra eklenerek yasal kılıf bulunmaya çalışıldı’’ açıklamasını yaptı.
Kayyım atamalarına gerekçe gösterilen 45. maddenin hukuka aykırı ve keyfi şekilde uygulandığını, adaylar tarafından seçim öncesi yüksek seçim kurullarına yapılan başvuru sonuçlarının yok sayıldığını sözlerine ekleyen Serindağ, ‘’Yüksek Seçim kurulu seçimlerden önce başvuran aday adayların seçilme yeterliliğine ilişkin ilke ve kriterleri belirlemektedir. YSK’nın seçilme yeterliliği olduğuna karar vermiş olduğu adayların seçimleri kazanmasının akabinde seçilme yeterliliği olmadığı gerekçesi ile adayların yerine kayyım atanması alenen hukuka aykırı’’ ifadelerini kullandı.
Hukuksuz kayyım uygulaması gelecekte daha katmanlı sorunlara yol açacak
Serindağ, ‘’Yetkili organ YSK’nın “seçilebilir yeterliliğe sahiptir” şeklindeki kesin kararına rağmen seçilmiş belediye başkanlarının görevlerini yapamayacağı iddiasıyla halkın iradesi gasp edilmeye ve bir şekilde kayyım yönetimi kurulmaya çalışılıyor. Zira kayyım atamalarına gerekçe olarak gösterilen dava dosyalarının seçimler yapılmadan önce de mevcut olduğu kamuoyunun bilgisi dahilinde. Halkın oyları ile seçilmiş olanlara kayyım atanması seçme hakkının kullanılmasını engellemeye yönelik olup demokratik topluma olan inancı zedeliyor. Seçmenler anayasada tanımlı en temel haklarını dahi kullanmaktan imtina etmeye zorlanmaktadır. Bu yönü ile de seçilmişlere yönelik uygulanan hukuksuz kayyım uygulamasının gelecekte daha katmanlı sorunlara yol açacağını öngörmekteyiz’’ değerlendirmesinde bulundu.