İhraç edilen öğretmen sayısı 
asker sayısından fazla


KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, düzenlediği basın toplantısında, “Bugüne kadar çıkarılan KHK’ler ile eğitim alanında 34 bine yakın hukuksuz ihraç yaşanırken, ihraç edilen öğretmen sayısının darbe girişimi nedeniyle ihraç edilen asker sayısından fazla olması dikkat çekicidir” dedi.
“100 binin üzerinde kamu emekçisi 
işinden, geleceğinden edilmiştir”
Ersönmez, “15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişiminin ardından, OHAL’in ilan edildiği tarihten bugüne kadar çıkan 26 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, önemli bir bölümünün darbe girişimi ile ilgisi kurulmaksızın, hiçbir somut delile dayanmadan, adil yargılama süreçleri işletilmeden DİSK üyesi 2 bine yakın işçi, KESK üyesi 3 bin 942 kamu çalışanı, TMMOB üyesi 3 binin üzerinde mühendis, mimar ve şehir plancısı ve 3 bin 315 hekim ihraç edilmiş durumdadır. Toplamda 100 binin üzerinde kamu emekçisi işinden, geleceğinden edilmiştir” ifadesini kullandı.
Eğitim alanında 34 bine 
yakın hukuksuz ihraç yaşandı
Devlet kurumlarının bütün kararlarını alırken ve uygularken hukuk ilkelerine bağlı olmak ve herhangi bir konuda soruşturma yürütürken tarafsız ve hukuka uygun davranmak zorunda olduğunu sözlerine ekleyen Ersönmez, “Ancak Türkiye’de özellikle 15 Temmuz sonrasında yaşananlar, idarenin keyfi kararları ile hukukun nasıl yok sayıldığını, temel sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasının bile “suç” kapsamına alınarak doğrudan cezalandırma yöntemlerinin hayata geçirildiğini göstermektedir. Bugüne kadar çıkarılan KHK’ler ile eğitim alanında 34 bine yakın hukuksuz ihraç yaşanırken, ihraç edilen öğretmen sayısının darbe girişimi nedeniyle ihraç edilen asker sayısından fazla olması dikkat çekicidir” diye açıklama yaptı.

Bin 190 Eğitim Sen üyesi hukuksuz
bir şekilde sürgün edilmiştir
Ersönmez, “Okulların açılmasına sayılı günler kala, sendikal eylemler nedeniyle açığa alınan üyelerimize yönelik olarak MEB tarafından büyük bir sürgün furyası başlatılmış, tamamen idari ve siyasi tasarruflarla bin 190 Eğitim-Sen üyesi hukuksuz bir şekilde sürgün edilmiştir. Kamu emekçilerinin iç hukuk ve uluslararası hukukta güvence altına alınan demokratik haklarını kullandıkları için suçlanmaları, ihraç ve sürgün cezaları ile karşı karşıya bırakılmaları kabul edilemez” şeklinde açıklamada bulundu.
Yaşanan sürgünler 
öğrencileri de mağdur etti
Sürgünlerin kendi üyelerini değil, aynı zamanda öğrencileri de mağdur ettiğini ve üyelerinin çocuklarının eğitim hakkının MEB eliyle kesintiye uğratıldığını savunan KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, konuşmasına şöyle devam etti: “Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, KHK ile haksız hukuksuz biçimde atıldıkları işlerine geri dönmek için 10 Mart 2017 tarihinde açlık grevine başladılar. Bugün açlık grevinin sürüyorlar. Açlık grevi yapmaları nedeniyle 23 Mayıs 2017 tarihinde tutuklandılar ve bu tarihten itibaren açlık grevine cezaevi koşullarında devam etmektedirler.”
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işlerine dönmek için açlık grevi yaptığını kaydeden Ersönmez, “Ölmek değil işlerine geri dönmek istemektedirler. İşlerine geri dönmeleri için atılacak adımlar açlık grevini sonlandırmalarını sağlayabilecektir. Açlık grevi nedeniyle uzamış açlık durumunda ortaya çıkan doku yıkımı gün geçtikçe derinleşmekte ve açlık grevini bırakmaları durumunda organları ve vücut dokularının eski haline kavuşması imkansız hale gelmektedir. İşlerine geri dönmeleri bu nedenle yaşamsal önem taşımaktadır” diye konuşma yaptı.
Tüm kamu emekçileri görevlerine
derhal iade edilmelidir
Ersönmez, “KHK ile haksız, hukuksuz şekilde ihraç edilen ve işlerine geri dönmek için açlık grevi yapan ve halen tutuklu olan sendikamız Eğitim-Sen üyeleri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutukluluğu ile ilgili mahkemenin ilk duruşması 14 Eylül 2017 Perşembe günü. Açlık grevi sürecinde yaşamı olumsuz etkiyen cezaevi koşullarından kurtulmaları için, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça acil olarak tahliye edilmelidirler. OHAL derhal kaldırılmalı, darbe girişimiyle ilgisi olmayan KHK’lar geri çekilmeli, sürgünler durdurulmalı hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine derhal iade edilmelidir” diyerek sözlerini tamamladı. Hüseyin Karataş