Ticaret Bakanlığı’nın fıstık ithalatına izin vermesinin ardından ABD’den ithal edilecek fıstıkta gümrük vergilerinin kaldırılmasına Antep fıstığı üretiminin yüzde 90’ının yapıldığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki üreticiler tepki gösterdi
‘Çiftçiye yazık ediyorsunuz’ diyerek sözlerine başlayan Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik, Antep fıstığında ithalat kararının tarımı çökertmeye hizmet edeceğinin altını çizdi. ‘’İthalata açılma riski, üreticilerin uzun vadeli yatırımlara yönelmelerini caydırabilir. Çünkü yatırımın geri dönüşü, piyasa koşullarına ve fiyat istikrarına bağlı. İthalatın serbest bırakılması belirsizliği artırır. Stokçuluk, spekülasyon riskleri artar’’ uyarısında bulundu.
Üreticinin kazancı daha da azalabilir
Vergilerin ya da ithalat kontrollerinin kaldırılması durumunda, daha ucuz ithal ürünlerle rekabet etmek zorunda kalan üreticilerin kar marjlarının daha da azalabileceğini sözlerine ekleyen Bozgeyik, ‘’Antep fıstığı talepleri yurt dışına kayar ve hala pazarlama sorunları olan yerli üretim Antep fıstığı üretiminden çiftçiler uzaklaşmaya başlar. Yerli üretimin kalitesi ithal ürünlerle fark edilir şekilde farklılaşmazsa, bazı alıcılar ithal ürünlere yönelir. Bu da yerli üreticilerin pazar payının zarar görmesine yol açabilir’’ dedi.
Dışa bağımlılığın artması üreticileri dış alımlar karşısında daha savunmasız hale getirir
‘Üretici, mahsulü ellerinde tutup fiyatların kar etmediği dönemlerde satmayı düşünüyor. Ancak ithalatın arzı artırması bu stratejiyi yararsız hale getirebilir’ değerlendirmesini yapan Bozgeyik, ‘’Uzun vadede tarım sektöründe dışa bağımlılığın artması üreticileri dış alımlar karşısında daha savunmasız hale getirir. Ülkemiz dünyanın önemli Antep fıstığı üreticilerinden biri olmasına rağmen, son dönemde üretimde düşüşler yaşandığı doğru. Ancak gerekli alt yapının yetersizliği sulama yatırımlarının halen istenilen seviyede olmaması, “yok yılı” ve zirai don etkisiyle rekoltenin azaldığı ifade edildiği gerçekliği var’’ tespitini yaptı.
2025’in ilk yarısında Antep fıstığı ihracatı, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 arttı
İthalat kararının siyasi bir karar izlenimi verdiğine dikkat çeken Ziraat Mühendisi Bozgeyik, ‘’Tarım üzerinden siyaset yapmak Antep fıstığı üreticisinin sorunlarını görmezlikten gelmek, emeğini yok saymak ve mağdur etmektir. İhracat rakamlarına baktığımızda 2025’in ilk yarısında Antep fıstığı ihracatı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artmış durumda. Bu durumda, Türkiye özelinde ithalat kararları politika yapıcıların dengeli davranmasını gerektiriyor. Üreticiyi koruyacak, fiyat aşırı oynaklıklarını sınırlandıracak düzenlemeler ithalatla değil tarımsal yatırımları iyileştirerek olur’’ şeklinde konuştu.
Verim ve kaliteyi yükseltecek uygulamaları yaygınlaştırmak gerekir
İthalata karşı çözüm önerilerini sıralayan Bozgeyik, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Aşırı fiyat artışı ya da arz açığı durumlarında geçici ithalat izinleri verilebilir; bu izinlerin süresi ve miktarı düzenlenebilir. Toprak Mahsulleri Ofisi gibi kurumlar belirli dönemlerde Antep fıstığını alarak piyasaya müdahale edebilir, stok oluşturabilir. Böylece üreticiler fiyat düşüş riskinden kısmen korunur. Verim artışı, sulama altyapısı, kalite iyileştirme yatırımları için üreticilere destekler sağlanabilir. Tarımsal sigorta, kuraklık sigortası gibi mekanizmaların yaygınlaştırılması önemli. Yerli Antep fıstığının kalite avantajları vurgulanarak pazarlama desteği verilebilir. Bilgi, eğitim ve yayım hizmetleri ile çiftçiler üretime teşvik edilir. Çiftçilerin modern tekniklere erişimini artırmak, verim ve kaliteyi yükseltecek uygulamaları yaygınlaştırmak gerekir.’’ Haber Merkezi