Son haftalarda Türkiye genelinde olduğu gibi Antep’te de kadın cinayetlerindeki artış dikkat çekiyor… Antep’te çeteleşme, kadın cinayet ve istismarları gibi olaylar yaşanıyor. Ülke ve kent genelinde yaşanan bu artışlar bize düzeni işaret ediyor. Düzen öyle bir çürütüyor ki çeteleşme normalleşiyor, halka karşı işlenen suçlar kanıksanıyor, kadınlar öldürülüyor, çocuklar istismara uğruyor. Bunların hepsi sıradanlaştırılarak bir üçüncü sayfa haberi gibi sunuluyor
Türkiye Komünist Partisi İl Başkanı Damla Çınar, ‘’Kadın ve çocuk cinayetleri, bireysel birer vahşet değil, derin toplumsal çürümenin göstergesi. Bu çürümenin yıllara yayılan, gittikçe artan şiddeti birden fazla dinamiğin ortaya çıkardığı bir sonuç olarak karşımıza çıkar. Bu birden fazla sonucun en merkezinde ise para ile kurulan toplumsal yapı duruyor. Bu yapının girdiği her alan ülkeyi gün geçtikçe türlü krizlere sokuyor, toplumu dayanışmadan uzak çürümüş bir yapıya dönüştürmeye çalışıyor’’ dedi.
Emekçiyi ilgilendiren her başlık gibi kadın cinayetleri de politik
Ülkenin ve Antep’in büyük sorunlarından birinin geçtikçe sayılarında ve dozunda artış gösteren kadın, çocuk cinayet ve istismar olayları olduğunu dile getiren Çınar, ‘’Emekçiyi ilgilendiren her başlık gibi kadın cinayetleri de politik. Tabi ki yalnız bu politiklik hali yüksek ama kısa süreli seslerin içerisinde yok olmaya terk edilmemeli, politik olduğu kadar dinamikte olmalı. Türkiye’de artan kadın, çocuk, hayvan cinayetlerini yalnızca birkaç sapığın ya da uyuşturucu bağımlısının gerçekleştirdiği münferit eylemler olarak ele alınamaz. Bu canileri, kadın ve çocuk düşmanı alçakları yaratan koşullar, para ile kurulan toplumsal yapının bir sonucu’’ açıklamasını yaptı.
Çeteleşme normalleşiyor, halka karşı işlenen suçlar kanıksanıyor, kadınlar öldürülüyor, çocuklar istismara uğruyor
‘Antep’te de bu sorunların oran olarak fazla olduğu kentler arasında bulunuyor’ diyen Çınar, ‘’Sürekli olarak Antep’te çeteleşme, kadın cinayet ve istismarları gibi olaylar yaşanıyor. Ülke ve kent genelinde yaşanan bu artışlar bize düzeni işaret ediyor. Düzen öyle bir çürütüyor ki çeteleşme normalleşiyor, halka karşı işlenen suçlar kanıksanıyor, kadınlar öldürülüyor, çocuklar istismara uğruyor. Bunların hepsi sıradanlaştırılarak bir üçüncü sayfa haberi gibi sunuluyor’’ ifadelerini kullandı.
Kadın, çocuk ve hayvanların karşı karşıya kaldıkları şiddet, cinayet, taciz ve istismar saldırılarının, toplumun içine itildiği ahlaki çürüme ve yozlaşmadan bağımsız olmadığına dikkat çeken Çınar, ‘’Artışların bir başlığını cezasızlık politikaları oluştursa da biliyoruz ki suça neden olan koşullar ortadan kaldırılmadıkça, en ağır cezalar dahi bu saydıklarımızı yok etmeye yetmez. Ancak suçlular, hak ettikleri cezalarla karşı karşıya kalmazlarsa, 'Adalet' denilen şey bu caniler için ancak teşvik edici bir dayanağa dönüşüyor’’ şeklinde konuştu.
Gericiler yaşamın her yerine düzen tarafından yerleştiriliyor ve etki alanları arttırılıyor
Türkiye Komünist Partisi Gaziantep İl Başkanı Damla Çınar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: ‘’Yetkililerin görevlerini yerine getirmediğinin farkında olan failler, kadın cinayetlerini şüpheli hale getirmeye başvuruyor. Failler bu cesareti kadın ve çocuk düşmanı söylemleri dillerinden düşmeyen vekillerden, nafaka hakkını ve karma eğitimi tartışmaya açan bakanlardan, her geçen gün hayatın her noktasına yerleştirilen gerici tarikat ve cemaatlerden alıyorlar. Çocuklarımızı yaşamdan koparan, çocuk yaşta evliliği normalleştirmeye çalışan gericiler yaşamın her yerine düzen tarafından yerleştiriliyor ve etki alanları arttırılıyor.’’
Kadınlar ayrımcılığın, eşitsizliğin, dinci gericiliğin, kadınları hiçe sayan adaletsizliğin ve artan şiddetin hedefi oluyor
Her türlü krizden en çok kadınların etkilendiğini sözlerine ekleyen Çınar, ‘’Yoksulluk ve işsizliğin yanında kadınlar ayrımcılığın, eşitsizliğin, dinci gericiliğin, kadınları hiçe sayan adaletsizliğin ve artan şiddetin hedefi oluyor. Emeği sömürülen, sosyal güvencesiz çalıştırılan, çocukların ve yaşlıların bakımı dahil evdeki tüm işlerin altından kalkmak zorunda bırakılan kadınlar, bir de çürüyen toplumsal ilişkilerin, işlemeyen adaletin, sömürü mekanizmalarının ve dinci gericiliğin yarattığı zorbalığın oluşturduğu ateşten çemberde hayatta kalma mücadelesi veriyor’’ ifadelerine yer verdi.
Çınar, ‘’Bu düzenin halkın güvenliğini sağlama, sokakları, okulları, iş yerlerini güvenli hale getirme, kadınları, çocukları koruma emekçileri iş cinayetlerinden koruma ihtimali sıfır. Tüm bu sorunların kaynağında yatan gerçekliğin bilinciyle hareket etmek emekten, laiklikten, dayanışmadan yana olmak bizi, çocuklarımızı, yaşam alanlarımızı bu karanlık günlerden kurtaracak tek gerçeklik. Türkiye Komünist Partisi her alanda olduğu gibi uzun süredir mahallelerde, iş yerlerinde, okullarda ‘’Kadın Dayanışma Komiteleri’’ kurarak yukarıda saydığım başlıklar için mücadele ediyor. Bu karanlık günlerde unutmamamız gereken en önemli şey bizi bu bataklıktan yalnızca dayanışma ve örgütlü mücadele kurtarır’’ diye konuştu.