Ortak açıklamada, “Hali hazırda yoksullukla baş etmeye çalışırken, açlıkla mücadele etmek durumunda kaldık. Var olan mesaimize yeni bir mesai daha eklendi; en ucuz ürünü nerede buluruz, hangi saatlerde pazara gidersek daha ekonomik alışveriş yaparız, çamaşır ve bulaşık makinesini saat kaçta çalıştırırsak enerjiden tasarruf ederiz” denildi.
Türkiye, dünyada kadın işsizliğin en yüksek olduğu ülke
Türkiye’nin dünyada kadın işsizlik oranının en yüksek olduğu, kadın istihdamının en düşük olduğu ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Söyleyici, “Kayıt dışı işlerde, güvencesiz ve düşük ücretlerle istihdam ediliyoruz. Aynı işi yaptığımız erkeklerden daha az ücret alıyoruz. Çalışma hayatında olduğumuzda dahi yönetim kademelerinde yer alamıyoruz. Emeğimiz ikincilleşiyor, gelirimiz erkeğin gelirine ek olarak görülüyor. Ev ve bakım işini aksatmamamız için esnek çalışmamız gerekiyor. Bakım yükünün sadece kadınların sırtında olduğu esnek ve yarı zamanlı çalışma biçimi kadınların istihdam alanında maruz kaldığı eşitsizlikleri her geçen gün daha da derinleştiriyor” ifadelerine yer verdi.
Söyleyici, “Geçen yıl Mart’tan bu yıl Mart’a kadar 278 kadın cinayeti 240 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Kadın cinayetlerinde failleri koruyan siyasi iktidar ve yargıya karşı mahkeme önlerinde ve alanlarda ‘Erkek adalet değil gerçek adalet’ ‘Duygu Delen ve tüm şüpheli kadın ölümleri için adalet’ demekten vazgeçmedik. Adalet nöbeti tutan Emine Şenyaşar ile dayanışmadan geri durmadık. ‘Tek bir kadının bile kaybedilmesine, öldürülmesine tahammülümüz yok" dedik, ‘Gülistan Doku nerede?" diye sormaktan vazgeçmedik” dedi.
Eşit, özgür ve barış içinde bir arada yaşamın koşullarının sağlanması için alanlardayız
Grevli, gerçek bir toplu sözleşme yasasının yapılması, TİS görüşmelerinde kadın taleplerinin ayrı bir başlıkta ve gündemle kadın temsilcilerle ele alınması, mutabakat metninde ayrı başlık altında toplanması gerektiğini kaydeden Elif Söyleyici, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “İş ve aile yaşamını uyumlaştırma politikaları kapmasında, ev ve bakım yükümlülüklerini kadına yükleyen bir anlayışla kadınlar için kurgulanan esnek, yarı zamanlı çalışma biçimleri terk edilmesi, eşdeğer işe eşdeğer ücret politikası esas alınması, parçalı istihdam politikalarından vazgeçilmesi, güvenceli çalışmanın esas alınması, kamu kreşlerinin yeniden açılması ve yaygınlaştırılması, doğum izinlerinin 32 haftaya çıkarılması, devredilemez babalık izninin düzenlenmesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptal edilmesi, 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması, 6. yargı paketi adı altında kazanımlarımızı hedef alan nafakanın kaldırılması, ‘Boşanma arabuluculuğu’ saldırıların son bulması, kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikalarının son bulması. Eşit, özgür ve barış içinde bir arada yaşamın koşullarının sağlanması için alanlardayız.” Adem Kesenek
