Yazar ve ressam Banu Kaya, son zamanlarda artan kadın cinayetine ve şiddetine sessiz kalamadığı için yazdığını söyledi.
Gaziantep doğumlu olan ressam ve yazar Banu Kaya, 20 yıldır yazıyor. Daha çok toplumsal olaylar üzerinden yazdığını belirten Kaya, iki şiir kitabı olduğunu söyledi. Şu aralar kadına yönelik şiddet üzerinden bir öykü kitabı yazdığını belirten Kaya, kadınlar yazmaya devam etsinler dedi. Daha çok toplumsal konuları ele aldığını dile getiren Kaya, kendini iyi hissetmek ve yaşadıklarının bilinmesi için yazdığını dile getirdi. İlk yazdığı şiirin ailesinde yaşadığı bir kayıp üzerine olduğunu belirten Kaya, “Bir insanı kaybetmek kadar kötü bir şey olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle insanı en çok etkileyen de kayıplardır. Kaybetmeler, kayıplar bütün bunlar her insanı etkilediği gibi beni de etkiledi. Ve bu beni yazmaya itti. Anlatmak istedim. İçimdekilerini dökmeye çalıştım. Ben dayımları aile boyu, bir trafik kazasında kaybettim. Ve o an yazmam gerektiğine karar verdim. Budur beni yazmaya iten ilk neden. Tabi kayıplar devam etti. Devam ettikçe ben de yazmaya devam ettim. Bugün bile herhangi bir şeye tanık olsam yazmaya başlıyorum” dedi.
‘Ben yazmakta zorlanmıyorum ama
yazdıklarımı çıkarmakta zorlanıyorum’
Kadın yazarların her geçen gün arttığına değinen Kaya, “Bu yazarların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kadınlar yazamaz denilse bile tıpkı Halide Edip Adıvar gibi kadın yazarların varlığı buna bir cevap olduğu düşüncesindeyim. Tabi ki zorluk çektiler hala da çekildiğini düşünüyorum. Yazar kadınların eskiden olduğu gibi şuanda da değerinin olmadığı fikrindeyim. Her ne kadar bu bir nebze de azalmış olsa da halen devam eden bir değersizlik var. Ben yazmakta zorlanmıyorum ama yazdıklarımı çıkarmakta zorlanıyorum” ifadesinde bulundu.
‘Bugün ortada
bir cins kıyımı var’
Artarak yaşanan kadın cinayeti ve şiddetine kayıtsız kalamadığını belirten Kaya, “Daha çok toplumsal olayları yazdığımı söylemiştim. Kadınlar da bu toplumun bir ferdi. Dolayısıyla onlara yaşatılan herhangi bir şey beni de etkiliyor. Bugün ortada bir cins kıyımı var. Eminim ki herkesi etkileyen bu toplumsal olayların başında kadın cinayetleri geliyor. Hiç kimsenin kadınlara yönelik şiddet ve cinayete sessiz kalmadığını düşünüyorum. Bu konuda herkesin bir söyleyeceği vardır. Elbette benim de var. Ve şuanda bu konu üzerinde çalıştığım öykü kitabım var. Televizyon izlemiyorum. Yaşananlardan uzak durmaya çalışıyorum. Ancak şiddet ve cinayet kapınızın önünde olduğu için pek de uzak duramıyorsunuz. Görmek istemiyorsun ama görmemezlikten de gelemiyorsunuz. Bu yüzden de yazıyoruz. İki kadın var biri eşinden şiddet görüyor diğeri de ailesinden şiddet görüyor. İkisi de en yakınları tarafından şiddet görüyor. Bu kadınlar haklarını bilmiyor. Nereye başvuracağını da bilmiyor. Bu yüzden yaşadıkları şiddette sessiz kalıyorlar ve korkuyorlar. Ben şiddete tanık olan bir kadın olarak bu kadınların yaşadığı şiddetin bilinmesi ve bitmesi için yazıyorum. Asıl amacım bu” dedi.
‘Kadınların sessizliğini
yazarak bozmak istedim’
Kaya, öyküsünden şu şekilde bahsetti: “Öyküm çalışan bir kadının eşi tarafında uğradığı şiddeti anlatıyor. Çok yakınımda olan bir kadının uğradığı sistematik şiddeti anlatmaya çalıştım. Beni etkileyen kadının sessizliği ve korkusuydu. Bu kadın gibi çoğu kadın yaşadıklarını anlatmaya cesaret edemiyor. Haklarını biliyor fakat kullanmıyor. Ben kadınların kendini korumak için giyindikleri bu sessizliği yazarak bozmak istedim. Kitap ileriki tarihlerde biter.” Esra Aydın
Gaziantep doğumlu olan ressam ve yazar Banu Kaya, 20 yıldır yazıyor. Daha çok toplumsal olaylar üzerinden yazdığını belirten Kaya, iki şiir kitabı olduğunu söyledi. Şu aralar kadına yönelik şiddet üzerinden bir öykü kitabı yazdığını belirten Kaya, kadınlar yazmaya devam etsinler dedi. Daha çok toplumsal konuları ele aldığını dile getiren Kaya, kendini iyi hissetmek ve yaşadıklarının bilinmesi için yazdığını dile getirdi. İlk yazdığı şiirin ailesinde yaşadığı bir kayıp üzerine olduğunu belirten Kaya, “Bir insanı kaybetmek kadar kötü bir şey olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle insanı en çok etkileyen de kayıplardır. Kaybetmeler, kayıplar bütün bunlar her insanı etkilediği gibi beni de etkiledi. Ve bu beni yazmaya itti. Anlatmak istedim. İçimdekilerini dökmeye çalıştım. Ben dayımları aile boyu, bir trafik kazasında kaybettim. Ve o an yazmam gerektiğine karar verdim. Budur beni yazmaya iten ilk neden. Tabi kayıplar devam etti. Devam ettikçe ben de yazmaya devam ettim. Bugün bile herhangi bir şeye tanık olsam yazmaya başlıyorum” dedi.
‘Ben yazmakta zorlanmıyorum ama
yazdıklarımı çıkarmakta zorlanıyorum’
Kadın yazarların her geçen gün arttığına değinen Kaya, “Bu yazarların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kadınlar yazamaz denilse bile tıpkı Halide Edip Adıvar gibi kadın yazarların varlığı buna bir cevap olduğu düşüncesindeyim. Tabi ki zorluk çektiler hala da çekildiğini düşünüyorum. Yazar kadınların eskiden olduğu gibi şuanda da değerinin olmadığı fikrindeyim. Her ne kadar bu bir nebze de azalmış olsa da halen devam eden bir değersizlik var. Ben yazmakta zorlanmıyorum ama yazdıklarımı çıkarmakta zorlanıyorum” ifadesinde bulundu.
‘Bugün ortada
bir cins kıyımı var’
Artarak yaşanan kadın cinayeti ve şiddetine kayıtsız kalamadığını belirten Kaya, “Daha çok toplumsal olayları yazdığımı söylemiştim. Kadınlar da bu toplumun bir ferdi. Dolayısıyla onlara yaşatılan herhangi bir şey beni de etkiliyor. Bugün ortada bir cins kıyımı var. Eminim ki herkesi etkileyen bu toplumsal olayların başında kadın cinayetleri geliyor. Hiç kimsenin kadınlara yönelik şiddet ve cinayete sessiz kalmadığını düşünüyorum. Bu konuda herkesin bir söyleyeceği vardır. Elbette benim de var. Ve şuanda bu konu üzerinde çalıştığım öykü kitabım var. Televizyon izlemiyorum. Yaşananlardan uzak durmaya çalışıyorum. Ancak şiddet ve cinayet kapınızın önünde olduğu için pek de uzak duramıyorsunuz. Görmek istemiyorsun ama görmemezlikten de gelemiyorsunuz. Bu yüzden de yazıyoruz. İki kadın var biri eşinden şiddet görüyor diğeri de ailesinden şiddet görüyor. İkisi de en yakınları tarafından şiddet görüyor. Bu kadınlar haklarını bilmiyor. Nereye başvuracağını da bilmiyor. Bu yüzden yaşadıkları şiddette sessiz kalıyorlar ve korkuyorlar. Ben şiddete tanık olan bir kadın olarak bu kadınların yaşadığı şiddetin bilinmesi ve bitmesi için yazıyorum. Asıl amacım bu” dedi.
‘Kadınların sessizliğini
yazarak bozmak istedim’
Kaya, öyküsünden şu şekilde bahsetti: “Öyküm çalışan bir kadının eşi tarafında uğradığı şiddeti anlatıyor. Çok yakınımda olan bir kadının uğradığı sistematik şiddeti anlatmaya çalıştım. Beni etkileyen kadının sessizliği ve korkusuydu. Bu kadın gibi çoğu kadın yaşadıklarını anlatmaya cesaret edemiyor. Haklarını biliyor fakat kullanmıyor. Ben kadınların kendini korumak için giyindikleri bu sessizliği yazarak bozmak istedim. Kitap ileriki tarihlerde biter.” Esra Aydın
RSS