Bu enflasyon karşısında geçinmenin mümkün olmadığını ve çok acil bir çözüm üretilmesinin zorunlu olduğunu söyleyen Taşkın, “Ekonomi uzmanlarının önümüzdeki aylarda enflasyonun daha da artacağını ifade ettiklerini, bunun da dar ve sabit gelirli kamu çalışanları için önümüzdeki ayların daha sıkıntılı geçeceğinin işareti olduğuna vurgu yaparak, artan enerji, doğalgaz ve temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının artması kamu çalışanlarının geçimini zorlaştırdığını vurguladı.
Taşkın, “6. Dönem Toplu Sözleşme ile memura %5, daha sonra %2,5’luk bir iyileştirme ile %7,5’luk bir zam yapıldı. 2021 yılının Temmuz ayından Aralık ayına kadar olan enflasyon farkı olarak da %22,48’lik bir artışa gidildi. Yetkili sendika açısından bunun adı “kazanım” olurken, iktidar açısından “enflasyona ezdirmedik” oldu. Elektriğe %52 ile %127 arasında zam yapıldı. Doğalgaza %25’in üzerinde zam yapıldı. Akaryakıt fiyatları sürekli artıyor. Bu maliyetler diğer ürün fiyatlarının artmasına neden oluyor. Dolayısıyla kamu çalışanlarının maaşları eriyor, geçim zorlaşıyor ama aynı maaşla geçinilmeye çalışılıyor.
Pandeminin hızla yayılmaya başladığı bu süreçte çalışma koşulları ağırlaşan sağlık çalışanlarının ekonomik ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi zorunludur. Elektrik, doğalgaz ve temel gıda maddelerinde KDV oranının düşürülmesini istiyoruz. Sağlık çalışanlarının ekonomik durumlarının iyileştirilmesi için 1.500 lira seyyanen zam, 1.500 lira refah payı verilmesi kaçınılmazdır. Ayrıca enflasyon farkının aylık verilmesi halinde kamu çalışanları enflasyona ezdirilmemiş olur. Yetkililerden bu hususların dikkate alınmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
