Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Çiçek, “TÜİK ve yandaş konfederasyonun yarattığı girdap ile emekçiler karın tokluğu dahi diyemeyeceğimiz bir sefalet ücreti ile yaşamaya çalışıyor” dedi.
Kamu emekçisi maaşı geldiğimiz noktada asgari ücretin altına indi
‘20 yıl önce asgari ücretin 2 katını geçen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün geldiğimiz noktada asgari ücretin altına indi’ diyen Çiçek, “Asgari ücretin 3 katını aşan ortalama kamu emekçisi maaşı ise bugün asgari ücretin sadece 500 TL üzerinde. Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar indi. 3 Ocak’ta enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK’e göre enflasyon; aylık yüzde 1,18, altı aylık yüzde 15,4, yıllık yüzde 64,27 oldu. Yine TÜİK verilerine göre emekçilerin ve halkın temel harcama kalemi olan gıdada resmi enflasyon yıllık yüzde 77,87’ye, kira-konut enflasyonu ise yüzde 79,83’e ulaştı” hatırlatmasını yaptı.
‘Müjdelere’ rağmen ücretler alım gücü eridikçe eriyor
Çiçek, “Kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıklandı. Büyük tepki üzerine daha 24 saat geçmeden artış yüzde 30 olarak revize edildi. Sanki yüzde 25’i söyleyen muhalefetmiş gibi kendileri çalıp kendileri oynadı. 6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli, sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam ediyor. En küçüğünden en yaşlısına, işsizinden çalışanına, öğrencisinden esnafına kadar tüm halk TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu bizzat yaşayarak görüyor. İşte bu yüzdendir ki, her gün şapkadan tavşan çıkarırcasına açıkladıkları ‘Müjdelere’ rağmen ücretler, alım gücü eridikçe eriyor” ifadelerine yer verdi.
Ücret artışları daha ceplere bile girmeden eridi
Hayat pahalılığını iliklerine kadar yaşadıklarını kaydeden Çiçek, “Geldiğimiz noktada yıllardır sahnelenen bu oyunların sonuçlarını gizlemek artık mümkün değil. Tüm kamu emekçileri ve emeklileri yüzde 30’luk artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etti. Bugün ülkedeki her beş kişiden biri açlık sınırı altında bir gelirle yaşamaya çalışıyor. Kamu emekçilerine ve emeklilerine yapılacak artışın açıklandığı 4 Ocak’tan bu yana, bir hafta geçmeden A’dan Z’ye her şeye fahiş oranlarda zamlar yapıldı. Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgası hız kesmeden devam ediyor. Her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Bu kadar geniş bir kesime reva görülen asgari ücret ise son artışa rağmen daha ceplere bile girmeden açlık sınırı altında kaldı” tespitini yaptı
Gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmeli
Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Çiçek, konuşmasını şöyle bitirdi: “Yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını, insanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşına eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını, tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini, gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini talep ediyoruz. Bu asgari ve en temel taleplerimiz sağlanıncaya kadar fiili ve meşru mücadelemizi farklı eylem ve etkinliklerle sürdürmeye devam edeceğiz.” Âdem Kesenek
