ANASAYFA arrow right Güncel

Kayıt dışı ekonominin ürünü olan sahte içki, halk sağlığını tehdit ediyor

Kayıt dışı ekonominin ürünü olan  sahte içki, halk sağlığını tehdit ediyor
YAYINLAMA: 09 Aralık 2025 / 19.04
GÜNCELLEME: 09 Aralık 2025 / 19.04

Yılbaşının yaklaşmasıyla birlikte Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, kaçak içki konusunda uyarılarda bulundu

 ‘Sahte içkiden ölmek, insanın kaderi olmamalı’ diyen Uğurluer, yılbaşı yaklaşırken sahte içkiye dikkat uyarısı yaptı. ‘’Kayıt dışı ekonominin bir ürünü olan sahte içki, halk sağlığına ciddi boyutta zarar veriyor. Halk sağlığı ve gıda güvenliği denetimsizliği ile yüksek ÖTV'nin bir sonucu olan kaçak/sahte alkolden ölmek, insanın kaderi olmamalı’’ dedi.
Yüksek zamlar ve vergiler, sahtecilik ve kaçakçılığı tetikliyor
Bütçe açıklarını kapatmak için, alkollü içkilere yapılan yüksek zamların ve vergilerin, sahtecilik ve kaçakçılığı tetiklediğine dikkat çeken Uğurluer, ‘’Rakı dışındaki diğer distile alkollü içkilerde de sahteciliğin olmadığını söylemek olası değil. Bugünlerde rakıda yaşanan sorun, yarın diğer distile içkilerde de görülebilir. Bu bağlamda, alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi, tüketicinin uygun fiyatlarla alkollü içkilere ulaşmasını sağlayıcı bir fiyat düzeyinin belirlenmesi gerekiyor. Devlet üretimine ve tüketimine izin verdiği alkollü içecekler de dahil olmak üzere tüm gıdaların yurttaş tarafından sağlıklı ve güvenilir bir şekilde tüketilmesinden sorumlu’’ şeklinde konuştu.
Sahte içki üretimi ile ilgili denetimler sıklaştırılmalı
Uğurluer, ‘’Yüksek vergi sebebiyle giderek artan sahte/kaçak içki kaynaklı ölüm, sakat kalma vakaları bu gibi yasaklarla da artmaya devam edecek. Çünkü insanlar uygun fiyatlara ulaşamadığı için farklı çözüm yolları üretmeye çalışıyor. Artık sanayileşmeye başlayan sahte içki üretimi için denetimler ilgili bakanlıklarca mutlaka sıklaştırılmalı. Alkollü içkinin dış görünüşünden sahte olup olmadığını anlamak mümkün değil. Dökme içki tüketmemek veya tükettikleri noktalarda orijinal ambalajı görmeyi talep etmek yetersiz de olsa bir önlem’’ değerlendirmesinde bulundu.
Piyasa eşdeğerlerinden daha ucuz olan gıdada sahtecilik ve aldatma riski yüksek
Alışveriş sırasında kapak, etiket, barkod ve seri numarası kontrollerini yapmalarının ve olabildiğince güvenilir buldukları yerlerden içki satın alınmasının önemli olduğuna dikkat çeken Uğurluer, ‘’Akıllı telefonlarda kullanılabilen GİB BÜİS uygulaması ile ürünlerin bandrolünde bulunan QR kodu okutulup orijinalliğinin kontrolünü sağlayabilirler. Şüpheli görülen durumlar, yetkililere bildirilmeli. Şu kesinlikle unutulmamalıdır; piyasadaki eşdeğerlerinden çok daha ucuz olan gıda maddelerinde sahtecilik ve aldatma riski yüksek’’ şeklinde konuştu.
Yüksek oranlarda metil alkol insan sağlığı açısından risk taşır
Sahte içkiden zehirlenmenin, 12-24 saate kadar kendini göstermeyebileceğini vurgulayan Uğurluer, ‘’Metil alkol, endüstriyel kullanımı olan bir ürün. Gıda maddelerinin üretiminde girdi olarak kullanılması kesinlikle yasaktır ve kullanılamaz. Türk Gıda Kodeksi'ne göre rakıda bulunmasına izin verilen metil alkol miktarı en fazla 150 gr/hektolitre. Bu miktardan daha yüksek oranlarda metil alkol içeren ürünler, insan sağlığı açısından risk taşır. Mevzuatta izin verilen dozların üzerinde tüketildiğinde zehirlenmelere neden olur. Zehirlenme belirtileri 12-24 saate kadar görülmeyebilir. Metil alkolün bir diğer özelliği de, zehirleme dozunun değişkenlik gösterebilmesi. Zehirlenme mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi, güçsüzlük gibi belirtilerle başlar ve merkezi sinir sisteminde çökme, körlük, koma ve ölüm, bu olumsuz tablonun ciddi sonuçları olarak ortaya çıkar’’ ifadelerini kullandı.

Sahte içkinin, sanayi tipi alkollerden yapıldığını sözlerine ekleyen Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Alkol ve gıda zehirlenmesi gibi vakalarla insanlarımızı yitirmenin çağdaş, demokratik bir hukuk devletine yakışmıyor. Kapitalist neoliberal ekonomik sistemin sınır tanımaz kar güdüsüyle, gözü dönmüş bir grup insanın yaptığı hukuksuzluğu, masum insanların canlarıyla ödemesi kabul edilebilir bir durum değil. Tabana yayılmamış, adil ve eşit olmayan vergilendirmelerle kamu maliyesi ayakta tutulmaya çalışılırken, dolaylı vergilendirme gibi kolaycı bir yaklaşımla vergi toplama yolunu seçen merkezi idarenin bu durumun yaratılmasına kapı açtığı görmezden gelinemez. Vatandaşın ekonomik yönden zayıflığını fırsat bilen bu kriminal kimselerin kendi karlarını artırmak için insan yaşamını bile nasıl hiçe saydıklarını herkese göstermişler.’’ Haber Merkezi

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *