Jeoloji Mühendisleri Odası, ‘Fay Yasası’nın’ çıkarılmasını yönelik hazırladığı yasa tasarısı teklifini başkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve siyasi parti liderleri başta olmak üzere, partililerin Grup Başkanvekillerine ve TBMM’ye gönderdi
Konuyla alakalı açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı İl Temsilcisi Tevfik Uygur, “Başta içinde aktif fay veya zonu geçen kentlerimiz olmak üzere, ülke insanımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için aciliyetinde zaruret gördüğümüz gerek Avrupa Birliği Yapı Standartları gerekse ABD Kaliforniya’da olduğu gibi 7269 sayılı kanunda gerekli, değişlikler yapılarak fay hatları ve zonları üzerine yapı yapılmasına yasaklama getirilerek ‘Fay yasasının çıkarılarak’ ülkemiz insanın can ve mal güvenliğinin sağlanması ve kentlerimizin risk havuzu olmaktan çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
50’yi aşkın vatandaş hayatını kaybederken,
bin 700’ü aşkın vatandaş ise yaralandı
Son aylarda Denizli, Manisa, Balıkesir, Elazığ, Malatya ve Van’da meydana gelen depremlerde, 50’yi aşkın vatandaşın yaşamını yitirdiğini, bin 700’ü aşkın vatandaşın ise yaralandığını kaydeden Uygur, “Mal kayıpları açısından konu değerlendirildiğinde ise ağır hasar gören 20 bin konutun yıkılarak yaptırılması için 4 milyar TL civarında kaynak gerekirken, yaşanan depremler nedeniyle uğratılan zararın ise 6 milyar TL’yi aşacağı anlaşılmaktadır. Depremde can ve mal kayıplarının çoğunluğunun ‘Aktif Fay Zonları veya Hatları’ üzerine doğrudan oturan yerleşim birimlerinde daha ağır şekilde yaşandığı, odamız tarafından yeniden yapılan incelemelerde görülmüştür” dedi.
2012 yılında MTA Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan ‘Türkiye Diri Fay Haritası’ baz alındığında, ülkemizde Bolu, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Eskişehir, Kahramanmaraş, Erzurum, Hakkari, Bingöl gibi 18 kent merkezi, 80’ni aşkın ilçe ve 502’yi aşkın köyün doğrudan ‘Aktif Fay Zonları’ üzerinde bulunduğunu söyleyen Uygur, söz konusu yerleşim birimlerinde 100 bini aşkın binanın ‘Aktif Fay Zonları veya Hatların Tehlike Kuşağı Bandı’ sınırları içinde kaldığının altını çizdi.
Sorunların çözümü için yasal
düzenlemelere acilen ihtiyaç var
İl Temsilcisi Uygur, ülkemizde deprem zararlarının azaltılması ve binaların oturduğu zeminlerden kaynaklanan sorunların çözümü için bazı yasal düzenlemelere acilen ihtiyaç olduğunu vurgularken, “Aktif Fay Zonları veya Hatların Tehlike Kuşağı Bandı’ içinde yapı yapılması gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yasaklanmalı, mevut yapılar ise kentsel dönüşüme tabi tutularak yıkılması ve başka alanlara taşınarak vatandaşımızın can güvenliği sağlanmalıdır. Yine 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da düzenleme yapılarak zemin araştırmalarının fenni mesul yapı denetim kuruluşları tarafından ciddiye alınarak yerinde denetimi esas alacak şekilde kontrol ve denetimin gerçekleştirilmesi ile 3194 sayılı İmar Kanun’unda düzenleme yapılarak, kamu tüzel kişiliğine haiz meslek örgütlerinin, kamusal yarar çerçevesinde yapı üretim ve denetim süreçlerine entegre edilmesi, ilgili meslek disiplinleri tarafından üretilen ‘Etüt ve projelerin’ mesleki denetimini sağlayarak, ülkemiz mühendislik hizmetlerinin geliştirilmesine katkı vermesi çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye açıklama yaptı.
Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Tevfik Uygur, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Gerek Avrupa Birliği Yapı Standartları gerekse ABD’de fay hatları ve zonları üzerine yapı yapılması yasaklanmış olup, bu konuda ülkemizle benzer depremler yaşayan Kaliforniya’da ise 1970’li yılların başında çıkarılan ‘Fay Yasası’ ile toplum güvence altına alınmış bulunmaktadır. Ancak ülkemizde, deprem yönetmeliklerimiz ne yazık ki ‘Beton Lobisinin etkisiyle’ bugüne kadar bu tür düzenlemelerin yapılmasına engel olmuş, bunun yerine ‘Sorun Fay Değil, Sorun Beton Kalitesinde’ denilerek her yönetmelikte buna ilişkin düzenlemelerin yapılması ve gerekli tedbirlerin zamanında alınması engellenmiştir. Günümüz 2019 yılı başında yenilenerek yürürlüğe giren ‘Türkiye’de Bina Deprem Yönetmeliği’ de fay zonları veya hatları üzerine yapıl yapılmasına olanak sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.” Hüseyin Karataş
Konuyla alakalı açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı İl Temsilcisi Tevfik Uygur, “Başta içinde aktif fay veya zonu geçen kentlerimiz olmak üzere, ülke insanımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için aciliyetinde zaruret gördüğümüz gerek Avrupa Birliği Yapı Standartları gerekse ABD Kaliforniya’da olduğu gibi 7269 sayılı kanunda gerekli, değişlikler yapılarak fay hatları ve zonları üzerine yapı yapılmasına yasaklama getirilerek ‘Fay yasasının çıkarılarak’ ülkemiz insanın can ve mal güvenliğinin sağlanması ve kentlerimizin risk havuzu olmaktan çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
50’yi aşkın vatandaş hayatını kaybederken,
bin 700’ü aşkın vatandaş ise yaralandı
Son aylarda Denizli, Manisa, Balıkesir, Elazığ, Malatya ve Van’da meydana gelen depremlerde, 50’yi aşkın vatandaşın yaşamını yitirdiğini, bin 700’ü aşkın vatandaşın ise yaralandığını kaydeden Uygur, “Mal kayıpları açısından konu değerlendirildiğinde ise ağır hasar gören 20 bin konutun yıkılarak yaptırılması için 4 milyar TL civarında kaynak gerekirken, yaşanan depremler nedeniyle uğratılan zararın ise 6 milyar TL’yi aşacağı anlaşılmaktadır. Depremde can ve mal kayıplarının çoğunluğunun ‘Aktif Fay Zonları veya Hatları’ üzerine doğrudan oturan yerleşim birimlerinde daha ağır şekilde yaşandığı, odamız tarafından yeniden yapılan incelemelerde görülmüştür” dedi.
2012 yılında MTA Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan ‘Türkiye Diri Fay Haritası’ baz alındığında, ülkemizde Bolu, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Eskişehir, Kahramanmaraş, Erzurum, Hakkari, Bingöl gibi 18 kent merkezi, 80’ni aşkın ilçe ve 502’yi aşkın köyün doğrudan ‘Aktif Fay Zonları’ üzerinde bulunduğunu söyleyen Uygur, söz konusu yerleşim birimlerinde 100 bini aşkın binanın ‘Aktif Fay Zonları veya Hatların Tehlike Kuşağı Bandı’ sınırları içinde kaldığının altını çizdi.
Sorunların çözümü için yasal
düzenlemelere acilen ihtiyaç var
İl Temsilcisi Uygur, ülkemizde deprem zararlarının azaltılması ve binaların oturduğu zeminlerden kaynaklanan sorunların çözümü için bazı yasal düzenlemelere acilen ihtiyaç olduğunu vurgularken, “Aktif Fay Zonları veya Hatların Tehlike Kuşağı Bandı’ içinde yapı yapılması gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yasaklanmalı, mevut yapılar ise kentsel dönüşüme tabi tutularak yıkılması ve başka alanlara taşınarak vatandaşımızın can güvenliği sağlanmalıdır. Yine 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da düzenleme yapılarak zemin araştırmalarının fenni mesul yapı denetim kuruluşları tarafından ciddiye alınarak yerinde denetimi esas alacak şekilde kontrol ve denetimin gerçekleştirilmesi ile 3194 sayılı İmar Kanun’unda düzenleme yapılarak, kamu tüzel kişiliğine haiz meslek örgütlerinin, kamusal yarar çerçevesinde yapı üretim ve denetim süreçlerine entegre edilmesi, ilgili meslek disiplinleri tarafından üretilen ‘Etüt ve projelerin’ mesleki denetimini sağlayarak, ülkemiz mühendislik hizmetlerinin geliştirilmesine katkı vermesi çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye açıklama yaptı.
Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Tevfik Uygur, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Gerek Avrupa Birliği Yapı Standartları gerekse ABD’de fay hatları ve zonları üzerine yapı yapılması yasaklanmış olup, bu konuda ülkemizle benzer depremler yaşayan Kaliforniya’da ise 1970’li yılların başında çıkarılan ‘Fay Yasası’ ile toplum güvence altına alınmış bulunmaktadır. Ancak ülkemizde, deprem yönetmeliklerimiz ne yazık ki ‘Beton Lobisinin etkisiyle’ bugüne kadar bu tür düzenlemelerin yapılmasına engel olmuş, bunun yerine ‘Sorun Fay Değil, Sorun Beton Kalitesinde’ denilerek her yönetmelikte buna ilişkin düzenlemelerin yapılması ve gerekli tedbirlerin zamanında alınması engellenmiştir. Günümüz 2019 yılı başında yenilenerek yürürlüğe giren ‘Türkiye’de Bina Deprem Yönetmeliği’ de fay zonları veya hatları üzerine yapıl yapılmasına olanak sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.” Hüseyin Karataş
RSS