Hasan Bodur’u ziyaret ederek destek veren Toğrul, ülke genelinde kentsel dönüşüm konusunda uzun zamandır bir kaos yaşandığına dikkat çekerek, “Türkiye genelinde birçok konutun yenilenmesi iddiasıyla yola çıkılan kentsel dönüşüm, yüksek gelirlileri ve yandaşın bir kısmını daha çok zengin ederken diğer taraftan ise dar gelirli vatandaşın kabusu olmuş durumda. Kentsel dönüşümde dar gelirliler uzun süreli borçlandırılırken, dönüşüm desteklerinden sermaye ve yandaş faydalanıyor” diye konuştu.
Toğrul, burada yaptığı açıklamada, “Şehitkâmil Belediyesi’nin “kanunu dolanarak” Bodur’un taşınmazını “hukuksuz şekilde” hasarlı bina ilan ederek yıkım kararı alması hukuksuz bir durumdur. Hasan Bodur'un konut dokunulmazlığı ihlal edilmiş ve rızası hilafında, polis vasıtasıyla zor kullanılarak evinden karot(beton örneği) alınmış. İdarenin bu kanun tanımaz tutumu kabul edilemez. Kanunen, kentsel dönüşüm yapılan alanlarda yerinde kentsel dönüşüm uygulaması gerçekleştirilmelidir. Toplamda 3 ailenin yaşadığı taşınmazsa aynı bölgede yada yakın bir yerinde taşınmaz vermek yerine, bugün Gaziantep’te bir daire bile alamayacak para teklif edilmesi kabul edilemez. Yapılması gereken yerinde dönüşüm olmasıdır. Mevcut malikte kaç aile yaşıyor ise aynı ailelere bedelsiz bir şekilde konutlarının yapılması gerekiyor. Ama bunun yerine her zaman kentsel dönüşümde bir rant mantığı devreye giriyor.
Yetkililer eğer bir rant yoktur diyorlarsa, taşınmazların bedelsiz olarak yapılması gerekiyor. Çünkü kentsel dönüşümün asıl amacı, halkı hem korumak hem de onları rahat bir şekilde yeni ve güvenli dairelerine yerleştirmek olmalıdır. Kentsel Dönüşüm; bir iki kişi para kazansın diye yüzlerce kişiyi borçlandırmak olmamalıdır.
Bizler burada kentsel dönüşüme karşı değiliz. Kentsel dönüşüm içindeki adaletsizliğe karşıyız. Şeffaf olunmadığı, yasalara uygun hareket edilmediği için karşıyız. Yurttaşın taşınmazını kendilerine hibe etmelerini isteyen zihniyete karşıyız.
Son olarak; Bir hukuk devletinde yaşayan hiçbir vatandaş, kendi idarecileri tarafından böyle bir haksızlığa ve çaresizliğe itilmemelidir. Biz HDP olarak bu noktada Hasan Bodur’la dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyor, kendisinin hem sürdürmüş olduğu nöbeti hem de sürmekte olan idari yargılamasının takipçisi olduğumuzu belirtmek isteriz” diye konuştu.
