İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre; 2013’ten 2024’e kadar 713 çocuk çalışırken, 9 çocuk MESEM kapsamında çalışırken öldü
Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı K. Doğan Eroğulları, ‘’MESEM’lere kayıt yaptıracak öğrencilerden istenen koşullar içinde ‘Öğrencinin herhangi bir sağlık sorununun bulunmaması” maddesi yer alıyor. Eğitim ortamının yerini işyeri ile değiştiren, sınıfsal eşitsizlikleri derinleştiren, çocukları ihmal ve istismar riskine açık hale getiren MESEM’ler en yakın zamanda kaldırılmalı, çocuk işçiliğiyle mücadele kararlı biçimde sürdürülmeli, çocuk işçiliğinin tamamen yasaklanması sağlanmalı’’ çağrısında bulundu.
Bir çocuk kendi yaş dönemine özgü sağlıklı bir yapıya sahip olsa bile bedensel, ruhsal ve zihinsel açılardan gelişimini tamamlamadığını ve devletlerin, çocukların yetenek ve yaratıcılığının olağan gelişimi için gerekli asgari koşulları sağlamakla yükümlü olduklarını hatırlatan Eroğulları, ‘’Ergenlik dönemi soyut muhakemede bulunabilme, dikkatin etkili kullanımı, dürtü kontrolü, risk analizi gibi işlevlerin nörobiyolojik olarak yeterince gelişmediği ancak ödül ve motivasyonla ilişkili bölgelerin oldukça aktif olduğu bir dönem. Bu durum onların riskli durumları algılamalarında, dikkat ve beceri gerektiren durumlarda zorlanmalarına, ayrıca düşünmeden hareket etmelerine yol açmakta ve dolayısıyla işyerlerinde kaza geçirme risklerini artırıyor’’ değerlendirmesini yaptı.
MESEM’lere kaydolan çocukların büyük çoğunluğun orta ve dar gelirli ailelerden geliyor
MESEM’lere kaydolan çocukların büyük çoğunluğunun orta ve dar gelirli ailelerden geldiğine dikkat çeken Eroğulları, ‘’Sosyoekonomik düzey düştükçe çocukların bilişsel gelişim açısından daha geriden geldiği düşünüldüğünde, akranlarını yakalayabilmeleri için özel çabaya gereksinim duyan çocukların, işyeri ortamında bu farkı kapatabilmeleri mümkün görünmüyor. 3308 sayılı kanunda ‘Tehlikeli ve çok tehlikeli işler veya özellik arz eden mesleklere alınacak çırakların öğrenim ve yaş durumu, ilgili kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir’ hükmü yer alıyor. Çocukların değil ‘Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde’, bunların dışındaki işlerde bile çalıştırılmaması gerekir. Çünkü bütün işyerlerinde belli ölçülerde her türlü risk var. Çocuklar için riskin olmadığı bir işyerinden söz edilemez’’ ifadelerine yer verdi.
Çocukların akıl ve bilime dayalı eğitim olanaklarına kavuşması sağlanmalı
Eroğulları, ‘’ILO belgelerinde ‘Çocuk işçiliği’, çoğu kez çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından zararlı işler olarak tanımlanır. Bu tanımlar kapsamında çocuk işçiliğinin çocukları köleleştireceği ailelerinden ve eğitimlerinden koparacağı, onları ciddi tehlikelerle, hastalıklarla karşı karşıya bırakacağı aşikar. Çocukların örgün eğitim dışına çıkmasına neden olan bütün, bireysel, toplumsal ve ekonomik sorunlar ortadan kaldırılmalı, herkesin eşit ve özgürce, akıl ve bilime dayalı eğitim olanaklarına kavuşması sağlanmalı’’ çağrısında bulundu. Haber Merkezi