Dünya, Türkiye ve Gaziantep özelinde 2021 yılında yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendiren ve 2022 yılı beklentilerini paylaşan Başkan Ünverdi, yeni yıl mesajında şunları kaydetti: “Pandemiyle birlikte ülke ekonomileri adeta bir kara kış yaşadı ve Omicron gibi farklı varyantlarla etkileri maalesef devam ediyor. Bu sürecin de tetiklemesiyle her alanda yeni bir dünya dizayn ediliyor. Ülke ekonomileri bir yön arayışı içerisinde ve çıkış yolu aranıyor.Tedarik zinciri maalesef bozuldu. Yeni normalleşmeyle birlikte piyasada talep arttı, ancak hammadde, navlun, konteyner ve enerji maliyetleri dünya ticaretini sekteye uğratmayı sürdürüyor. Bu da enflasyonu tetikliyor ve şu anda yüksek enflasyon tüm ekonomiler için büyük bir sorun haline geldi.İç piyasada ise öngörülebilirlik ve istikrar en önemli iki unsur. Bu doğrultuda döviz kurundaki dalgalanma ve ataklara yönelik alınan tedbirler ile ekonomiye destek paketini yerinde buluyor; kur, faiz ve enflasyon üçgeninde piyasa dengelerinin sağlanmasının ticaretimize pozitif yansımalarının olacağına inanıyorum.”
Elimizdeki imkanları doğru kullanabilirsek
bazı dezavantajları avantaja çevirebiliriz
Ünverdi, “Salgın sebebiyle Avrupa ülkelerinin tedarik konusunda Çin’e karşı mesafe koyması ve navlun konusunda yaşanan sorunlar nedeniyle ülkemiz Avrupa Birliği ülkeleri tarafından tedarik konusunda çok daha fazla tercih edilir hale geldi. Bunu teyit eden bir veri olarak ilk 11 ayda geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre Gaziantep’ten ihracatın en fazla arttığı ülke grubu yüzde 51 ile Avrupa Birliği ülkeleri oldu. Beklentiyi iyi tespit edebilir, üretimlerimizi buna göre şekillendirebilirsek ihracatımızın önünün çok daha açık olduğunu düşünüyorum.
Bununla birlikte Çin ve Asya’da şu an büyük bir enerji krizi yaşanıyor. Özellikle Çin’de enerji maliyetlerinin yükselmesi ile Türkiye’deki üretimler daha da öne çıkacak. Ülkemizde jeotermal enerji, rüzgar, güneş gibi çok sayıda yenilenebilir enerji kaynaklarımız var. Bu alanlara kamu tarafından destekler artarsa hızla enerji maliyetlerini düşürebilir, daha makul fiyatlara üretim yaparak rekabet gücümüzü de artırabiliriz. Kuraklık ve iklim değişikliğine bağlı olarak tüm dünyada gıda arzı da maalesef azalıyor. Ülke olarak Anadolu’muzun verimli topraklarını planlı ve doğru değerlendirebilir, tarıma dayalı sanayi ve gıda üretimlerimizi artırabilirsek ekonomimize önemli katkıları olacaktır. Çünkü temel ihtiyaç olan gıdaya olan talep tüm dünyada bundan sonra da artarak devam edecek.
Böylesi bir dönemde Gaziantep ise gıda, tekstil, makine, kimya-plastik, ayakkabı gibi 155 alanda yaptığı binlerce üretim, ihracat ve istihdamı ile ülkemizin moral veren şehri olmayı sürdürüyor. Bu yönüyle şehrimiz, pandemi sürecinde rekabetçiliği ve esnekliği ile kriz döneminde ihracat rekorları kırmış ve büyük başarılara imza atmıştır. 2020 yılına göre, TİM ilk 1000 ihracatçı firma listesinde 73 firma ile en fazla firması olan 3. Şehiriz” diye konuştu.
