TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü dolayısıyla TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Kenan Seçkin basın açıklaması düzenledi.
Mühendis, Mimar ve şehir plancılarının günümüzde gerek kamuda gerekse özel sektörde kötü çalışma koşulları altında yetersiz ücretlerle çalışmaya devam ettiğini ifade eden Seçkin, “İşsizlik, hayat pahalılığı düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olmaya devam etmektedir. İçinde bulunduğumuz derin ekonomik kriz tüm halkımızın olduğu gibi yemeği ile geçinen mühendis mimar ve şehir plancılarının da hayatlarını zorlaştırmaktadır” dedi.
Karşılaşılan sorunlar
sadece ekonomik değil
“Ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancılarının bugün karşı karşıya olduğu sorunlar sadece ekonomik sıkıntılar değildir” diyen Seçkin, “Kontrolsüz yetkilerle donatılmış tek adam rejimi altında özlük haklarımızda giderek budanmaktadır. Mayıs ayında çıkartılan “İmar affı” yasasında yer alan bir madde ile “teknik öğretmen, tekniker ve teknisyenlerin” Yardımcı Kontrol Elemanı adı altında yapı denetim sistemi eklenerek, mühendislik mesleğinin uygulama alanlarından birisi daha farklı meslek gruplarına açılmıştır. Yapı Denetim Sistemi teknikerlere açılırken KHK’lar hukuksuz biçimde kamuda ihraç edilen mühendis, mimar ve şehir plancılarının yapı denetim şirketinde görev yapmaları engellenerek bu arkadaşlarımızın yaşadıkları mağduriyet daha da artırılmıştır” ifadelerini kullandı.
Ülkemizin ve toplumumuzun
ortak geleceğine sahip çıkıyoruz
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Kenan Seçkin, konuşmasına şöyle devam etti: “Meslek alanımıza ilişkinin saldırıların son örneklerinden birisi de yapı ruhsatlarında ki proje müelliflerinin imza gerekliliğinin kaldırılması olmuştur. Meslektaşlarımız hak ve yetkilerini kaybetmesine neden olan bu uygulama uzun yıllardır mücadele ettiğimiz “sahte proje müellifliğinin” ve sorunlu-denetimsiz projeleri önünü açmıştır. Tüm bu düzenlemeler sadece mesleki alanlarımızı hedef almakla kalmıyor, halkın iyi ve güvenliği mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmeti almasını da engelliyor. Bu durumun toplumumuza maliyeti daha güvensiz yapılar, daha fazla yıkım, daha çarpık bir kentleşme olarak yansımaktadır. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak demektir. Çünkü bizim mesleki alanımız, toplumun ortak yaşamını üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır Bizler bu anlayışla mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkarken ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de sahip çıkıyoruz.” Hüseyin Karataş
Mühendis, Mimar ve şehir plancılarının günümüzde gerek kamuda gerekse özel sektörde kötü çalışma koşulları altında yetersiz ücretlerle çalışmaya devam ettiğini ifade eden Seçkin, “İşsizlik, hayat pahalılığı düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olmaya devam etmektedir. İçinde bulunduğumuz derin ekonomik kriz tüm halkımızın olduğu gibi yemeği ile geçinen mühendis mimar ve şehir plancılarının da hayatlarını zorlaştırmaktadır” dedi.
Karşılaşılan sorunlar
sadece ekonomik değil
“Ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancılarının bugün karşı karşıya olduğu sorunlar sadece ekonomik sıkıntılar değildir” diyen Seçkin, “Kontrolsüz yetkilerle donatılmış tek adam rejimi altında özlük haklarımızda giderek budanmaktadır. Mayıs ayında çıkartılan “İmar affı” yasasında yer alan bir madde ile “teknik öğretmen, tekniker ve teknisyenlerin” Yardımcı Kontrol Elemanı adı altında yapı denetim sistemi eklenerek, mühendislik mesleğinin uygulama alanlarından birisi daha farklı meslek gruplarına açılmıştır. Yapı Denetim Sistemi teknikerlere açılırken KHK’lar hukuksuz biçimde kamuda ihraç edilen mühendis, mimar ve şehir plancılarının yapı denetim şirketinde görev yapmaları engellenerek bu arkadaşlarımızın yaşadıkları mağduriyet daha da artırılmıştır” ifadelerini kullandı.
Ülkemizin ve toplumumuzun
ortak geleceğine sahip çıkıyoruz
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Kenan Seçkin, konuşmasına şöyle devam etti: “Meslek alanımıza ilişkinin saldırıların son örneklerinden birisi de yapı ruhsatlarında ki proje müelliflerinin imza gerekliliğinin kaldırılması olmuştur. Meslektaşlarımız hak ve yetkilerini kaybetmesine neden olan bu uygulama uzun yıllardır mücadele ettiğimiz “sahte proje müellifliğinin” ve sorunlu-denetimsiz projeleri önünü açmıştır. Tüm bu düzenlemeler sadece mesleki alanlarımızı hedef almakla kalmıyor, halkın iyi ve güvenliği mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı hizmeti almasını da engelliyor. Bu durumun toplumumuza maliyeti daha güvensiz yapılar, daha fazla yıkım, daha çarpık bir kentleşme olarak yansımaktadır. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak demektir. Çünkü bizim mesleki alanımız, toplumun ortak yaşamını üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır Bizler bu anlayışla mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkarken ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de sahip çıkıyoruz.” Hüseyin Karataş
RSS