Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, sınav ücretlerine yapılan zamların eğitimi nitelik olarak olumsuz etkileyeceğini belirtti
‘Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı, herkes okumak zorunda değil’ söyleminin kişisel bir eğitim yaklaşımı olmadığını aslında son yıllarda uygulanan eğitim politikalarının devamı olduğunu dile getiren Ersönmez,” Doğal olarak, önümüzdeki yıllarda değişen ve gelişen dünyaya cevap veren nitelikli insan yetiştirmenin yolu da parasız, kamusal ve nitelikli eğitim ortamı yaratmaktan geçer. Eğitim alanıyla ilgili herkesin kendini geliştireceği ve ifade edeceği alanların yaratılması gerekmektedir” dedi.
‘ÖSYM ve YÖK, zorunlu
ücretten vazgeçmeli’
Geçtiğimiz hafta başvuruları başlayan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS), yüzde 40 oranında zam geldi. Yapılan zammı değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, Türkiye’de eğitim için vergi toplandığı ve sınav ücretlerinin de bu vergiden karşılanması gerektiğini vurguladı.
İlkesel olarak, sınav sistemine karşı olduklarını dile getiren Ersönmez, bu yönüyle Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitime olan yaklaşımının tersini düşündüklerini söyledi. Ersönmez, “Her bireyin eğitimden faydalanma hakkı var. Ancak buna rağmen Türkiye’de bir eleme sistemi yapılıyor. Ve bu eleme sistemi sınav uygulamasıyla yapılmaktadır. Bu sınav da merkezi olarak YÖK ve ÖSYM tarafından yapılıyor. Ve öğrenciler zorunlu olarak sınava tabi tutuluyor. Bu yönüyle bakıldığında, hem sınav zorunlu tabi tutuluyor hem de gerçekten de ciddi anlamda piyasada kâr amacı güden bir noktaya gelecek şekilde bir ücretlendirme yapılmaktadır” dedi.
‘Eğitim ücretinin karşılanması
için vergi toplanıyor’
Üç oturumdan oluşan YKS sınavının 210 lira tutuğunu söyleyen Ersönmez, bu sınavın ücretinin bir ailenin gelirinin yüzde onuna denk geldiğini belirtti. Her şeyden önce eğitimin kamusal bir hak olduğunu vurgulayan Ersönmez, “Her bireyin nitelikli, parasız ve kamusal olarak eğitim hakkından faydalanması gerekiyor” dedi. Ersönmez, “Bunun için de Türkiye’de vergiler veriliyor ve toplanıyor. Her yurttaştan çok yüksek oranda bir eğitim bütçesi toplanmaktadır. Bu yönüyle sınav ücreti almak yerine, eğitim için toplanan vergilerden sınav ücretinin karşılanması gerekmektedir. Hem ÖSYM hem de YÖK, sürekli zorunlu ücretlerden vazgeçmeli. Tüm öğrencilerimizin eğitim haklarını kullanmalarıyla ilgili zemin daha güçlü ve parasız bir şekilde geliştirilmelidir. Ama ne yazık ki son yıllarda eğitim alanlarının tümü piyasa koşullarına endekslenmiş, ticari bir alan dönüştürülmüş, kar amacı güden döner sermaye tarzına dönüştürülmüş, sınavların da buna paralel bir şekilde getirildiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı. Esra Aydın
‘Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı, herkes okumak zorunda değil’ söyleminin kişisel bir eğitim yaklaşımı olmadığını aslında son yıllarda uygulanan eğitim politikalarının devamı olduğunu dile getiren Ersönmez,” Doğal olarak, önümüzdeki yıllarda değişen ve gelişen dünyaya cevap veren nitelikli insan yetiştirmenin yolu da parasız, kamusal ve nitelikli eğitim ortamı yaratmaktan geçer. Eğitim alanıyla ilgili herkesin kendini geliştireceği ve ifade edeceği alanların yaratılması gerekmektedir” dedi.
‘ÖSYM ve YÖK, zorunlu
ücretten vazgeçmeli’
Geçtiğimiz hafta başvuruları başlayan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS), yüzde 40 oranında zam geldi. Yapılan zammı değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Gaziantep Şube Başkanı Ali Ersönmez, Türkiye’de eğitim için vergi toplandığı ve sınav ücretlerinin de bu vergiden karşılanması gerektiğini vurguladı.
İlkesel olarak, sınav sistemine karşı olduklarını dile getiren Ersönmez, bu yönüyle Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitime olan yaklaşımının tersini düşündüklerini söyledi. Ersönmez, “Her bireyin eğitimden faydalanma hakkı var. Ancak buna rağmen Türkiye’de bir eleme sistemi yapılıyor. Ve bu eleme sistemi sınav uygulamasıyla yapılmaktadır. Bu sınav da merkezi olarak YÖK ve ÖSYM tarafından yapılıyor. Ve öğrenciler zorunlu olarak sınava tabi tutuluyor. Bu yönüyle bakıldığında, hem sınav zorunlu tabi tutuluyor hem de gerçekten de ciddi anlamda piyasada kâr amacı güden bir noktaya gelecek şekilde bir ücretlendirme yapılmaktadır” dedi.
‘Eğitim ücretinin karşılanması
için vergi toplanıyor’
Üç oturumdan oluşan YKS sınavının 210 lira tutuğunu söyleyen Ersönmez, bu sınavın ücretinin bir ailenin gelirinin yüzde onuna denk geldiğini belirtti. Her şeyden önce eğitimin kamusal bir hak olduğunu vurgulayan Ersönmez, “Her bireyin nitelikli, parasız ve kamusal olarak eğitim hakkından faydalanması gerekiyor” dedi. Ersönmez, “Bunun için de Türkiye’de vergiler veriliyor ve toplanıyor. Her yurttaştan çok yüksek oranda bir eğitim bütçesi toplanmaktadır. Bu yönüyle sınav ücreti almak yerine, eğitim için toplanan vergilerden sınav ücretinin karşılanması gerekmektedir. Hem ÖSYM hem de YÖK, sürekli zorunlu ücretlerden vazgeçmeli. Tüm öğrencilerimizin eğitim haklarını kullanmalarıyla ilgili zemin daha güçlü ve parasız bir şekilde geliştirilmelidir. Ama ne yazık ki son yıllarda eğitim alanlarının tümü piyasa koşullarına endekslenmiş, ticari bir alan dönüştürülmüş, kar amacı güden döner sermaye tarzına dönüştürülmüş, sınavların da buna paralel bir şekilde getirildiğini biliyoruz” ifadelerini kullandı. Esra Aydın
RSS