ANASAYFA arrow right Güncel

Öldürülen eşcinsel olunca kimse sesini çıkarmıyor

Öldürülen eşcinsel olunca kimse sesini çıkarmıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.02
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.02
Ethem Orhan tarafından öldürülen Trans Sevda Başar’ın arkadaşları ve Zeugmadi derneği üyeleri olayı protesto için basın

İnsanlığın öldüğü nokta...


Gaziantep’te sevgilisi Ethem Orhan tarafından öldürülen Trans Sevda Başar’ın arkadaşları ve Zeugmadi derneği üyeleri olayı protesto için basın açıklaması yaptı.
Gaziantep’te yaşıyan 29 yaşındaki Sevda Başar’ın kayıp ihbarından sonra araştırma yapan jandarma Sevda Başar’ın aşk yaşadığı Ethem Orhan’ın evinde inceleme yaptı. İncelemede kullanılan eğitimli köpekler sayesinde Başar’ın gömülü olduğu yer bulundu. Ethem Orhan tarafından göğsünden av tüfeğiyle vurulan Başar gömülü olduğu yerden cesedi çıkartıldı. Ethem Orhan’ın cinayeti işledikten sonraki gün Atatürk Havalimanı üzerinden Sırbistan’a kaçtığı öğrenildi.

Olayın duyulmasından sonra Başar’ın arkadaşları ve ZeugMadi Derneği ile sivil toplum örgütleri olayı protesto için Yeşulsu Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı okuyan ZeugMadi aktivisti Eyüp Çakır, “Gün geçmiyor ki yeni bir cinayet ve saldırı haberi görmeyelim” deyip, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Her gün bir yenisi eklenen bu nefret cinayetleri ve saldırılar arterken geçtiğimiz günlerde Antep'te sevgilisi tarafından öldürülen Sevda için buradayız. Henüz 29 yaşında aramızdan ayrılmak zorunda kalan onlarca insandan birisi Sevda. Katil belki de sırf trans bir kadın olduğu için Sevda'yı seçti. Sonuçta toplum tarafından da “alçak” birisi gibi gösterilen bir insana kimse sahip çıkmazdı. Sevgilisi önce darp edip daha sonra av tüfeğiyle vurarak Sevdayı gömdü. Üstelik Sevda'nın altınlarını da alarak Sırbistan'a kaçtı. Daha sonra da jandarmaya ve ailesine bu durumu ihbar etti. Sevda'yı evlenmek vaadiyle kandıran Ethem Orhan isimli katilin yakalanmasını ve cezasının verilmesini talep ediyoruz.”


Çakır, artan nefret cinayetlerine değinip bunların son bulmasını isteyip, “İçinde bulunduğumuz Baki Koşar Nefret Suçları ile Mücadele Haftası’nda bir trans kadını daha erkek şiddeti ve transfobik nefret aramızdan aldı. Dün Dora'yı, Azra'yı ve tek tek ismini sayamayacağımız onlarca trans kadın arkadaşımızı sokak ortasında darp eden, öldüren ve hatta üzerindeki paraları dahi alıp kaçan bütün bu insanlar bir an önce bulunmalı ve gerekli ceza verilmelidir. Hiçbir ceza arkadaşlarımızı geri getirecek kadar güçlü olmasa bile tranfobik saldırıların ve cinayetlerin cezalandırılmaması nedeniyle sokakta ellerini kollarını sallayarak gezen onlarca saldırgan bulunduğunu biliyoruz. Darbe dönemlerinde ve hükümetlerin kendini halkın gözünde aklamak istediği dönemlerde translara yöneltilen nefreti unutmuyoruz. Çırıl çıplak soyulan arkadaşlarımızın içi kedi dolu çuvallara konularak işkencelerden geçirildiği günler aklımızda. Saçları kesilerek trenlere doldurulan transların hiç bilmedikleri yerlere sürgüne gönderildikleri günler çok uzak değil. Seks işçiliği yaptıkları için evlerine düzenlenen baskınlar sırasında polisin nefret söylemlerine ve şiddetine maruz kalan arkadaşlarımız var. Tıpkı hükümetlerin kendini toplum önünde başarılı gösterme çabasında olduğu gibi trans arkadaşlarımızın katilleri de “nasıl olsa travestiydi, ters ilişki teklif etti ben de dayanamadım” deyip kendilerini aklama çabasındalar. Oturduğumuz yerlere bile bizleri sığdırmıyorlar. Ülker Sokak'ta, Avcılar Meis Sitesi'nde mahalle baskısı ve devlet terörü sonucunda arkadaşlarımız evlerinden oldu. Tüm bu olup bitenler karşısında artık yeter diyoruz. Transların yasal varlığı ve sex işçilerinin hakları tanınmalı ve saldıranların ağır bir şekilde cezalandırılması gerekmektedir. Devlet ses çıkarmadıkça bu katillerin ve saldırganların sayısı artıyor” şeklinde açıklamada bulundu.


Çakır, bilinçli olarak körüklenen nefreti işaret edip, “Okullarda, sokaklarda, televizyonlarda ve insanların olduğu her yerde eşcinsellere ve translara yönelik körüklenen bir nefret var. Bu nefret karşısında da tüm bu yerlerde yaşayan ve direnen insanlar var. Bilinmelidir ki eşcinseller ve translar hayatın her alanında vardır. Bizler buradayız, gitmiyoruz, alışın! Medya kuruluşları “Travesti dehşeti, Travesti cinayeti” gibi başlıklarla trans bireyleri ya canavar gösteriyor ya da ölümlerini meşrulaştırıyor. Kullanılan dil translara, eşcinsellere ve kadınlara olan nefreti ve aşağılama çabasını büyütüyor. Bu durum karşısında tüm medya çalışanlarını duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi. Cihan Ölmez

HABERİN VİDOSU İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKİ TIKLAYINIZ:

http://www.gaziantepsabah.com/videoplayer.php?id=mu7za7zi&kat=7

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *