ANASAYFA arrow right Güncel

Ormanlar yanıyor, işçiler ölüyor

Ormanlar yanıyor, işçiler ölüyor
YAYINLAMA: 08 Ağustos 2025 / 13.17
GÜNCELLEME: 08 Ağustos 2025 / 13.18

Temmuz ayında en az 204 işçi, yılın ilk yedi ayında 1165 işçi hayatını kaybetti

En çok iş cinayeti İstanbul başta olmak üzere Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Denizli, Hatay, Manisa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Konya, Aksaray, Ankara, Çorum, Düzce, Kütahya, Malatya, Mersin, Muğla, Rize, Samsun ve Uşak’ta meydana geldi.

Temmuz ayında 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü, 3’ü gönüllü işçi ve 2’si itfaiye eri olmak üzere 17 işçi orman yangınlarına müdahale ederken hayatını kaybetti, onlarca işçi yaralandı. Yangınlar önlenebilir ve işçiler ölmeyebilirdi. Ancak yangınla mücadele için gerekli bütçe ayrılmıyor, gerekli ekipmanlar temin edilmiyor, orman yolları düzenlenmiyor, erken uyarı sistemleri sağlanmıyor, yetersiz personelle (buna yaygın taşeron çalıştırmayı ekleyelim) müdahale ediliyor, işçilere İSİG eğitimleri tam anlamıyla verilmiyor ve işçilerin kıyafetleri, kişisel koruyucu donanımları bile yetersiz…

Sıcakta çalış(tır)ma
Dünya çapında ölçülen en sıcak üçüncü Temmuz ayı oldu. Açık havada güneş altında çalışmak zorunda olan tarım, inşaat, moto kurye, yol, sayaç okuma, belediye vb işçileri neredeyse hiçbir önlem alınmadan, hayati risk altında çalıştı. Keza sanayi işçileri genelde kapalı alanda çalışsa da yaptıkları işten kaynaklanan muazzam sıcaklık ile beraber benzer bir durumdaydı. İklimlendirme cihazları olsa da büro işçileri bile bunaldı.

“Sıcak havanın canlılara vereceği zararı sadece sıcaklığı ölçerek anlayamayız. Ayrıca bağıl nem miktarını da bilmek ve buna göre bir ısı indeksi çıkarmak gerekiyor. Bağıl nem arttıkça hissedilen sıcaklık artmaktadır. Örneğin; ölçülen sıcaklık 37,7 C° iken, bağıl nem oranı yüzde 20 ise hissedilen sıcaklık 36,4 C°, yüzde 80 ise hissedilen sıcaklık 70,2 C° olmaktadır… Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün web sayfasına bakıldığında 26 Temmuz 2025 tarihinde ölçülen en yüksek sıcaklığın Şırnak, Cizre’de 48,9 C°, nem oranının da Adana’da yüzde 96 olduğunu dikkatli olunması ve zorunlu olmadıkça 11.00-15.00 saatleri arasında dışarıya çıkılmaması gerektiği bildirilmiş olduğu görülmektedir. Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı-İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü web sayfalarında ise bu konuyla ilgili hiçbir uyarıya ve önleme rastlanmadı.

 

Sıcaklıkların insanda yaratacağı zararlar ölçülen sıcaklığa, bağıl nem oranına, ortamda gölge varlığına, hava akımına, giyilen kıyafete, kişinin harcadığı beden gücüne, eforuna ve kişisel sağlık durumuna göre değişmektedir. Çocukların, yaşlıların, gebelerin, kronik hastalığı olanların (hipertansiyon, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, kalp hastaları, psikiyatrik hastalıklar vb.), çok ilaç kullanan, çok kilolu/çok zayıf olanların, vücuttan su kaybına neden olan kusma-ishal gibi hastalıkların varlığı kişinin sıcaktan daha çabuk etkilenilmesine neden olmaktadır. Yeterince su içmemek, çok fazla çay-kahve, kafeinli/gazlı/şekerli içecek tüketimi, alkol kullanımı, kalorisi yüksek gıdayla beslenmek, açlık durumu sıcaktan etkilenmeyi daha da artıracaktır. Terlemeyi engelleyecek kıyafet giymek, yıkanmamak/cildin temiz olmaması (ter gözeneklerinin tıkalı olması), koruyucu şapka kullanmamak da olayın şiddetini artıran etkenlerdir.

Aşırı sıcaklarda güneş altında veya kapalı havasız ortamlarda uzun süre mola vermeden çalışmak ölümcül sonuçlara bile yol açabilmektedir. Yorgunluk, halsizlik, bitkinlik, mide ve kas krampları, kusma, ateş, aşırı terleme, solunum sıkıntısı, şuur bulanıklığı, konuşma bozukluğu yaşanabilmektedir. Bu durumda kişiyi acilen serin gölgelik bir yere almak, azar azar su içirmek ve dinlenmesini sağlamak gerekmektedir. Sıcak çarpması ise vücudun ısı denge sistemini bozulması sonucu yüksek ateş, terleyememe, kuru ve kırmızı deri, hızlı ve yüzeysel nabız, nefes darlığı, kas kasılmaları, bilinç kaybı ile giden ölümcül bir durumdur.” (TTB İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği Kolu)

Bu noktada Temmuz ayında kalp krizi/beyin kanaması nedenli ölümlerin arttığını, bir kısmının sıcağa bağlı olabileceğini ve onlarca arkadaşımızın sıcağa bağlı olarak sağlık sorunları yaşadığını bildirdiğinin altını çizelim.

Çocuk işçiler
2025 yılında iş cinayetleri ekseninde çocuk işçiliğine dair birçok rapor yazdık, basın açıklamaları ve eylemler yaptık. Bunlara ilaveten Temmuz ayına dair de bazı öne çıkan hususların altını çizmek istiyoruz.

IDEF 2025’te konuşan Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu “Türkiye yarın ürettiği silahları kullanacak insan bulamayacak. Nüfus çok hızlı düşüyor. Bu silahları üretip kullanacak genç Türklerin sayısı azalacak… Çocuk sahibi olmanın ekonomiyle ilişkisi sınırlı… Maalesef Türkiye'de yanlış yorum yapılıyor. Daha fazla gelir sahibi olsak çocuk sayısı artar zannediliyor…” diye açıklama yaptı. Aile Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise “Doğurganlık düşmeye devam ederse 20 sene sonra belki askere gidecek genç bulamayacağız.” diyerek bu açıklamayı pekiştirdi. Bu politika yıllardır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “en az 3 çocuk hatta yetmez 5 çocuk” açıklamalarına paraleldir. Bu söylemlerinin bir ayağını iş cinayetlerinde ölecek ucuz işgücü, diğer ayağını ise savaşta ölecek genç nüfus ihtiyacı oluşturuyor.

Evvelsi gün DİSK-Ar “Enflasyon ve artan vergiler işçi ücretlerini eritiyor! 17 milyon işçinin 7 aylık toplam kaybı 1 trilyon liraya yakın!” başlığıyla “Ücret Kayıpları İzleme Raporu” isimli bir çalışma yayınladı. Bunu okursanız insanların yoksulluktan ve geleceksizlikten dolayı çocuk yapamadığını anlarsınız. Diğer yandan çocuklarımızın durumu da ortada. Temmuz ayında en az 9 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Mevsimlik tarım işçisi olup sıcaktan bunalan ve girdiği nehirde boğulandan, iş öğrenmek için ailesiyle çalışırken veya inşaatlarda, lokantalarda ölenlere kadar çocuk işçiler hayatlarını kaybediyor. Bu noktada Temmuz ayı için iki çocuğumuzun nasıl öldüğünü hatırlatmak gerçekliğimizin altını çizmemiz açısından önemli:

Hani övdüğünüz mesleki eğitim var ya sömürüye dayanan, düşük ücretlerin hakim olduğu, denetim yapmadığınız ve çocukların canlarını öğüttüğünüz alanlar oldu. 6 Temmuz’da 17 yaşındaki Kütahya Tavşanlı MTAL 12. Sınıf Metal Bölümü Öğrencisi Mehmet Dallı, stajyer olduğu firma ile çalıştığı ilaç fabrikası inşaatında metal çatı malzemesinin kurulumu sırasında düşerek hayatını kaybetti.

Diğer yandan “çalışması yasak” bir yaş çağında olan 12 yaşındaki Eyüp Can Güner’i unutmayalım. Mersin Anamur’da bir pasajdaki dönercide servis elemanı olarak çalışıyordu, 04.00 sularında ustabaşı ile “yavaş çalışıyor” gerekçesiyle arasında başlayan tartışmada yaşanan kovalamaca sonrası yüksekten düşme nedenli kafa travması, vücutta kemik kırıkları ve iç organ yaralanmaları sonucu hayatını kaybettiği tespit edildi. 12 yaşında, gece 04.00’te, şiddet sonucu…

Son olarak SGK’nın 2024 Yılı İş Kazaları İstatistiklerini bu ay açıkladığını ve geçen yıl yaptığımız gibi birçok şehirde İSİG Meclisi İş Cinayetleri Raporları ile karşılaştırılması başlıklı toplantılar yapacağımızı hatırlatalım…

Temmuz ayında en az 204 iş cinayeti
Yüzde 76’sını ulusal basından; yüzde 24’ünü ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla Temmuz ayında en az 204 işçi hayatını kaybetti. Böylece 2025 yılının ilk yedi ayında iş cinayeti sayısı (Ocak 180, Şubat 124, Mart 159, Nisan 156, Mayıs 178, Haziran 164, Temmuz 204) 1165’e ulaştı.

• Temmuz ayında en çok iş cinayeti güvencesiz çalıştırmanın en yaygın olduğu işkollarından olan tarımda meydana geldi. Burada dikkat çekmemiz gereken husus, ölen 54 işçinin 12’si yangınla mücadele eden işçilerdi (yangınla mücadelede hayatını kaybeden diğer işkollarına kaydettiğimiz 5 işçi daha var). Yine inşaatlar ve yollar ölüm mahalli oldu. İş cinayetlerine sektörel olarak baktığımızda ise sanayide 59 işçi, tarımda 54 işçi, inşaatta 48 işçi ve hizmette 43 işçi hayatını kaybetti.

• Ölüm nedenlerinde yüzde 75’i inşaatlarda olmak üzere yüksekten düşmeler; tır, kamyon, otobüs, taksi şoförleri, moto kuryeler ve tarım işçileri için trafik/servis kazaları; tarım/orman işçisi, çiftçi, inşaat ve sanayi işçileri için ezilmeler; her sektörü yatay bir kesen olarak kalp krizi, beyin kanamaları ölüm nedenleri olarak öne çıkıyor.

• • Temmuz ayında en az 9 çocuk işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ölen çocukların üçü tarım, ikisi inşaat, ikisi konaklama, biri ticaret ve biri taşımacılık işkollarında çalışıyordu.

• İş cinayetlerinde ölenlerin 9’u kadın işçiydi. Kadınlar tarım, gıda, taşımacılık, sağlık ve genel işler işkollarında çalışıyordu.

• Temmuz ayında 7 göçmen işçi (dördü Suriyeli, ikisi Afganistanlı, biri Türkmenistanlı) hayatını kaybetti. Göçmen işçiler tarım, gıda, maden, ağaç, inşaat ve taşımacılık işkollarında çalışıyordu.

• Ölen işçilerin en az 8’i (yüzde 3,92) sendika üyesi, 196’sı (yüzde 96,08) sendikasız. Sendikalı işçiler tarım, kimya, metal ve belediye işkollarında çalışıyordu.

Temmuz ayında Türkiye’nin 55 şehrinde ve yurtdışında bir ülkede (kısa vadeli çalışmak için gidilen veya Türkiye menşeili şirketlerde çalışan) iş cinayeti gerçekleştiğini tespit ettik:

32 ölüm İstanbul, 13 ölüm Eskişehir’de; 10 ölüm Bursa’da; 9 ölüm İzmir’de; 7 ölüm Antalya’da; 6’şar ölüm Denizli, Hatay ve Manisa’da; 5’er ölüm Gaziantep, Kahramanmaraş ve Konya’da; 4’er ölüm Aksaray, Ankara, Çorum, Düzce, Kütahya, Malatya, Mersin, Muğla, Rize, Samsun ve Uşak’ta; 3’er ölüm Adıyaman, Aydın, Diyarbakır, Giresun, Kırıkkale, Kocaeli ve Sakarya’da; 2’şer ölüm Bolu, Edirne, Erzurum, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ ve Zonguldak’ta; 1’er ölüm Adana, Ağrı, Balıkesir, Bartın, Batman, Bitlis, Çanakkale, Elazığ, Hakkari, Karabük, Karaman, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Siirt, Tokat, Trabzon, Yalova ve Gine’de meydana geldi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *