Şube Başkanı Ömer Kılınç, “Sağlık emekçilerine, hekimlere yönelik şiddetin artmasında yöneticilerin bu şekilde kullandığı dil ve hürmetsiz yaklaşım etkili oluyor. Sağlıkta dönüşümle alınır-satılır bir metaya dönüştürülen sağlık hizmeti ve bilinçli bir şekilde kışkırtılan sağlık talebi kadar yöneticilerin yaklaşımı da şiddeti körüklüyor. Öğretim üyelerinin, hocaların, yetişmiş uzmanların yurt dışına göçü Türkiye halkı açısından büyük bir kayıp” ifadelerine yer verdi.
Sağlıkta yaşanan sıkıntıların ve eksiklerin sorumlusunun Sağlıkta Dönüşüm Programının uygulayıcısı ve hararetli savunucusu AKP olduğunu söyleyen Kılınç, “İlk günden itibaren sağlık emekçilerinin ve örgütlerinin bütün itirazlarına, önerilerine kulak tıkayan hükümet ve cumhurbaşkanı şimdi de hekimleri suçluyorlar. Uzun yıllar süren emek ve zorlu eğitimlerle yetişen hekimlerin sorunlarını çözmek yerine Cumhurbaşkanın hekimlere yönelik sarf ettiği sözleri üzüntü ile dinledik. Hekimlere ‘Nereye gidiyorlarsa gitsinler’ söylemleri ve onları paracı göstermek halk ile karşı karşıya getiriyor” açıklamasında bulundu.
Kılınç, “Bugün yeterli öğretim üyesinden yoksun ve pıtrak gibi açılan üniversitelerde niteliksiz tıp eğitimine şahit oluyoruz. Şimdide 32-36 saat angarya koşullarda çalışan asistan hekimlerle bu işi çözeceğini ifade etmek, yabancı hekim ithali ile soruna derman aramak çözümsüzlük politikasında ısrar. Cumhurbaşkanının belirttiği en az 8-9 bin TL maaş yoksulluk sınırının çok çok altında. Yoksulluk sınırının 15 bin TL’ye yükseldiği bir dönemde, zorlu ve uzun yıllar süren bir eğitim süreci, riskli bir iş ve yoğum emek isteyen hekimlik mesleği için ücret üzerinden değerlendirme yapması bile kabul edilebilir değil” diye konuştu.
Taleplerimiz gerçekleşinceye kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
Hekimlerin ve sağlık emekçilerinin ücretlerine yaklaşım halkın sağlık hakkına yaklaşım olduğunu kaydeden Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ömer Kılınç, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Bu söylem aslında sağlıkta dönüşüm politikası ile işkolu emekçilerini ucuz işgücü haline getiren siyasal politik yaklaşımla direk bağlantılı. Bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Sağlık emekçileri, hekimler köle değil. Yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret üstüne yapılan işin niteliği, eğitim yılı, yapılan işin riski, kıdem gibi çeşitli parametreler eklenerek bir maaş skalasının oluşturulması, güvenceli kadrolu istihdam başta olmak üzere ekonomik özlük ve demokratik taleplerimiz gerçekleşinceye kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.” Özer Karınca
RSS