Türk Sağlık Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal Kazak, sağlıkta dönüşümün getirdiği olumsuz sonuçların önlenmesi için çözüm önerilerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti
Sağlıkta artarak devam eden şiddet, cinayet ve intiharların tek nedeninin sağlıkta dönüşüm adı altında yapılan değişiklikler olduğunu söyleyen Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal Kazak, “Biz sağlık sorunlarının, ortak akılla çözüleceğine inanıyoruz. Bunun için de sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, Odaların ortaya koyacağı öneriler ışığında çalışmalar yapılması gerek. Eğer bu çözüm önerilerine gözlerini kapatıp, görmezden gelirlerse sorunlar artarak devam edecektir” dedi.
Sağlık çalışanlarının yüzde
sekseni bir şekilde sözlü veya
fiili şiddete maruz kalmış
Sağlıkta dönüşüm adı altında yapılan değişiklikler sonucunda ortaya çıkan olumsuzlukları bir kez daha hatırlatan Kazak, “Elbette ki bu düzenlemelerde faydalı şeyler var. Fakat, sağlık çalışanları açısından baktığımızda bu sistem, şartlarımızı her geçen gün geriye götürdü. Sağlıkta dönüşüm sistemi, hastaları ‘meta’, hastaneleri ise ‘ticarethane’ olarak değiştirip, dönüştürdü. Sağlıktaki bu dönüşümün en olumsuz yansıması da sağlık çalışanlara yönelik şiddet oldu. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ayda binin üzerinde şiddet vakası yaşanıyor. Bu rakam sadece Sağlık Bakanlığı’na iletilen rakam. Bununla birlikte Türk Sağlık-Sen olarak genel merkezimizin talimatları doğrultusunda ülkemizin her ilinde sağlık çalışanları üzerinden sağlıkta şiddet ile ilgili bir anket yaptık. Bu anketin sonucunda şunu gördük: Sağlık çalışanlarının yüzde sekseni çalışma hayatında en az bir kez sözlü ya da fiili şiddete maruz kalmış. Yapılan bu ankette sonuç bu. Bu çok vahim, korkunç bir sonuç” dedi.
‘2005 yılından itibaren sağlıkta şiddet
ve cinayet artarak devam etti’
Sağlıkta dönüşümün sadece şiddeti getirmediğini belirten Kazak, “Cumhuriyet tarihine baktığımızda sadece bir doktor, 1988 yılında, görevi başında yapılan saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Ancak sağlıkta dönüşüm adı altında yapılan bu değişimle birlikte 2005 yılından itibaren sağlıkta şiddetin ve cinayetin artarak devam ettiğini görüyoruz. İsimleri şunlar; Necip Göksel Kalaycı, Ali Menekşe, Ersin Arslan, Melike Erdem, Kamil Furtun, Aynur Dağ Demir, Abdullah Güloğul, Metin Güneş, Hüseyin Ağır, Muhammet Sait Belirgin, Fikret Hacıosmanoğlu. Bu arkadaşlarımız görevleri başındayken hayatlarını kaybeden sağlık çalışanları. Bununla birlikte kötü çalışma koşullarının ortaya çıkardığı tablo neticesinde intiharlar da oldu. Aynı şekilde istifa eden tıp öğrencileri de oldu. Bu tablonun tek bir sebebi var; sağlık sisteminin iyi yöneltilmemesi” şeklinde konuştu.
Sağlıkta şiddeti önleyecek
çözüm önerileri dikkate alınsın
Kazak, son olarak şunları söyledi: “Sağlıkta şiddet dünyanın her yerinde var. Ancak ülkemizdeki kadar korkunç değildir. Bu kadar korkunç olmasının nedeni yanlış sağlık politikaları başta olmak üzere, siyasilerin olumsuz söylemeleri, sağlıkta katılım payının veya müşteri-ticari ilişkisidir. Bu saydığımız nedenler sağlıkta şiddeti arttırdı, cinayeti, intiharı, istifayı getirdi.” Esra Aydın
Sağlıkta artarak devam eden şiddet, cinayet ve intiharların tek nedeninin sağlıkta dönüşüm adı altında yapılan değişiklikler olduğunu söyleyen Türk Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Kemal Kazak, “Biz sağlık sorunlarının, ortak akılla çözüleceğine inanıyoruz. Bunun için de sivil toplum örgütlerinin, sendikaların, Odaların ortaya koyacağı öneriler ışığında çalışmalar yapılması gerek. Eğer bu çözüm önerilerine gözlerini kapatıp, görmezden gelirlerse sorunlar artarak devam edecektir” dedi.
Sağlık çalışanlarının yüzde
sekseni bir şekilde sözlü veya
fiili şiddete maruz kalmış
Sağlıkta dönüşüm adı altında yapılan değişiklikler sonucunda ortaya çıkan olumsuzlukları bir kez daha hatırlatan Kazak, “Elbette ki bu düzenlemelerde faydalı şeyler var. Fakat, sağlık çalışanları açısından baktığımızda bu sistem, şartlarımızı her geçen gün geriye götürdü. Sağlıkta dönüşüm sistemi, hastaları ‘meta’, hastaneleri ise ‘ticarethane’ olarak değiştirip, dönüştürdü. Sağlıktaki bu dönüşümün en olumsuz yansıması da sağlık çalışanlara yönelik şiddet oldu. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ayda binin üzerinde şiddet vakası yaşanıyor. Bu rakam sadece Sağlık Bakanlığı’na iletilen rakam. Bununla birlikte Türk Sağlık-Sen olarak genel merkezimizin talimatları doğrultusunda ülkemizin her ilinde sağlık çalışanları üzerinden sağlıkta şiddet ile ilgili bir anket yaptık. Bu anketin sonucunda şunu gördük: Sağlık çalışanlarının yüzde sekseni çalışma hayatında en az bir kez sözlü ya da fiili şiddete maruz kalmış. Yapılan bu ankette sonuç bu. Bu çok vahim, korkunç bir sonuç” dedi.
‘2005 yılından itibaren sağlıkta şiddet
ve cinayet artarak devam etti’
Sağlıkta dönüşümün sadece şiddeti getirmediğini belirten Kazak, “Cumhuriyet tarihine baktığımızda sadece bir doktor, 1988 yılında, görevi başında yapılan saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Ancak sağlıkta dönüşüm adı altında yapılan bu değişimle birlikte 2005 yılından itibaren sağlıkta şiddetin ve cinayetin artarak devam ettiğini görüyoruz. İsimleri şunlar; Necip Göksel Kalaycı, Ali Menekşe, Ersin Arslan, Melike Erdem, Kamil Furtun, Aynur Dağ Demir, Abdullah Güloğul, Metin Güneş, Hüseyin Ağır, Muhammet Sait Belirgin, Fikret Hacıosmanoğlu. Bu arkadaşlarımız görevleri başındayken hayatlarını kaybeden sağlık çalışanları. Bununla birlikte kötü çalışma koşullarının ortaya çıkardığı tablo neticesinde intiharlar da oldu. Aynı şekilde istifa eden tıp öğrencileri de oldu. Bu tablonun tek bir sebebi var; sağlık sisteminin iyi yöneltilmemesi” şeklinde konuştu.
Sağlıkta şiddeti önleyecek
çözüm önerileri dikkate alınsın
Kazak, son olarak şunları söyledi: “Sağlıkta şiddet dünyanın her yerinde var. Ancak ülkemizdeki kadar korkunç değildir. Bu kadar korkunç olmasının nedeni yanlış sağlık politikaları başta olmak üzere, siyasilerin olumsuz söylemeleri, sağlıkta katılım payının veya müşteri-ticari ilişkisidir. Bu saydığımız nedenler sağlıkta şiddeti arttırdı, cinayeti, intiharı, istifayı getirdi.” Esra Aydın
RSS