TMMOB Gaziantep Eski İKK Sekreteri ve İnşaat Mühendisi Burkay Güçyetmez, İnşaat Mühendisi Korkut Küçükcan’ın hayatını kaybetmesine neden olan Akkent Camii’nde inşaatında yaşanan iskele çökmesi ve cami inşaatı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“Hiçbir koltuk, makam, mevki insan hayatından daha değerli değildir” ifadelerini kullanan Güçyetmez, “Sorumlular bir an önce hesap vermelidir. Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
Mesleğini layıkıyla yapan, dürüst,
onurlu bir bilim insanını kaybettik
Mesleğini layıkıyla yapan, dürüst, onurlu bir bilim insanını kaybettiklerini belirten Güçyetmez, “Korkut Küçükcan; mesleğini büyük bir özveri ve hassasiyetle icra edenlerdendi. Yapı güçlendirme ve onarım alanında bir uzmandı. Meslek etiği ve yardımseverliği ile toplumda örnek gösterilen bilgi birikimi olan deneyimli bir İnşaat Mühendisi idi” şeklinde açıklama yaptı.
Cami inşaatı, başından beri
yanlışlarla yapılan bir yapıdır
2012 yılında temel atma töreni ile başlayan, Türkiye`nin ikinci en büyük camisi olarak lanse edilen Akkent Cami inşaatının başından beri yanlışlarla yapılan bir yapı olduğuna dikkat çeken Güçyetmez, “İmar planında yeşil alan olarak görülen parsel alanları üzerine inşa edilmiş daha sonra ise yapının yapılabilmesi için gerekli olan imar tadilatı temel atıldıktan beş yıl sonra yapılmış. Yani ilk gününden bugüne kadar yapılan gerek hukuksal, gerek bilimsel ve teknik usulsüzlükler ancak 14 Kasım günü gerçekleşen felaketin ardından gündeme gelmiştir” ifadelerine yer verdi.
Akkent Cami inşaatı için
düzenlenmiş bir inşaat ruhsatı yok
Akkent Cami inşaatı için düzenlenmiş bir inşaat ruhsatının olmadığı gibi resmi olmayan bir şekilde yapılmış mimari ve statik projelerin de olup olmadığının belirsiz olduğuna dikkat çeken Güçyetmez, “İlgili idare tarafından incelenmemiş, denetlenmemiş projeler gerçekten varsa bile, bu projeler hukuken ve teknik olarak yok hükmündedir.
Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar için yer alan; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine ilgili belediye veya kurum tarafından o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur” diye açıklama yaptı.
İnşaata ilişkin levhada ruhsat, proje müellifi gibi Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Yönetmeliğinde belirtilen bilgilerin olmadığını sadece “Şahinbey Belediyesi Akkent Camii İnşaatı” ibaresinin bulunduğu söyleyen Güçyetmez, “2012 yılında yürürlükte olan Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Yönetmeliğinde de zorunlu olan bu bilgilerin olmaması, birçok soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Yapının imara aykırı olarak yapılmasının, resmi projelerinin ve ruhsatının bulunmaması bir yana, bu eksikliklerin doğal bir sonucu olarak herhangi bir denetleme ve iş güvenliği hizmeti de olmadığı anlaşılmaktadır. Böyle bir yükseklikte kullanılmaması gereken ahşap iskeleler 60 metre yüksekliğinde bir yapıda kullanılmış ve ilgili idare buna müdahale etmemiştir. Kalıplardaki uygunsuzluk ve kalitesizlik bir denetleme mekanizması olmadığını açıkça göstermektedir. Bu süre zarfında zaten uygunsuz ve çok kötü durumda olan ahşap iskeleler iyice yıpranmış ve sonunda görülmemiş bir yapı felaketine yol açmıştır” şeklinde değerlendirme yaptı.
İnsan hayatına verilmesi gereken değerler
toplum vicdanında tekrar sorgulanacak
TMMOB Gaziantep Eski İKK Sekreteri ve İnşaat Mühendisi Burkay Güçyetmez, konuşmasına şöyle devam etti: “İlgili Belediye Türkiye`nin ikinci en büyük camisi olarak lanse edilen Akkent Cami inşaatının yapılmasına karar vermiş, projelerini onaylamadığı belki de görmediği ve ruhsat vermediği bir yapının yapımına izin vermiş, iş iskelesi bile olamayacak nitelikte olan iskelenin kurulmasını umursamadan kamusal sorumluluğunu yerine getirmemiş, inşaatın durmasından sonra gerekli önlemleri almamış, yıllardır yapımı duran inşaatta çürüyerek iyice güvensiz hale gelen iskelenin söktürülmesi gerekliliğini göz ardı etmiş ve bu facianın gerçekleşmesini önleyecek tedbirleri almamıştır. Elbette bu büyük olaydan sonra artık; bilim ve tekniğe verilmesi gereken öncelikler, insan hayatına verilmesi gereken değerler toplum vicdanında tekrar sorgulanacaktır.”
Onu unutmayacağız, unutturmayacağız
Unutursak yüreğimiz kurusun
“Korkut Küçükcan onca yapıyı güçlendirdi ama, insan değerinin hiçe sayıldığı bu bozuk zihniyeti, büyüklük kavramına tapan gösteriş toplumunu bizler düzeltemedik” diyen Güçyetmez, “Hepimiz eskimiş, çürümüş, yozlaşmış enkazın altında kaldık. Ama ona bir söz verdik; onu unutmayacağız, unutturmayacağız. Unutursak yüreğimiz kurusun” sözleriyle konuşmasına son verdi. Fatma Karabacak
“Hiçbir koltuk, makam, mevki insan hayatından daha değerli değildir” ifadelerini kullanan Güçyetmez, “Sorumlular bir an önce hesap vermelidir. Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
Mesleğini layıkıyla yapan, dürüst,
onurlu bir bilim insanını kaybettik
Mesleğini layıkıyla yapan, dürüst, onurlu bir bilim insanını kaybettiklerini belirten Güçyetmez, “Korkut Küçükcan; mesleğini büyük bir özveri ve hassasiyetle icra edenlerdendi. Yapı güçlendirme ve onarım alanında bir uzmandı. Meslek etiği ve yardımseverliği ile toplumda örnek gösterilen bilgi birikimi olan deneyimli bir İnşaat Mühendisi idi” şeklinde açıklama yaptı.
Cami inşaatı, başından beri
yanlışlarla yapılan bir yapıdır
2012 yılında temel atma töreni ile başlayan, Türkiye`nin ikinci en büyük camisi olarak lanse edilen Akkent Cami inşaatının başından beri yanlışlarla yapılan bir yapı olduğuna dikkat çeken Güçyetmez, “İmar planında yeşil alan olarak görülen parsel alanları üzerine inşa edilmiş daha sonra ise yapının yapılabilmesi için gerekli olan imar tadilatı temel atıldıktan beş yıl sonra yapılmış. Yani ilk gününden bugüne kadar yapılan gerek hukuksal, gerek bilimsel ve teknik usulsüzlükler ancak 14 Kasım günü gerçekleşen felaketin ardından gündeme gelmiştir” ifadelerine yer verdi.
Akkent Cami inşaatı için
düzenlenmiş bir inşaat ruhsatı yok
Akkent Cami inşaatı için düzenlenmiş bir inşaat ruhsatının olmadığı gibi resmi olmayan bir şekilde yapılmış mimari ve statik projelerin de olup olmadığının belirsiz olduğuna dikkat çeken Güçyetmez, “İlgili idare tarafından incelenmemiş, denetlenmemiş projeler gerçekten varsa bile, bu projeler hukuken ve teknik olarak yok hükmündedir.
Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar için yer alan; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine ilgili belediye veya kurum tarafından o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur” diye açıklama yaptı.
İnşaata ilişkin levhada ruhsat, proje müellifi gibi Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Yönetmeliğinde belirtilen bilgilerin olmadığını sadece “Şahinbey Belediyesi Akkent Camii İnşaatı” ibaresinin bulunduğu söyleyen Güçyetmez, “2012 yılında yürürlükte olan Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Yönetmeliğinde de zorunlu olan bu bilgilerin olmaması, birçok soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Yapının imara aykırı olarak yapılmasının, resmi projelerinin ve ruhsatının bulunmaması bir yana, bu eksikliklerin doğal bir sonucu olarak herhangi bir denetleme ve iş güvenliği hizmeti de olmadığı anlaşılmaktadır. Böyle bir yükseklikte kullanılmaması gereken ahşap iskeleler 60 metre yüksekliğinde bir yapıda kullanılmış ve ilgili idare buna müdahale etmemiştir. Kalıplardaki uygunsuzluk ve kalitesizlik bir denetleme mekanizması olmadığını açıkça göstermektedir. Bu süre zarfında zaten uygunsuz ve çok kötü durumda olan ahşap iskeleler iyice yıpranmış ve sonunda görülmemiş bir yapı felaketine yol açmıştır” şeklinde değerlendirme yaptı.
İnsan hayatına verilmesi gereken değerler
toplum vicdanında tekrar sorgulanacak
TMMOB Gaziantep Eski İKK Sekreteri ve İnşaat Mühendisi Burkay Güçyetmez, konuşmasına şöyle devam etti: “İlgili Belediye Türkiye`nin ikinci en büyük camisi olarak lanse edilen Akkent Cami inşaatının yapılmasına karar vermiş, projelerini onaylamadığı belki de görmediği ve ruhsat vermediği bir yapının yapımına izin vermiş, iş iskelesi bile olamayacak nitelikte olan iskelenin kurulmasını umursamadan kamusal sorumluluğunu yerine getirmemiş, inşaatın durmasından sonra gerekli önlemleri almamış, yıllardır yapımı duran inşaatta çürüyerek iyice güvensiz hale gelen iskelenin söktürülmesi gerekliliğini göz ardı etmiş ve bu facianın gerçekleşmesini önleyecek tedbirleri almamıştır. Elbette bu büyük olaydan sonra artık; bilim ve tekniğe verilmesi gereken öncelikler, insan hayatına verilmesi gereken değerler toplum vicdanında tekrar sorgulanacaktır.”
Onu unutmayacağız, unutturmayacağız
Unutursak yüreğimiz kurusun
“Korkut Küçükcan onca yapıyı güçlendirdi ama, insan değerinin hiçe sayıldığı bu bozuk zihniyeti, büyüklük kavramına tapan gösteriş toplumunu bizler düzeltemedik” diyen Güçyetmez, “Hepimiz eskimiş, çürümüş, yozlaşmış enkazın altında kaldık. Ama ona bir söz verdik; onu unutmayacağız, unutturmayacağız. Unutursak yüreğimiz kurusun” sözleriyle konuşmasına son verdi. Fatma Karabacak
RSS