Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Selçuk Ünal, patriotların Türkiye’ye konuşlandırılmasının tamamen savunma amaçlı olduğunu vurguladı. Ünal, istikrarsız bir ortamda Türkiye’nin savunmasını güçlendirmesi kadar doğal bir şey olamayacağını söyledi.
Suriye’de yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulunan Ünal, şunları söyledi: “Suriye’de öldürülen insan sayısı 40 binin üzerinde. Yerlerinden edilen insan sayısı 2 milyon 500 bin. 500 bin kişi ise komşu ülkelere sığınmış durumda. 140 bini aşkın vatandaş ülkemizde. Uluslar arası camia farkında değil ama Suriye’de ciddi bir açlık söz konusu var. 10 milyon kişinin gıdaya erişimi noktasında ciddi bir sıkıntısı var.”
Türkiye’nin Arap baharına yönelik tutumunun, halkların taleplerin desteklenmesi yönünde olduğunu vurgulayan Ünal, “Hakkaniyet, açıklık, şeffaflık içinde bu halkların meşru taleplerinin yanında yer almaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İsrail’in, Filistin’in üye olmayan gözlemci devlet statüsü kazanmasının ardından sergilediği tutumu eleştiren Ünal, “İsrail'in, BM’deki son oylamadan gereken dersi çıkarması gerektiğini düşünüyoruz. Ama İsrail’in söylemlerine baktığımızda gerekli uyarıları ve verilen mesajı almadığını görüyoruz. Yeni yerleşim yerlerinin açılması için çaba sarf eden İsrail’in gerekli dersleri almadığını da görmekteyiz. Biz Ortadoğu’daki sorunların ana kaynağını Filistin sorunun çözümsüzlüğü olarak görüyoruz” diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ünal, Filistin’in Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde devlet olarak tanınması için Türkiye tarafından önemli adımlar atıldığını açıkladı. Ünal, Filistinlilerin bağımsızlık arzularını desteklediklerini kaydederek şunları söyledi: “Türkiye’nin BM Güvenlik Kurulu’nun geçici üyeliğinden bu yana başlattığı bir süreç var. Güvenlik konseyinin yapısında, geçen yıl bir girişim oldu. Ama yapı dolayısıyla kabul edilmedi. Ancak bu seneki girişimlerinde, oylamada desteğimizi sürdürerek, üyelik sürecini devam ettirdiler”
Bundan sonraki süreci de değerlendiren Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu üyelik sürecinin sembolikten öte değeri var. Gözlemci üye devlet olması, Vatikan gibi olmasını sağladı. Hukuki getirileri de olacaktır. Artık iki eşit devletin çalışması söz konusu olabilecek”İHA
Suriye’de yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulunan Ünal, şunları söyledi: “Suriye’de öldürülen insan sayısı 40 binin üzerinde. Yerlerinden edilen insan sayısı 2 milyon 500 bin. 500 bin kişi ise komşu ülkelere sığınmış durumda. 140 bini aşkın vatandaş ülkemizde. Uluslar arası camia farkında değil ama Suriye’de ciddi bir açlık söz konusu var. 10 milyon kişinin gıdaya erişimi noktasında ciddi bir sıkıntısı var.”
Türkiye’nin Arap baharına yönelik tutumunun, halkların taleplerin desteklenmesi yönünde olduğunu vurgulayan Ünal, “Hakkaniyet, açıklık, şeffaflık içinde bu halkların meşru taleplerinin yanında yer almaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İsrail’in, Filistin’in üye olmayan gözlemci devlet statüsü kazanmasının ardından sergilediği tutumu eleştiren Ünal, “İsrail'in, BM’deki son oylamadan gereken dersi çıkarması gerektiğini düşünüyoruz. Ama İsrail’in söylemlerine baktığımızda gerekli uyarıları ve verilen mesajı almadığını görüyoruz. Yeni yerleşim yerlerinin açılması için çaba sarf eden İsrail’in gerekli dersleri almadığını da görmekteyiz. Biz Ortadoğu’daki sorunların ana kaynağını Filistin sorunun çözümsüzlüğü olarak görüyoruz” diye konuştu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ünal, Filistin’in Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde devlet olarak tanınması için Türkiye tarafından önemli adımlar atıldığını açıkladı. Ünal, Filistinlilerin bağımsızlık arzularını desteklediklerini kaydederek şunları söyledi: “Türkiye’nin BM Güvenlik Kurulu’nun geçici üyeliğinden bu yana başlattığı bir süreç var. Güvenlik konseyinin yapısında, geçen yıl bir girişim oldu. Ama yapı dolayısıyla kabul edilmedi. Ancak bu seneki girişimlerinde, oylamada desteğimizi sürdürerek, üyelik sürecini devam ettirdiler”
Bundan sonraki süreci de değerlendiren Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu üyelik sürecinin sembolikten öte değeri var. Gözlemci üye devlet olması, Vatikan gibi olmasını sağladı. Hukuki getirileri de olacaktır. Artık iki eşit devletin çalışması söz konusu olabilecek”İHA