Gıda sahteciliğinin, ekonomi üzerinde çok boyutlu etkileri bulunduğunu söyleyen Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep Eski İl Temsilcisi Ergün Uğurluer, ‘’Günümüzde gıda sektörü, artan tüketici beklentileri ve küresel ticaretin getirdiği rekabet ortamı nedeniyle sürekli gelişirken, taklit ve tağşiş olayları da artış gösteriyor. Bu durum, sadece halk sağlığını tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomiye ve üreticilerin itibarına da zarar veriyor’’ dedi.
Tağşişi, gıda maddelerinin ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerin, mevzuata veya izin verilen özelliklerine aykırı olarak üretilmesi anlamına geldiğini ifade eden Uğurluer, ‘’Taklit; gıda maddesini ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerini; şekil, bileşim ve nitelikleri itibariyle evsafında olmayan özellikleri haiz gibi göstermek demek. Başka bir deyişle, taklit, örneğin mısır şurubundan yapılan bir karışımın gerçek bal olarak satılması gibi bir gıdayı özelliklerine sahip olmadığı başka bir gıda gibi göstermek demek. Tağşiş ise örneğin dana kıyması olarak satılan kıymaya kanatlı etinin karıştırılması gibi bir gıda ürününün içeriğine başka maddeler katılması veya ürün içeriğinin değiştirilmesi yoluyla hileli satışı’’ hatırlatmasını yaptı.
Hemen her gıda ürününde taklit ve tağşişin yapılabilir
Hemen her gıda ürününde taklit ve tağşişin yapılabildiğini sözlerine ekleyen Uğurluer, ‘’Taklit ve tağşişin sağlık üzerindeki etkileri oldukça ciddi. Ürünlerin orijinal içeriğinin değiştirilmesi veya düşük kaliteli, zararlı maddelerle zenginleştirilmesi aşağıdaki etkilere yol açabilir. Zehirlenme ve toksik etkiler, alerjik reaksiyonlar, gıda kaynaklı hastalıklar, kronik sağlık sorunları, besin değerinin düşmesi, gıda sahteciliğinin ekonomiye etkisi yaratıyor’’ ifadelerini kullandı.
Taklit ürünler uzun vadede kaliteli ürünlere olan güveni azaltıyor
Uğurluer, ‘’Taklit ürünlerin piyasada yer alması, marka ve sektör güvenini sarsmakta, uzun vadede kaliteli ürünlere olan güveni azaltıyor. Dürüst üreticilerin pazar payı daralırken, sahte ürün satan firmalar haksız rekabete yol açıyor. Kaliteli ürünlerin uluslararası pazarda temsil edilememesi, ihracatta yaşanan geri çevirmeler ve benzer sorunlar ülke ekonomisine zarar veriyor. Taklit ve tağşiş sonucu ortaya çıkan sağlık sorunları, kamu ve özel sağlık harcamalarında artışa neden oluyor’’ değerlendirmesini yaptı.
Uygulamalar, tüketicilere sahte tat ve doku sunarken, gıda kaynaklı hastalık riskini de artırıyor
Ürün alırken dikkat edilmesi uyarısında bulunan Uğurluer, ‘’Gerçek sızma zeytinyağı yerine düşük kaliteli yağların karışımı veya tamamen farklı bitkisel yağlar kullanılabilir. Doğal balın yerine bala glikoz veya mısır şurubu gibi malzemeler karıştırılabilir. Süt ürünlerine su, ucuz bitkisel yağlar, nişasta veya örneğin melamin gibi tehlikeli kimyasallar eklenebilir. Değerli et ve balık türlerinin yerine, daha ucuz türlerin etiket değiştirme yöntemiyle satılması veya et ürünlerine standart dışı diğer etlerin veya bitkisel proteinler karıştırılabilir. Kalitesiz ham maddelerin veya raf ömrünü yapay olarak uzatmak için sahte katkı maddeler kullanılabilir. Bu uygulamalar, tüketicilere sahte tat ve doku sunarken, gıda kaynaklı hastalık riskini de artırıyor’’ şeklinde konuştu. Haber Merkezi
