Evlerin bazıları butik otel olarak işletilirken bazıları da kafeye çevriliyor
Şehrin eski yerleşim bölgelerinden Bey, Eblahan ve Türktepe Mahallelerindeki eski Antep evleri restore edilerek turizme kazandırılan taş yapılı bu mekanlar, kışın ılık yazın serin olması nedeniyle de dikkat çekiyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, kaybolmaya yüz tutan kültürel zenginliklerin yeniden ortaya çıkarılması, eski kent dokusunun korunması ve yaşatılması amacı ile birçok yapıyı restore ederek ve cephe düzenlemeleri ile bölge halkının hizmetine sunduklarını söyledi.
Güzelbey, ''Böylece tarihi ve kültürel mirasa bütünsel bir yaklaşım sergilenmiş ve bölgeyi ziyarete gelen yerli yabancı turistlerin kullanacağı bir kültür aksı oluşturulmasını hedefliyoruz. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda bine yakın restorasyon gerçekleştirdik'' dedi.
Güzelbey, amaçlarının modern kent alanı içinde geleneksel mimarinin tanıtılması ve yaşatılması olduğunu ifade etti. Tarihi ve kültürel mekanların bulunduğu bu semtlerin ve sokakların korunmasına özel bir önem verdiklerinin altını çizen Güzelbey, şöyle konuştu: ''Antep evleri ve sokakları hak ettiği özgün kimliğine kavuşacak ve Bey Mahallesi ile birlikte bu sokaklar bir çekim merkezi haline gelecektir. Turizm potansiyelinin artacağı gibi geleneksel dokunun korunmasıyla tarihten gelen tüm yaşam izlerinin nesiller boyu yaşatılması sağlanacağı bu projemiz, diğer bütün projelerimizde olduğu gibi kamu-sivil birlikteliğinin bir örneği olacaktır.''
''Kültür ölçekli kalkınmaya önem veriyoruz''
Restorasyon işlerinin başında bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Sezer Cihan da, kültür ölçekli kalkınmanın önemine dikkat çekti. Cihan, restorasyon çalışmalarına, tarihine ve kültürüne sahip çıkmayan toplumların ve şehirlerin geleceğini inşa edemeyeceğini düşünerek başladıklarını belirtti. Restorasyon işinin kolay olmadığını vurgulayan Cihan, ''Yaptığınız işin telafisi yok. Yeni bir yapıyı yıkarsınız yeniden yaparsınız ama tarihi önemi olan bir binayı restore etmek çok zor. Bu binaların özgünlüğünü ve geçmişini korumak çok önemli'' dedi.
Tarihi yapıları emanet olarak gördüklerine dikkat çeken Sezer, restorasyon işine başlamadan önce bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını, kampanyalar düzenleyip eğitimler verdiklerini anımsattı.
Restorasyon işlemlerine Bakırcılar Çarşısı ile başladıklarını hatırlatan Sezer, şunları anlattı: ''Bir şehirde çarşı yok olursa şehirde yok olur. Öncelikle Bakırcılar Çarşısı'nın restorasyonuna başladık. Bugün birçok şehrimiz tarafından örnek alınan bir çarşı haline geldi. Çoğu ilimizin belediyesi bu projenin üzerinde durdu. O şehirlerin tarihi ve kültürel mirasının ayağa kaldırılması konusunda da gidip destek veriyoruz. Bu illerimiz Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Kilis, Malatya, Van, Antakya, Adıyaman. Aynı zamanda İstanbul'da Tarihi Kentler Birliği'nde Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen insanlara (bürokratlar, siyasetçiler) eğitimler veriyoruz. Teknik destek veriyoruz.'' Antep evlerinin bulunduğu sokakların ve evlerin çatılarını belediyenin sağlıklaştırdığını vurgulayan Cihan, ''Biz sokak sağlıklı hale getirdiğimiz zaman vatandaşlar da binaların içine bakmaya başladı. Onlara fonksiyon vermeye başladılar. Bunların içinde butik otel yapan var, müze yapan var. Restoran, kafe yapan var. Şehirde bir bilinçlenme başladı'' diye konuştu. Hem eski yapıya hem de tarihe sahip çıktıklarının altını çizen Cihan, ''Tarihi eserlerimize bir fonksiyon verip, turizme ve ekonomiye kazandırıyoruz. Gaziantep'te birçok tarihi yapının restorasyonu yaptık. Kimsenin uğramadığı, terk edilmiş mekanlar turizme kazandırıldı'' şeklinde konuştu.
Antep evlerinin tamamına yakının taş yapı olduğunu söyleyen Sezer, şöyle konuştu:''Antep evleri yapılırken kayalar oyulmuş taş haline getirilmiş. Evlerin altı oyulurken oluşan mağaralar da zamanında ev sahipleri tarafından soğuk hava deposu olarak kullanılmış. Bu mağaralar arasında geçişler var. Aynı zamanda su yolları var. Bütün olarak bunları değerlendirdiğimizde Gaziantep'in altı da üstü de tarih... Üstünde ayrı bir tarihi zenginlik var, altında ayrı bir zenginlik var. Üstü ile ilgili belediyemiz yaptığı çalışmalarla örnek alınan bir il pozisyonuna geldi.''
Antep Evleri
Gaziantep'in eski evleri kendilerine özgü bir mimariye sahip. Havara veya Keymıh adı verilen yumuşak kalkerli taşlardan inşa edilen bu evler, kentin eski semtlerinde bulunuyor. Antep evleri, genelde bir ya da iki katlıdır, üç katlı olanlara da rastlanır. Kalın duvarlı olan bu evlerde,zemin katların altında kayaların içine oyulmuş mahsenler bulunuyor. Mahsenlerde pekmez ve zeytinyağı gibi yiyecekleri depolamak için özel bölümler bulunuyor. Büyük dış kapıdan eve girildiğinde ilk olarak "hayat" denilen geniş bahçeli alan görülüyor. Hayatın değişik yerlerinde farklı amaçlar için kullanılan odalar yer alıyor. Evleri pencereleri sokak yerine avluya açılan evlerin pencerelerinin üzerinde ''kuş tağası'' denilen küçük pencereler bulunuyor. Evin havalandırılmasında kullanılan bu pencerelerden odaların aydınlatılmasında da yararlanılıyor.
Bu tür özelliklere sahip geleneksel Antep evleri bugün şehir merkezlerinde, Bey, Eblahan, Eyüboğlu, Türktepe, Tepebaşı, Bostancı ve Kozluca mahalleleri ile Şehreküstü semti ve Gaziantep Kalesi civarında bulunuyor.AA
Resim:
Gaziantep’te büyük çoğunluğu Ermeniler’e ait olan eski evler restore edilerek, kentin eski dokusu canlandırıldı.
Şehrin eski yerleşim bölgelerinden Bey, Eblahan ve Türktepe Mahallelerindeki eski Antep evleri restore edilerek turizme kazandırılan taş yapılı bu mekanlar, kışın ılık yazın serin olması nedeniyle de dikkat çekiyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, kaybolmaya yüz tutan kültürel zenginliklerin yeniden ortaya çıkarılması, eski kent dokusunun korunması ve yaşatılması amacı ile birçok yapıyı restore ederek ve cephe düzenlemeleri ile bölge halkının hizmetine sunduklarını söyledi.
Güzelbey, ''Böylece tarihi ve kültürel mirasa bütünsel bir yaklaşım sergilenmiş ve bölgeyi ziyarete gelen yerli yabancı turistlerin kullanacağı bir kültür aksı oluşturulmasını hedefliyoruz. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda bine yakın restorasyon gerçekleştirdik'' dedi.
Güzelbey, amaçlarının modern kent alanı içinde geleneksel mimarinin tanıtılması ve yaşatılması olduğunu ifade etti. Tarihi ve kültürel mekanların bulunduğu bu semtlerin ve sokakların korunmasına özel bir önem verdiklerinin altını çizen Güzelbey, şöyle konuştu: ''Antep evleri ve sokakları hak ettiği özgün kimliğine kavuşacak ve Bey Mahallesi ile birlikte bu sokaklar bir çekim merkezi haline gelecektir. Turizm potansiyelinin artacağı gibi geleneksel dokunun korunmasıyla tarihten gelen tüm yaşam izlerinin nesiller boyu yaşatılması sağlanacağı bu projemiz, diğer bütün projelerimizde olduğu gibi kamu-sivil birlikteliğinin bir örneği olacaktır.''
''Kültür ölçekli kalkınmaya önem veriyoruz''
Restorasyon işlerinin başında bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Sezer Cihan da, kültür ölçekli kalkınmanın önemine dikkat çekti. Cihan, restorasyon çalışmalarına, tarihine ve kültürüne sahip çıkmayan toplumların ve şehirlerin geleceğini inşa edemeyeceğini düşünerek başladıklarını belirtti. Restorasyon işinin kolay olmadığını vurgulayan Cihan, ''Yaptığınız işin telafisi yok. Yeni bir yapıyı yıkarsınız yeniden yaparsınız ama tarihi önemi olan bir binayı restore etmek çok zor. Bu binaların özgünlüğünü ve geçmişini korumak çok önemli'' dedi.
Tarihi yapıları emanet olarak gördüklerine dikkat çeken Sezer, restorasyon işine başlamadan önce bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını, kampanyalar düzenleyip eğitimler verdiklerini anımsattı.
Restorasyon işlemlerine Bakırcılar Çarşısı ile başladıklarını hatırlatan Sezer, şunları anlattı: ''Bir şehirde çarşı yok olursa şehirde yok olur. Öncelikle Bakırcılar Çarşısı'nın restorasyonuna başladık. Bugün birçok şehrimiz tarafından örnek alınan bir çarşı haline geldi. Çoğu ilimizin belediyesi bu projenin üzerinde durdu. O şehirlerin tarihi ve kültürel mirasının ayağa kaldırılması konusunda da gidip destek veriyoruz. Bu illerimiz Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Kilis, Malatya, Van, Antakya, Adıyaman. Aynı zamanda İstanbul'da Tarihi Kentler Birliği'nde Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen insanlara (bürokratlar, siyasetçiler) eğitimler veriyoruz. Teknik destek veriyoruz.'' Antep evlerinin bulunduğu sokakların ve evlerin çatılarını belediyenin sağlıklaştırdığını vurgulayan Cihan, ''Biz sokak sağlıklı hale getirdiğimiz zaman vatandaşlar da binaların içine bakmaya başladı. Onlara fonksiyon vermeye başladılar. Bunların içinde butik otel yapan var, müze yapan var. Restoran, kafe yapan var. Şehirde bir bilinçlenme başladı'' diye konuştu. Hem eski yapıya hem de tarihe sahip çıktıklarının altını çizen Cihan, ''Tarihi eserlerimize bir fonksiyon verip, turizme ve ekonomiye kazandırıyoruz. Gaziantep'te birçok tarihi yapının restorasyonu yaptık. Kimsenin uğramadığı, terk edilmiş mekanlar turizme kazandırıldı'' şeklinde konuştu.
Antep evlerinin tamamına yakının taş yapı olduğunu söyleyen Sezer, şöyle konuştu:''Antep evleri yapılırken kayalar oyulmuş taş haline getirilmiş. Evlerin altı oyulurken oluşan mağaralar da zamanında ev sahipleri tarafından soğuk hava deposu olarak kullanılmış. Bu mağaralar arasında geçişler var. Aynı zamanda su yolları var. Bütün olarak bunları değerlendirdiğimizde Gaziantep'in altı da üstü de tarih... Üstünde ayrı bir tarihi zenginlik var, altında ayrı bir zenginlik var. Üstü ile ilgili belediyemiz yaptığı çalışmalarla örnek alınan bir il pozisyonuna geldi.''
Antep Evleri
Gaziantep'in eski evleri kendilerine özgü bir mimariye sahip. Havara veya Keymıh adı verilen yumuşak kalkerli taşlardan inşa edilen bu evler, kentin eski semtlerinde bulunuyor. Antep evleri, genelde bir ya da iki katlıdır, üç katlı olanlara da rastlanır. Kalın duvarlı olan bu evlerde,zemin katların altında kayaların içine oyulmuş mahsenler bulunuyor. Mahsenlerde pekmez ve zeytinyağı gibi yiyecekleri depolamak için özel bölümler bulunuyor. Büyük dış kapıdan eve girildiğinde ilk olarak "hayat" denilen geniş bahçeli alan görülüyor. Hayatın değişik yerlerinde farklı amaçlar için kullanılan odalar yer alıyor. Evleri pencereleri sokak yerine avluya açılan evlerin pencerelerinin üzerinde ''kuş tağası'' denilen küçük pencereler bulunuyor. Evin havalandırılmasında kullanılan bu pencerelerden odaların aydınlatılmasında da yararlanılıyor.
Bu tür özelliklere sahip geleneksel Antep evleri bugün şehir merkezlerinde, Bey, Eblahan, Eyüboğlu, Türktepe, Tepebaşı, Bostancı ve Kozluca mahalleleri ile Şehreküstü semti ve Gaziantep Kalesi civarında bulunuyor.AA
Resim:
Gaziantep’te büyük çoğunluğu Ermeniler’e ait olan eski evler restore edilerek, kentin eski dokusu canlandırıldı.