Ekim zamanı geldiğinden çiftçilerin bir telaş içerisinde olduklarını kaydeden Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik, ‘’Tarlalarının hazırlığını yapan çiftçiler kaygılı ve huzursuz olarak tohumu toprağa atmaya hazırlanıyorlar. Çünkü toprağa atılan her tohum, artık sadece emekle değil, belirsizlikle de büyür hâle geldi. Bir zamanlar mevsimlerin düzenine güvenen çiftçi, bugün hem iklimin hem ekonominin dalgalanmaları arasında sıkışıp kalmış durumda’’ değerlendirmesinde bulundu.
En büyük sıkıntılardan biri girdi maliyetlerindeki artış
En büyük sıkıntılardan birinin girdi maliyetlerindeki artış olduğunu dile getiren Bozgeyik, ‘’Mazot, gübre, tohum ve ilaç fiyatları her yıl biraz daha yükselirken, çiftçinin hasat sonunda eline geçen kazanç çoğu zaman aynı hızla artmıyor. Ektiği ürünün değeri, çoğu zaman masrafını bile karşılamaya yetmez. “Acaba bu yıl da zarar eder miyim?” sorusu, çiftçinin aklından hiç çıkmıyor’’ ifadelerini kullandı.
Eskiden tecrübeyle öngörülebilen hava şartları, artık sürprizlerle dolu
Kuraklığa değinen Bozgeyik, ‘’En önemli sorun iklim değişikliğinin etkileri. Kurak geçen yıllar, aniden bastıran dolular, mevsimsiz yağmurlar ürünlerin verimini doğrudan etkiler. Eskiden tecrübeyle öngörülebilen hava şartları, artık sürprizlerle dolu. Çiftçi, toprağın dilini bilse bile gökyüzünün kararsızlığı karşısında çaresiz kalıyor’’ şeklinde konuştu.
Pazarlama ve aracılık sistemi çiftçinin belini büker
‘Pazarlama ve aracılık sistemi çiftçinin belini büker’ diyen Bozgeyik, ‘’Tarladan çıkan ürün tüketiciye yüksek fiyatla ulaşsa da, bu kazancın çok azı çiftçinin cebine girer. Aradaki uzun zincir, alın terinin gerçek değerini gölgede bırakır. Ürününü değerinde satamayan çiftçi, yeni sezona borçla başlamak zorunda kalır’’ dedi.
Çiftçilik yapanların yaş ortalamasının artması üretimin sürdürülebilirliğini zorlaştırıyor
Tarımda genç nüfusun azalmasının geleceğe dair kaygıları arttırdığına dikkat çeken Bozgeyik, ‘’Zorlu çalışma koşulları ve belirsiz kazanç nedeniyle gençler toprağa küsmekte, şehirlerde başka işlere yöneliyor. Köylerde yaşayan insan sayısı azalırken, çiftçilik yapanların yaş ortalamasının artması üretimin sürdürülebilirliğini de zorlaştırıyor’’ açıklamasını yaptı.
Ülkemizde ne yazık ki çiftçilik yapmak çiftçi olmak zor
Ekim zamanı geldiği için çiftçinin aklının karıştığını ve kararsızlığının arttığını sözlerine ekleyen Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: ‘’Çiftçi yine de umutla toprağı sürmeye devam eder tohumu toprağa atmaktan vazgeçmez. Çünkü bilir ki ülkenin bereketi, toprağın 'verimi' onun sabrına ve emeğine bağlı. Keşke alın terinin karşılığını alabildiğimiz, emeğin değer gördüğü günler yine geri gelse. Ancak ülkemizde ne yazık ki çiftçilik yapmak çiftçi olmak zor.’’ Haber Merkezi
YAYINLAMA: 20 Kasım 2025 / 18.49
GÜNCELLEME: 20 Kasım 2025 / 18.49
İlginizi Çekebilir
Kadınlar, ev, işyeri ve sokaklarda şiddet tehdidi altında yaşıyor
#Güncel / 19 Kasım 2025
Türkiye’de sigara kullanım oranı erkeklerde yüzde 41, kadınlarda 14
#Güncel / 19 Kasım 2025
Avrupa ödülüne layık görülen Antep’te vatandaş geçinemiyor
#Güncel / 19 Kasım 2025
Kışın lezzeti ama… Yiyebilene…
#Güncel / 19 Kasım 2025
Yeter artık, esnafın sabrı taştı, taşacak
#Güncel / 19 Kasım 2025
Altın fiyatları orta vadede güçlü kalacak
#Güncel / 19 Kasım 2025
Yorumlar
Yorumlar
Kendi koyacağınız özel bir adla yorum yapmak için giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
