Bakan Fatma Şahin, televizyon izleyicilerinin program tercihlerini eleştirdi. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından yürütülen ''Toplumun Kültür Politikaları ve Medyanın Kültürel Süreçlere Etki Algısı'' başlıklı kamuoyu araştırmasının sonuçları basın toplantısıyla açıklandı.
Şiddet ve cinsel içerikli yayınlardan kendisinin de mutsuz kesimde yer aldığını ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Benim de geçmişte başvurularım oldu. Bir tarihi roman aslından uzaklaştırılmış, bugünkü bütün teknoloji imkanları kullanılmış bir yılan hikayesine dönmüş, neredeyse aile içi ensest ilişkiye dönüşmüş ve sürüp gidiyor. Neden? Kötü verirseniz kötünün de alıcısı var, ama iyi verirseniz iyinin de alıcısı var. Sinema sektöründen örneklerimiz var. Bizim iyiyi özendirmemiz gerekiyor. Toplumda kültür ve aile değerlerimizi bir arada yaşama kültürümüzü sarsacak olanların saatlerini de hiç olmazsa ileri kaydırmamız gerekiyor'' dedi.
Reytingler nasıl yükseliyor?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, yapılan araştırma sonucu, televizyon programlarında, yüzde 70 oranında ailenin, çocuğunun, kadınının korunamadığına, inanç değerlerine yeterince bakılmadığına ilişkin bir algı olduğunu, toplumun bunun sorun olarak görüldüğünü ifade etti. Kendilerinin toplumun beklentilerini ve sorunlarını yönetme mekanizması olduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti: ''Ancak Türk toplumu şikayet ettiği şeyi kendi izlemeyi devam ediyor, bu reytingler nasıl yükseliyor? Ben buradan bütün Türk toplumuna sesleniyorum, hem şikayet ediyoruz, hem elimizdeki kumandayı kullanmayı bilmiyor muyuz? Eğer biz şikayet etmiyorsak, bu rakamların böyle çıkmaması lazım. Yüzde 70'lik kısmın ailenin değerlerini, şiddetinin olmadığını, cinselliğin reytingi etkilemediğini düşünmüş olması gerekiyor. Hem böyle düşünüyoruz, hem elimizde kumandayı kullanamıyoruz. İşte bize orada büyük bir iş düşüyor, bizim medya okur yazarlığını güçlendirmemiz lazım, kumandayı kullanmayı ve bilinci algıyı yükseltmemiz önemli''
Şiddet ve cinsel içerikli yayınlardan kendisinin de mutsuz kesimde yer aldığını ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Benim de geçmişte başvurularım oldu. Bir tarihi roman aslından uzaklaştırılmış, bugünkü bütün teknoloji imkanları kullanılmış bir yılan hikayesine dönmüş, neredeyse aile içi ensest ilişkiye dönüşmüş ve sürüp gidiyor. Neden? Kötü verirseniz kötünün de alıcısı var, ama iyi verirseniz iyinin de alıcısı var. Sinema sektöründen örneklerimiz var. Bizim iyiyi özendirmemiz gerekiyor. Toplumda kültür ve aile değerlerimizi bir arada yaşama kültürümüzü sarsacak olanların saatlerini de hiç olmazsa ileri kaydırmamız gerekiyor'' dedi.
Reytingler nasıl yükseliyor?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, yapılan araştırma sonucu, televizyon programlarında, yüzde 70 oranında ailenin, çocuğunun, kadınının korunamadığına, inanç değerlerine yeterince bakılmadığına ilişkin bir algı olduğunu, toplumun bunun sorun olarak görüldüğünü ifade etti. Kendilerinin toplumun beklentilerini ve sorunlarını yönetme mekanizması olduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti: ''Ancak Türk toplumu şikayet ettiği şeyi kendi izlemeyi devam ediyor, bu reytingler nasıl yükseliyor? Ben buradan bütün Türk toplumuna sesleniyorum, hem şikayet ediyoruz, hem elimizdeki kumandayı kullanmayı bilmiyor muyuz? Eğer biz şikayet etmiyorsak, bu rakamların böyle çıkmaması lazım. Yüzde 70'lik kısmın ailenin değerlerini, şiddetinin olmadığını, cinselliğin reytingi etkilemediğini düşünmüş olması gerekiyor. Hem böyle düşünüyoruz, hem elimizde kumandayı kullanamıyoruz. İşte bize orada büyük bir iş düşüyor, bizim medya okur yazarlığını güçlendirmemiz lazım, kumandayı kullanmayı ve bilinci algıyı yükseltmemiz önemli''