Dövizin yükselmesiyle gıdadan giyime, kahvaltılıktan okul ihtiyaçlarına kadar A’dan Z’ye her şeye zam geldi. Durum böyle olunca vatandaşında alım gücü gün geçtikçe azalmaya başladı
Sabah olarak, ekonomik krizin esnafa olan etkisini araştırmak için Vatan Mahallesi’ne gittik. Mahallede marketçiden fırıncısına, terzisinden konfeksiyoncusuna kadar herkes dertli. Esnaf, “Ekonomik kriz” yok söylemine “Krizin olup olmadığını çarşı pazarda görsünler” diye cevap verirken, vatandaşın gün geçtikçe fakirleştiğini ve alım güçlerinin azaldığını ifade ettiler.
Asgari ücretli kara
kara düşünmeye başladı
Türk Lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi vatandaşın alım gücü daha da düşürdü. Üstüne dolara bağlı olan veya olmayan ürünlere de yüzde 50, yüzde 100 hatta yüzde 150 zam gelmesi vatandaşın geçimini zorlaştırdı. Bin 603 lira asgari ücret alan vatandaş, bu para ile nasıl geçineceğini, ailesini nasıl doyuracağını, çocuklarının ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını kara kara düşünmeye başladı.
“Gelir gideri karşılamadığından
borç altında eziliyorum”
İşlerin çok kötü olduğunu, bazı ürünlere yüzde 50 yüzde 100 hatta bazı ü ürünlere ise yüzde 150 zam geldiğini belirten Sümer marketin sahibi Bayram Sümer, dolara bağlı olmayan ürünlere bile zam gelmesinden dert yandı. Sümer, “Vatandaş eskiden 5 kilo domates alırken, şimdi 1 kilo alıyor. Her gün 20 kasadan aşağı domates getirmezken, şu anda 4 kasa getiriyoruz. Vatandaşın alım gücü çok düştü ve bir çıkış yolu arıyorlar” ifadesini kullanırken, Fırıncı Nebi Genç, kazanç olmadığından işlerin tadı tuzu olmadığını belirtti. “Her şey ateş pahalı. Vergilerimizi bile borç ile ödüyoruz. Vatandaşın alım gücü azaldı. 5 ekmek alan 3 ekmek almaya başladı. Un 75 liradan 108 liraya bir koli maya 20 liradan 60 liraya kullandığımız odunun tonu 200 liradan 400’e yükseldi. Böyle giderse 1 ay sonra fırını kapatırım. Çünkü gelir gideri karşılamadığından borç altında eziliyorum” şeklinde konuştu.
İnsanların alım gücü kalmadı
Terzi Adile Kutlu, ise şöyle konuştu: “İşler kötü, her şey pahalandı, insanların alım gücü kalmadı, fakirlik arttı. Fiyatların pahalı olmasından evimizin salçasını yapamadık. Geçinmek zor ve evin içinde bile huzur kalmadı. Sabah’tan beri siftah edemedim.” Barış Caymaz, işlerin durgun olduğunu söylerken, “Eskiden günde 3-4 bin lira ciromuz varken, şimdi bin 500 lira ciromuz var. Doların yükselmesiyle bütün ürünlere zam geldi. Geçen yıl 10 liraya verdiğimiz parfüm bu sene 15 lira oldu. Çocuk giysilerine yüzde 60 zam geldi. Böyle olunca vatandaşın alım gücü azaldı. Maaşa zam gelmiyor ama her şeye zam geliyor” diye konuştu. Hüseyin Karataş
Sabah olarak, ekonomik krizin esnafa olan etkisini araştırmak için Vatan Mahallesi’ne gittik. Mahallede marketçiden fırıncısına, terzisinden konfeksiyoncusuna kadar herkes dertli. Esnaf, “Ekonomik kriz” yok söylemine “Krizin olup olmadığını çarşı pazarda görsünler” diye cevap verirken, vatandaşın gün geçtikçe fakirleştiğini ve alım güçlerinin azaldığını ifade ettiler.
Asgari ücretli kara
kara düşünmeye başladı
Türk Lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi vatandaşın alım gücü daha da düşürdü. Üstüne dolara bağlı olan veya olmayan ürünlere de yüzde 50, yüzde 100 hatta yüzde 150 zam gelmesi vatandaşın geçimini zorlaştırdı. Bin 603 lira asgari ücret alan vatandaş, bu para ile nasıl geçineceğini, ailesini nasıl doyuracağını, çocuklarının ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını kara kara düşünmeye başladı.
“Gelir gideri karşılamadığından
borç altında eziliyorum”
İşlerin çok kötü olduğunu, bazı ürünlere yüzde 50 yüzde 100 hatta bazı ü ürünlere ise yüzde 150 zam geldiğini belirten Sümer marketin sahibi Bayram Sümer, dolara bağlı olmayan ürünlere bile zam gelmesinden dert yandı. Sümer, “Vatandaş eskiden 5 kilo domates alırken, şimdi 1 kilo alıyor. Her gün 20 kasadan aşağı domates getirmezken, şu anda 4 kasa getiriyoruz. Vatandaşın alım gücü çok düştü ve bir çıkış yolu arıyorlar” ifadesini kullanırken, Fırıncı Nebi Genç, kazanç olmadığından işlerin tadı tuzu olmadığını belirtti. “Her şey ateş pahalı. Vergilerimizi bile borç ile ödüyoruz. Vatandaşın alım gücü azaldı. 5 ekmek alan 3 ekmek almaya başladı. Un 75 liradan 108 liraya bir koli maya 20 liradan 60 liraya kullandığımız odunun tonu 200 liradan 400’e yükseldi. Böyle giderse 1 ay sonra fırını kapatırım. Çünkü gelir gideri karşılamadığından borç altında eziliyorum” şeklinde konuştu.
İnsanların alım gücü kalmadı
Terzi Adile Kutlu, ise şöyle konuştu: “İşler kötü, her şey pahalandı, insanların alım gücü kalmadı, fakirlik arttı. Fiyatların pahalı olmasından evimizin salçasını yapamadık. Geçinmek zor ve evin içinde bile huzur kalmadı. Sabah’tan beri siftah edemedim.” Barış Caymaz, işlerin durgun olduğunu söylerken, “Eskiden günde 3-4 bin lira ciromuz varken, şimdi bin 500 lira ciromuz var. Doların yükselmesiyle bütün ürünlere zam geldi. Geçen yıl 10 liraya verdiğimiz parfüm bu sene 15 lira oldu. Çocuk giysilerine yüzde 60 zam geldi. Böyle olunca vatandaşın alım gücü azaldı. Maaşa zam gelmiyor ama her şeye zam geliyor” diye konuştu. Hüseyin Karataş
RSS