20 yılın sonunda sağlık çalışanlarının geldiği noktanın açlık ve yoksulluk olduğunu dile getiren Genel Sağlık İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, “Son bir yılda yaklaşık bin 400 hekim yurt dışında, daha cazip imkânlarla çalışmak için istifa etti. Ülkemizde hekimlik yapmak yerine yurt dışında garsonluk yapmayı tercih eden doktor haberleri medyada her geçen gün giderek artan bir şekilde geniş yer buluyor. Bu gidişat, kaçınılmaz sona doğru yaklaştığımızın göstergesi. Muayene olacak hekim, hasta takibi yapacak hemşire bulamayacağımız günler çok yakın” uyarısı yaptı.
Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, “Kamu hastanelerinde ilaç ve sarf malzeme eksikliği yaşanıyor, hastaların ihtiyacı olan tıbbi malzemeler bazı kurumlarda hasta yakınlarınca temin edilmeye çalışılıyor. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerinde, malzeme eksikliği nedeniyle tedaviler yapılamıyor” ifadelerini kullandı.
Uzman hekim ve pratisyen hekimler için vaat edilen ekonomik artışların hızlıca hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Küçükosmanoğlu, “Ek ödeme ve performans aldatmacasına derhal son verilmeli, tüm sağlık emekçileri için yoksulluk sınırı üzerinde insan onuruna yaraşır tek kalem maaş düzenlemesini gerçekleştirmeli geçmişe etkili olmak koşuluyla yılda 90 gün yıpranma payı derhal kanunlaşmalı, seçim meydanlarında onlarca kez vaat edilen 3600 ek gösterge artışı için gün saymaktan vaz geçilmeli lisans mezunlarına 3600 ve Hekimlere de 7200 kademeli ek gösterge artışının gereği acilen yapılmalı, Genel Sağlık-İş olarak TBMM ye sunduğumuz sağlıkta şiddetle etkin mücadele yasa tasarısı kabul edilerek sağlıkta şiddetle mücadele samimiyetle yürütülmeli” şeklinde açıklama yaptı.
Son 10 yılda yurtdışına göç eden hekim sayısının 24 kat arttığını söyleyen Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Ayşegül Ateş Tarla, “Bugün, MHRS sistemlerinde hastalar aylarca sıra bulamıyor; acil başvuru sayılarımız olağandışı durumlar yaşayan bir ülkede görülebilecek oranlarda; hekimlere/hastalara dayatılan 5 dakikada bir muayene bu sorunu çözmez. Bu süre ne muayene ne hasta öyküsü alma ne de tedaviyi hastayla birlikte planlamaya yeter; ancak hastalıkları daha da artırır demek için buradayız” dedi.
BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2 bin 300 ile 4.000 TL arasında olduğunu söyleyen Tarla, “Pratisyen hekimin yalın maaşı yaklaşık 4 bin 900 TL, 30 yıllık uzman hekimin yalın maaşı 5 bin 800 TL, demek, Türkiye, 2020 verilerine göre uzman hekim maaşları sıralamasında OECD üye ülkeleri içinde sondan altıncı sırada; pratisyen hekim maaşlarında ise 17 ülke arasında 14'üncü sırada (Türkiye'yi Letonya, Meksika ve Litvanya izliyor) demek için buradayız” ifadelerine yer verdi.
Tarla, “Pandemiyle beraber daha da derinleşen yanlış sağlık politikaları ve şiddet, her geçen gün daha da can yakıyor, canımızı alıyor. Sağlıkta Şiddet Yasa Taslağı sunduk, neden işletilmiyor, ne oldu demek için buradayız. Pandemiyle mücadele ancak birinci basamakta kazanılır, şu ana kadar mücadele ancak bizlerin fedakârlıklarıyla yürüdü ancak siz bize ‘Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, aile hekimleri arasındaki adıyla ‘ceza yönetmeliği’ ile teşekkür ettiniz. Artık yeter yönet(e)miyorsunuz demek için buradayız.
36 saat nöbet sonrası bir hekim arkadaşımızı kaybettik artık böylesi acılar yaşamak istemiyoruz. Bugün; zamanlık eğitimi almak bir haktır ve bu hak keyfiyete, yöneticilerin insafına bırakılamaz demek ve tıp öğrencilerinin barınma, beslenme gibi temel hakları güvence altına alınmadığı için bir arkadaşımızı kaybettik artık yeter demek için; tıp öğrencileri artık üniversitelerinde öğretim üyesi bulamıyor, liyakate, bilime dayalı akademi istiyoruz demek için buradayız” diye konuşma yaptı.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları, “Türk Tabipleri Birliği olarak uzun bir süredir alanlarda hakkımızı arıyoruz ve aramaya devam edeceğiz. Asistanlarımız 36 saatlik nöbetlerden sonra trafik kazalarında ölmesin, gençlerimiz yurt dışına kaçmasın, aile hekimlerine ceza yönetmeliği değil iş güvencesi, kamuda çalışan hekimlerin açlık sınırında çalışmasını değil tek seferde ödenen ve emekliye yansıyan ücretlerle çalışmasını, 7200 ek gösterge, Covid-19 meslek hastalığı sayılsın, yıpranma payı ve eşit ve adil bir emekli maaşı istiyoruz. Bu taleplerimiz çok haklı talepler. Bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz ve asla vazgeçmeyeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Gaziantep Verem Savaş Derneği Başkanı Ahmet Doğan Yardı, “36 saat nöbetin sonunda trafik kazasında hayatımızı kaybettik. Yine çalışma şartlarımızı iyileştirmediler. Pandemi sürecinde Koronavirüse yakalandık, can verdik, COVİD-19’u meslek hastalığı saymadılar, sesimizi duymadılar, işitmediler, görmediler, görmemeye de devam ediyorlar. Onlar bizi görmedikçe ve duymadıkça eylemlerimizi sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu. Adem Kesenek
RSS