Filmlerin gösterimi öncesi bir konuşma yapan Prof. Dr. Köksal, ilk sinema deneyiminin 2000 yılında gerçekleştiğini belirterek, 1999 yılında çekimlerini gerçekleştirdiğini ve bir yüksek lisans öğrencisi olarak sinema alanında aynı zamanda tez projesi olduğunu belirtti.
Karşılaşma filminin biraz komplike ve zor bir proje olduğunu belirten Prof. Dr. Köksal, “Filmin senaryosu, mitoloji alanında çalışan, araştırmacı ve yazar bir arkadaşımın senaryosuydu. Hikâye milattan önce 300. Yüzyılda geçiyor. Bir iyon düşünürü ile bir Zerdüşt rahibinin Anadolu’da Kapadokya’da karşılaşmasını konu alıyor. Biri bir inanç insanı, diğeri bir düşünce insanı.Biri doğudan gelip batıya, diğeri ise batıdan gelip doğuya yönelmeyi tercih ediyor. Bu bir kesişme, karşılaşma bir çeşit geçişme oluyor. Aslında düşünce ve inanç sistematiği bir anlamda bir gerilim yaşıyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Köksal konuşmasının devamında şunları söyledi: “2002 yılında gerçekleştirdiğim “Çarpışma” adlı kısa filmim çok daha gündelik hayat, gerçekçi bir sinema diline ulaşmak, sahicilik gibi kendi üslubumu oluşturacağım bir deney oldu. Senaryosunu kendim yazdım. Farklı kültürlerden, sınıflardan gelen 3 genç, her birinin arzuları, hayata dair hayalleri var ancak gelecekleri büyük ölçüde tarihselliklere, yaşadıkları zaman dilimiyle belirleniyor, kısıtlanıyor. Hikâyeler birinden ötekine fiziksel bir çarpışma yoluyla geçiyor. 3 Genç yaşamın yaşam zaman dilimlerine tanıklık ederken geleceklerine dair de bir fikrimiz oluyor. Toplumsal bir gerçekçi sinema deneyi. İyi seyirler dilerim.“