Büyükşehir Belediyesi, kentin mutfağı, yeme ve içme kültürünün UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miras” programına girmesi için başvuruda bulundu.
Ticaret, sanayi, tarih ve turizm kenti Gaziantep’i gastronomide de en üst sıralara taşımak için harekete geçen Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda Belediye Başkanı Fatma Şahin’in başkanlığında, kentteki restoran sahipleri ve baklavacılarla toplantı yapıldı.
Şahin, toplantıda, şehrin tarih ve kültür mirası noktasında çok yüksek bir hazineye sahip olduğunu söyledi.
32 medeniyete ev sahipliği yapmış ve bugün 5 antik kenti restore etme gücüne ulaşan Gaziantep’i kentler yarışında, rekabeti yönlendirecek güce ulaşması için ellerinden geleni yapmaya gayret ettiklerini belirten Şahin, şöyle konuştu:
“Ticaret, sanayi, kültür, tarih ve turizm şehrimizi taçlandıran bir şey var, o da bizim gastronomimiz. Tek başına bunu pazarlayan ve bunun üzerinden hakikaten bacasız fabrika üreten ülkeler var. Bizim çeşitlilik bakımında bugün öne çıkan İtalya ve Fransa’nın mutfağından hiçbir eksiğimiz yok, fazlamız var. Herkesin bize söylediği, bu elinizdeki büyük hazinenin kıymetini daha iyi bilmeniz lazım. Peki nasıl bileceğiz?.”
Rekabeti yönetip, kentin cazibesinin artırılabilinmesi için uluslararası toplumun diline ulaşılması gerektiğini vurgulayan Şahin, işletme sahiplerine bu noktada çok iş düştüğünü vurguladı.
İşletme sahiplerinin, Gaziantep’in “dünya gastronomisinde” önemli bir yere sahip olacağına inanması gerektiğine dikkati çeken Şahin, “Biz yaklaşık 7 aydan beri şehirle ilgili hem acil işleri, işte trafikti, konuttu, yeşil alanıydı bunlarla uğraşırken bir taraftanda şehrin gelecek vizyonuna, ‘ben bu şehri nereden nereye taşıyacağım” yaptığım bütün çalışmalarda iş gelip gastronomi ve yeme içme üzerinde taçlandırılıyor” dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak, şehrin yeme içme kültürünün UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miras” programına girmesi için başvurduklarını belirten Şahin, sonuç beklediklerini kaydetti.
Dünyanın küçük bir köye dönüştüğünü, rekabeti yönetmek için aynı dilin konuşulması gerektiğini vurgulayan Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Elimizde çok yüksek bir miras var. Bu mirası zenginliğe dönüştürerek, geleceğe taşımamız lazım. Bu işi başaran insanlara baktığımız zaman yetişmiş insan gücünü koymazsanız, okulunuz olmazsa bu konudan hakikaten diplomalı kendini bu işe adamış kişiler bu işin sahibi olmazsa bu işi başaramazsınız. Bizim kentin yeme içme kültürünü yükselen bir değer haline dönüştürüp, dünyayla yarıştıracak hale getirmemiz lazım. Bu hedefe ulaşmak için kısa, orta ve uzun vadeli bir eylem planı hazırlamamız gerekiyor.”
Gaziantep’in “Dünya, Yiyecek ve İçecek Turizmi 2019” yılına da aday olduğunun müjdesini veren Şahin, adaylığın resmen açıklandığını duyurdu.
Konuşmaların ardından, restoran sahipleri ve baklavacılarla fikir alışverişinde bulunuldu.
Ticaret, sanayi, tarih ve turizm kenti Gaziantep’i gastronomide de en üst sıralara taşımak için harekete geçen Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda Belediye Başkanı Fatma Şahin’in başkanlığında, kentteki restoran sahipleri ve baklavacılarla toplantı yapıldı.
Şahin, toplantıda, şehrin tarih ve kültür mirası noktasında çok yüksek bir hazineye sahip olduğunu söyledi.
32 medeniyete ev sahipliği yapmış ve bugün 5 antik kenti restore etme gücüne ulaşan Gaziantep’i kentler yarışında, rekabeti yönlendirecek güce ulaşması için ellerinden geleni yapmaya gayret ettiklerini belirten Şahin, şöyle konuştu:
“Ticaret, sanayi, kültür, tarih ve turizm şehrimizi taçlandıran bir şey var, o da bizim gastronomimiz. Tek başına bunu pazarlayan ve bunun üzerinden hakikaten bacasız fabrika üreten ülkeler var. Bizim çeşitlilik bakımında bugün öne çıkan İtalya ve Fransa’nın mutfağından hiçbir eksiğimiz yok, fazlamız var. Herkesin bize söylediği, bu elinizdeki büyük hazinenin kıymetini daha iyi bilmeniz lazım. Peki nasıl bileceğiz?.”
Rekabeti yönetip, kentin cazibesinin artırılabilinmesi için uluslararası toplumun diline ulaşılması gerektiğini vurgulayan Şahin, işletme sahiplerine bu noktada çok iş düştüğünü vurguladı.
İşletme sahiplerinin, Gaziantep’in “dünya gastronomisinde” önemli bir yere sahip olacağına inanması gerektiğine dikkati çeken Şahin, “Biz yaklaşık 7 aydan beri şehirle ilgili hem acil işleri, işte trafikti, konuttu, yeşil alanıydı bunlarla uğraşırken bir taraftanda şehrin gelecek vizyonuna, ‘ben bu şehri nereden nereye taşıyacağım” yaptığım bütün çalışmalarda iş gelip gastronomi ve yeme içme üzerinde taçlandırılıyor” dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak, şehrin yeme içme kültürünün UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miras” programına girmesi için başvurduklarını belirten Şahin, sonuç beklediklerini kaydetti.
Dünyanın küçük bir köye dönüştüğünü, rekabeti yönetmek için aynı dilin konuşulması gerektiğini vurgulayan Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Elimizde çok yüksek bir miras var. Bu mirası zenginliğe dönüştürerek, geleceğe taşımamız lazım. Bu işi başaran insanlara baktığımız zaman yetişmiş insan gücünü koymazsanız, okulunuz olmazsa bu konudan hakikaten diplomalı kendini bu işe adamış kişiler bu işin sahibi olmazsa bu işi başaramazsınız. Bizim kentin yeme içme kültürünü yükselen bir değer haline dönüştürüp, dünyayla yarıştıracak hale getirmemiz lazım. Bu hedefe ulaşmak için kısa, orta ve uzun vadeli bir eylem planı hazırlamamız gerekiyor.”
Gaziantep’in “Dünya, Yiyecek ve İçecek Turizmi 2019” yılına da aday olduğunun müjdesini veren Şahin, adaylığın resmen açıklandığını duyurdu.
Konuşmaların ardından, restoran sahipleri ve baklavacılarla fikir alışverişinde bulunuldu.