Kadınlar

Kadınlar, özellikle günümüzde çokça yazılan ve konuşulan konuların başında geliyor. ‘5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’ Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin 85’inci yıl dönümü. Doğal olarak bu hafta gündemin başlıca konularından biri yine kadınlardı. Birçok yerde konu ile ilgili etkinlikler, kutlamalar vs. yapıldı. Keşke kadın kelimesini her gün şiddet haberleriyle duyacağımıza bu tarz etkinliklerle duyabilsek.

Böyle anlamlı günler kadın ile ilgili sorunların dile getirilmesi, bu konudaki farkındalığın oluşturulması açısından çok önemlidir. Daha demokratik ve ileriye dönük bir toplum için kadınların güçlendirilmesi, cesaretlendirilmesi, söz sahibi olmaları, etkinlik alanlarının genişletilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk gibi aklımıza gelebilecek her alanda eşit fırsat olanaklarından yararlanmaları çok büyük önem taşıyor.

Kadınlar, haklarını ilk defa 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı elde ederken aldı. Muhtarlık seçimlerinde ilk defa 1933 yılında yer alan kadınlar, milletvekili seçme ve seçilme hakkını ise 1934 yılında elde etti.

Şöyle bir geçmiş tarihlere dönüp baktığımızda kadınlar genelde ikinci plana atılmış, ezilmiş, hor görülmüş, aşağılanmış, önemsenmeyen bir varlık olarak görülmüş. İşte bu hakların elde edilmesi, bu zihniyetlerin yıkılması açısından da yine önemli olmuştur.

Kadın üretken bir canlıdır. Her şeyden önce bir annedir. Sevgidir, saygıdır, merhamettir aynı zamanda. Kadın, erkek egemen toplumun belirlediği yolda ilerlemek zorunda bırakılmamalı. Herkes gibi kadının da hayalleri, duyguları, planları, istekleri ve umutları var. Herkesten önce kadınlar kendilerini tanımalı ve kendi istekleri doğrultusunda hareket edebilmeli. Neyi isteyip neyi istemediklerine özgürce karar verebilmeli.

Gerek dünyada gerekse ülkemizde kadınların, erkeklerle eşit haklara sahip olma isteğinin güçlendiği dönemde, kadınların karşı karşıya kaldığı tehditler, kadınlara yönelik şiddet ve kadın haklarına yönelik saldırılar da ne yazık ki arttı. Sanırım bunu önleyebilecek en önemli unsur ise eğitimdir. Çünkü ancak eğitimli bir insan kendini üstün görmez ve farklılığı kabul eder.