Buruk bir bayram
Bayram deyince yüzünü bir tebessüm kaplamayan kimse yoktur sanırım. Çünkü bayram herkes için sevinç ve neşe demektir. Bayramın bu anlamı değişmez, hep aynıdır. Her ne kadar anlamı aynı olsa da her insan farklı bir tat alır bu özel günden. Genellikle çocukluk ile bağdaştırılır bayramlar. Öyle de hatırlanır. Çünkü her bayram, ayrı bir heyecan taşır o küçücük gönülleri.
İşte bir bayramı daha karşılıyoruz. Fakat bu kez buruk bir bayram. Çoğumuz bu bayramı sevdiklerimizden uzakta, yalnız geçireceğiz belki de. Bu yıl o tatlı telaşı olmayacak bayramın. İlk kez evlere kapanmış bir bayram geçireceğiz. Çocuklar ayrı bir burukluk yaşayacak bu bayram. Gönüllerince şeker toplayamayacak, arkadaşlarıyla doyasıya eğlenemeyecekler mesela.
Diğer yandan çarşılarda özlenen o tatlar, görmek istediğimiz manzaralar bu yıl yok. Tezgahlarda bayram şekerleri var belki ama öylece geçip gidiyoruz yanından. Rengârenk, çeşit çeşit o bayram şekerleri de görülmüyor bu kez. Yine tüm aile bireylerinin bir araya geldiği, tatlı sohbetlerin yapılacağı o büyük sofralar da kurulmayacak…
Bu yıl böyle buruk bir bayramımız olacak belki ama bundan sonraki bayramlarımız çok daha güzel olsun. Günlük hayatın yoğunluğundan, stresinden, birlikte olma kavramının unutulmadığı, çocukların daha çocukça yaşayabileceği, yüzlerindeki gülümsemenin hiç solmayacağı günler olsun. Annelerin ağlamadığı, emeğin ve alın terinin karşılığını bulduğu günler olsun. Sevginin, tüm kırgınlıkları, küskünlükleri ardında bıraktığı, sevinç ve neşeyle dolu daha nice günlerimiz olsun.
Bu yıl aklımızın alamayacağı, hayal dahi edemeyeceğimiz zorluklar yaşadık belki ama bu günler de geçecek elbette. Çok daha güzel bayramlar geçireceğiz hep birlikte. Bu zor günleri atlattığımız zaman geçireceğimiz her günümüz bayram gibi olacak zaten. Bundan sonra nerede o eski bayramlar demeyeceğimiz nice güzel bayramlarımız olsun. İyi bayramlar.