Başbakan kafa mı buluyor?

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Başbakan Erdoğan, Kanal D ve CNN TÜRK ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, PKK’lıların sınır dışına çekilme süreci ile ilgili olarak , "Gidecek olan silahını nereye bırakırsa bıraksın, gömerse gömsün, bırakır gider” diyor.

Erdoğan galiba Kızılderililer’in “baltaları gömme” hikayesinden etkilenmiş.

Kim, hangi silahı, nereye gömecek?

Daha bir yıl önce, 34 tane silahsız, çoğu çocuk yaşta sayılabilecek sınır kaçakçısının üzerine bomba yağdırmış ve faillerini ortaya çıkarmamış bir devlet olarak, kim size güvenip de silahını gömüp, elini kolunu sallayarak sınır dışına çıkabileceğine inanır tanrı aşkına?

Bu kadar hayati ve ciddi bir sürece bu kadar gayri ciddi bir yaklaşım yakıştı mı yani?

                                                ***

Ben, kafa buluyor diye düşündüm Başbakan Erdoğan’ı dinlerken ama, Gültan Kışanak daha iyimser yaklaşmış, “Başbakan’ın kafası karışmış” diyor.

PKK’nın çekiliş süreci ile ilgili talep edilen yasal zemini hazırlayamayacaklarını söyleyen Erdoğan, “Bir defa yasal zemin dendiği zaman, hazırlanacak yasal zeminler anayasaya aykırı olamaz. Biz anayasaya aykırı yasal zemin hazırlayamayız. Bu süreçte muhatap hükümettir. Ülkemizin sınırlarını geçeceklerse bu silahı bırakmak suretiyle bu mümkündür. Silahı bıraktıktan sonra güvenlik güçlerimizin eli silahsız insana müdahale etmesi söz konusu olamaz" diyor.

                                               ***

Bu konuda size ve güvenlik güçlerine neden güvenecek ki PKK?

Uludere ne çabuk unutuldu?

Uludere’deki 34 gencin silahı mı vardı?

1999’daki geri çekilme sürecinde, TSK’nın açıklamasına göre 300, PKK’nın açıklamasına göre ki, doğru olanı odur 500 kayıp vermiş.

Haa… Aradan çok zaman geçti, şimdi koşullar farklı bilmem ne?

Hiç farketmez.

PKK’lı bu devlete güvenip, silahını bırakacak ve elini kolunu sallayarak gidip sınırdan geçecek öyle mi?

Vallahi bildiğimiz şu ki, geçilecek o sınır neresiyse ben gitsem beni bile geçirmezler, delik deşik ederler adamı.

Hele de PKK’lıyı!

                                               ***

Zaten BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak da aynı şeyi söylüyor.

Bence Başbakan’ın kafası karışmış. Konuşmaları bu sürece ve bu süreçte gelinen yola uygun değil” diyor, haklı olarak.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Ardahan’dan, Tokat’tan, Hatay’dan Kandil’e gidecek olanlar var. Bunlar yüzlerce kilometre, yüzlerce askeri birliğin yanından geçecek. Biri, ‘terörist gördüm vurdum’ dese ne diyeceksiniz? Oradaki komutanı yasal olarak kim suçlayabilir? Bir savcı, ’10 PKK’lı geçmiş, müdahale etmemişsin’ deyip, bir alay komutanına dava açsa, siz de süreci bozdu diye savcıya mı dava açacaksınız?” diye soruyor.

Sonuç itibariyle, kimse kimseyi aldatmasın!

Devlete 30 yıldan beri kök söktüren bir örgütü bu kadar hafife almanın hiçbir mantığı olamaz.

Sonra, süreç ilerliyor ama, tarafların karşılıklı birbirine bu kadar güven tesis edebildiği bir noktada değiliz henüz.

Özellikle de devletin bu konuda sicili epeyce bir bozuk, kabul etmemiz lazım.

                                               ***

Nitekim KCK da Başbakan Erdoğan’ın gayri ciddi açıklamalarına, “PKK’lıların geri çekilmesi için yasal zemin yaratılması ve somut bazı adımların atılmasının sürecin kalıcı ve sağlıklı gelişebilmesi açısından zorunlu olduğunu” söylerken, “Böyle silah bırakıp, el kol sallayarak gitmek gündemimizde yok” yanıtını verdi.

                                               ***

İşte hep söylüyoruz ya… Bu ülkenin 30 yıldan beri kanını ve kaynaklarını emen sorunun çözümü yolunda atılan her adıma umutla sarılırken, bazen bazı şeyler tüm umutlarınızı yerle bir ediyor. Herhalde bizimle dalga geçiyorlar diye düşünüyoruz.

Devletin, yasal zemin hazırlamadan böyle bir beklenti içinde olması hayal kırıklığı yaratmaktan başka nasıl açıklanabilir ki?

 

Başbakan kafa mı buluyor?