Tedavi için özellikle son dönemde tercih edilen ve e-ticaretten de satışı yapılan bitkisel ürünlere dikkati çeken İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, vatandaşları kontrolsüz ve bilinçsiz kullanım konusunda uyarıp, "Kullanılan ürünler bitkisel kökenli bile olsa masum olmayabilir. Bitkisel kökenli demek, tamamen zararsız demek değil" dedi.
Bağışıklığı güçlendirmek veya tedavi olmak için ilaçlardan sonra en çok başvurulan yöntemlerden biri bitkisel ürünler olurken, e-ticaretten satışı yapılan bitkisel karışımların kontrolsüz ve bilinçsiz kullanımı gündeme geldi.
Özellikle yılın son aylarında bazı ilaçların bulunamadığını ve ithal ilaçların getirtilmesi konusunda sıkıntı yaşanabildiğini belirten İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, bazı vatandaşların bu gibi sebeplerle de bitkisel ürünlere yönelebildiğini ifade etti.
Sayılkan, ilaçların kaynağının çoğunlukla bitkisel kökenli olduğunu ancak kişinin yapısına, ilaçların dozlarına ve etkileşimlerine uygun olan ürünü seçmek için eczacıya danışılması gerektiğini söyledi.
Sayılkan, "Kullanılan ürünler bitkisel kökenli bile olsa masum olmayabilir. Bitkisel kökenli demek, tamamen zararsız demek değil. Bu nedenle hekim kontrolünde ve eczacı danışmanlığı almak gerekiyor. Aksi halde hiç hayal edemediğiniz zararlar görebilirsiniz" dedi.
Alternatif tedavi olarak adlandırılan yöntemle bazı insanların ilaç dışı ürünlerle ilgili verdiği çeşitli vaatlere inanarak, ilaç tedavisinin yarım bırakılmaması gerektiğini belirten Sayılkan, "Bitkisel kökenli olduğu iddia edilen ya da aromaterapi dediğimiz uçucu yağlarla yapılan tedaviler de bu duruma örnek verilebilir. Kanser gibi bazı hastalıklara iyi geldiği söylenen ve bilinçsizce kullanılan ürünlerin hiçbirinin doğru olmadığı yıllar içinde görüldü. Eğer vatandaş bir alternatif denemek istiyorsa tedavisini aksatmadan ve hekimine danışarak, eczacı kontrolünde yapmak zorunda" ifadelerini kullandı.
Bitkisel ve ilaç tedavileriyle ilgili eğitimlerin tamamını alan tek meslek grubunun eczacılar olduğunu söyleyen Sayılkan, "Vatandaşların tedavi ile ilgili en kolay danışabildiği eczacılar var, internette yayımlanan slogan, broşür ya da bir afişe aldanıp sağlıklarını ciddi tehdit edecek birtakım maceralara girip denemeler yapılmamalı. Önce eczaneye, danışsınlar sonra da gerekiyorsa hekimiyle beraber bir program yapılır" dedi.
Türkiye'de ilaç fiyatlarının euro kuru endeksine bağlı olduğunu aktaran Sayılkan, "İlaç fiyatlarında güncelleme senede bir defa yapılıyor. Son yıllarda enflasyon ve eurodaki fazla artış ile abartılı zam oranları ortaya çıktı. Eczacılar olarak, zam artış tarihine kadar ilaçların piyasaya fazla çıkarılmadığını düşünüyoruz. Ayrıca güncel euro kuru ile ilaç fiyatlarını belirleyen euro kuru arasındaki makas açıldığı zamanlarda da ithal ilaçların getirilmesinde sorun yaşıyoruz" diye konuştu.
Bazı ilaçları bulmakta zorlandıkları dönemlerin olduğunu da söyleyen Sayılkan, "Sağlık Bakanlığı, yıllar içinde bizim de önerilerimizle senede 2 defa ilaç fiyatlarının güncelleneceğini söyledi. Bu da bir iyileştirme talebi, iyi niyetli bir yaklaşım" dedi.