Ne okul idaresi, ne zabıta başa çıkamıyor
Okulların açılmasıyla birlikte seyyar satıcılar, en büyük Pazar yerleri olana okul önlerinde toplanmaya başladılar. Şerbetçiler, tatlıcılar, simitçiler, dürümcüler, limonatacılar, yani her türlü seyyar satıcı özellikle de öğrencilerin okul çıkış saatlerinde gelip tezgah açıyorlar. Okuldan çıkan öğrencilerde sağlıksız olup olmadığını düşünmeden bu yiyecekleri alarak, hastalığa davetiye çıkarıyorlar.
Belediyelerin zabıta ekipleri tarafından yapılan denetimler ve kontroller bile bu satıcıları yıldırmıyor. Hatta bazı seyyar satıcıların, arkalarının oldukça güçlü olduğu ve zabıta ekiplerinin bunlara ses çıkarmadığı belirtiliyor. Açıkta satılan her türlü yiyecek ve içecek hangi koşullarda hazırlandığı bilinmediği için hastalık saçıyorlar. Özellikle ilkokul öğrencilerinin yaşlarının küçük olması ve bünyelerinin zayıflığı nedeniyle hastalanma tehlikesi daha yüksek Mahalli Çevre Kurulu ve zabıta müdürlüklerinin açıkta satılan yiyecek ve içecekleri yasaklamalarına rağmen, bu satıcıların bir türlü önü alınamıyor. Zabıta ekipleri; okul önleri, insanların toplu olarak bulundukları iş hanları, otobüs ve minibüs garajlarında denetim yaparak seyyar satıcıların sattığı yiyecek ve içecekleri imha ediliyor.
Seyyar satıcıların en önemli müşterileri ise öğrenciler. Okul müdürünün ve hizmetlinin uyarılarına, karşı koymalarına aldırmayan bir limonatacı Düztepe İlkokulu’nun önünde satışına devam ediyor. Okul müdür her gün öğrencilerin okul çıkışında seyyar satıcılarla tartıştığını, onları okulun önünden uzaklaştırmak için çalıştığını söylüyor. Zabıtaların da sık sık denetime geldiğini, ancak onların geldiğini gören satıcıların kaçarak kurtulduğunu belirtiyorlar. Okul önlerinde seyyar satıcıların yiyecek ve içecek satmasının yasal olmasına rağmen, satıcılar hiçbir yasayı tanımadan, okul müdürünün uyarılarına, ikazlarına aldırmayıp küçük çocuklara hastalık satmaya devam ediyorlar.
Okulların açılmasıyla birlikte seyyar satıcılar, en büyük Pazar yerleri olana okul önlerinde toplanmaya başladılar. Şerbetçiler, tatlıcılar, simitçiler, dürümcüler, limonatacılar, yani her türlü seyyar satıcı özellikle de öğrencilerin okul çıkış saatlerinde gelip tezgah açıyorlar. Okuldan çıkan öğrencilerde sağlıksız olup olmadığını düşünmeden bu yiyecekleri alarak, hastalığa davetiye çıkarıyorlar.
Belediyelerin zabıta ekipleri tarafından yapılan denetimler ve kontroller bile bu satıcıları yıldırmıyor. Hatta bazı seyyar satıcıların, arkalarının oldukça güçlü olduğu ve zabıta ekiplerinin bunlara ses çıkarmadığı belirtiliyor. Açıkta satılan her türlü yiyecek ve içecek hangi koşullarda hazırlandığı bilinmediği için hastalık saçıyorlar. Özellikle ilkokul öğrencilerinin yaşlarının küçük olması ve bünyelerinin zayıflığı nedeniyle hastalanma tehlikesi daha yüksek Mahalli Çevre Kurulu ve zabıta müdürlüklerinin açıkta satılan yiyecek ve içecekleri yasaklamalarına rağmen, bu satıcıların bir türlü önü alınamıyor. Zabıta ekipleri; okul önleri, insanların toplu olarak bulundukları iş hanları, otobüs ve minibüs garajlarında denetim yaparak seyyar satıcıların sattığı yiyecek ve içecekleri imha ediliyor.
Seyyar satıcıların en önemli müşterileri ise öğrenciler. Okul müdürünün ve hizmetlinin uyarılarına, karşı koymalarına aldırmayan bir limonatacı Düztepe İlkokulu’nun önünde satışına devam ediyor. Okul müdür her gün öğrencilerin okul çıkışında seyyar satıcılarla tartıştığını, onları okulun önünden uzaklaştırmak için çalıştığını söylüyor. Zabıtaların da sık sık denetime geldiğini, ancak onların geldiğini gören satıcıların kaçarak kurtulduğunu belirtiyorlar. Okul önlerinde seyyar satıcıların yiyecek ve içecek satmasının yasal olmasına rağmen, satıcılar hiçbir yasayı tanımadan, okul müdürünün uyarılarına, ikazlarına aldırmayıp küçük çocuklara hastalık satmaya devam ediyorlar.
RSS