MASAK’ın Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Milli Güvenlik Konseyi eski üyelerinin malvarlıklarında vahim hatalar yapıldığı iddiaları şaşkınlık yaratırken başta IMF olmak üzere uluslararası kuruluşlar, birbiri ardına yayımladıkları raporlarda Türkiye’de MASAK’ın sorumluluğu altında bulunan kara para ve terörizmin finansmanıyla mücadele alanındaki eksikliklere dikkat çekiyor. IMF konuya, geçen ay yayımladığı “Türkiye: Finansal Sistem İstikrar Değerlendirmesi” raporundan sonra geçtiğimiz günlerde yayımladığı 4. Madde Konsültasyonu raporunda da değindi.
IMF'nin geçen ay yayımladığı "Turkey: Financial System Stability Assesment" (Türkiye: Finansal Sistem İstikrar Değerlendirmesi) raporunda birkaç paragrafla, Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve eski MGK Üyesi Tahsin Şahinkaya'nın malvarlıklarını araştıran, üzerine "şüpheli para hareketi" notları düşen, şu anda 28 Şubatçıların malvarlıkları üzerinde çalışmakta olan MASAK'a da değinilmişti. Gündemin flaş kuruluşu MASAK’ın adı raporun "Finansal Sektör Gözetimi" bölümünde şöyle geçmişti:
"-Bankacılık: Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesiyle ilgili yerinde teftiş süreci güçlendirilmeli. Şu anda bankacılığın denetiminde Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi konularının önemli bir ağırlığı bulunmuyor. Türkiye'nin Finansal İstihbarat Birimi olan Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) adına yapılan teftişler, daha sık ve davetsiz biçimde olmalı. Bu BDDK kadrosu için Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi konularında eğitimin artırılmasını ve MASAK'ın sürecin nitelik ve sıklığını sağlamak için harekete geçmesini gerektiriyor. -Sigorta: Finansal sektör için, ilgili Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi/Terörizmin Finansmanıyla Mücadele düzenleme çerçevesi yasalaştırıldı, ancak mevzuatın sigorta sektörüyle ilgili özel yönlerinde muğlaklık var. Sigorta Denetleme Kurulu ülkede sigorta şirketlerinin yerinde denetlenmesini yürütmede gerekli teknik uzmanlığa sahip tek kamu kuruluşu olsa da MASAK, bu uzmanlıktan etkin biçimde yararlanmadı. -Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadele: 1997'den 2006'ya kadar MASAK'ın Cumhuriyet Savcılarına yönlendirdiği tüm Kara Para Aklama davalarının yüzde 13'ü gayrımenkul alımlarını içeriyordu. Ancak emlak ofisleri tarafından MASAK'a o ana değin iletilmiş bir ‘şüpheli işlem bildirimi' yoktu. Emlak ofisleriyle ilgili Kara Paranın Aklanması/Terörizmin Finansmanıyla Mücadele çerçevesinin güçlendirilmesi konusunda bir dizi adım atılmıştı. Bu devam etmekle birlikte söz konusu sektördeki Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi/Terörizmin Finansmanıyla Mücadele gereksinimleriyle ilgili çok düşük farkındalık ve uygulamadaki yetersizlik, sektörü potansiyel Para Aklama ve Terörizmin Finansmanı etkinliklerine kısmen hassas kılıyor." SHA
IMF'nin geçen ay yayımladığı "Turkey: Financial System Stability Assesment" (Türkiye: Finansal Sistem İstikrar Değerlendirmesi) raporunda birkaç paragrafla, Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve eski MGK Üyesi Tahsin Şahinkaya'nın malvarlıklarını araştıran, üzerine "şüpheli para hareketi" notları düşen, şu anda 28 Şubatçıların malvarlıkları üzerinde çalışmakta olan MASAK'a da değinilmişti. Gündemin flaş kuruluşu MASAK’ın adı raporun "Finansal Sektör Gözetimi" bölümünde şöyle geçmişti:
"-Bankacılık: Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesiyle ilgili yerinde teftiş süreci güçlendirilmeli. Şu anda bankacılığın denetiminde Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi konularının önemli bir ağırlığı bulunmuyor. Türkiye'nin Finansal İstihbarat Birimi olan Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) adına yapılan teftişler, daha sık ve davetsiz biçimde olmalı. Bu BDDK kadrosu için Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi konularında eğitimin artırılmasını ve MASAK'ın sürecin nitelik ve sıklığını sağlamak için harekete geçmesini gerektiriyor. -Sigorta: Finansal sektör için, ilgili Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi/Terörizmin Finansmanıyla Mücadele düzenleme çerçevesi yasalaştırıldı, ancak mevzuatın sigorta sektörüyle ilgili özel yönlerinde muğlaklık var. Sigorta Denetleme Kurulu ülkede sigorta şirketlerinin yerinde denetlenmesini yürütmede gerekli teknik uzmanlığa sahip tek kamu kuruluşu olsa da MASAK, bu uzmanlıktan etkin biçimde yararlanmadı. -Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadele: 1997'den 2006'ya kadar MASAK'ın Cumhuriyet Savcılarına yönlendirdiği tüm Kara Para Aklama davalarının yüzde 13'ü gayrımenkul alımlarını içeriyordu. Ancak emlak ofisleri tarafından MASAK'a o ana değin iletilmiş bir ‘şüpheli işlem bildirimi' yoktu. Emlak ofisleriyle ilgili Kara Paranın Aklanması/Terörizmin Finansmanıyla Mücadele çerçevesinin güçlendirilmesi konusunda bir dizi adım atılmıştı. Bu devam etmekle birlikte söz konusu sektördeki Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi/Terörizmin Finansmanıyla Mücadele gereksinimleriyle ilgili çok düşük farkındalık ve uygulamadaki yetersizlik, sektörü potansiyel Para Aklama ve Terörizmin Finansmanı etkinliklerine kısmen hassas kılıyor." SHA
RSS