Türkiye’nin arpa, buğday, mısır ve ayçiçeğinde ithalatçı konumunda bulunduğunu belirten Erol, “Yaşanan bu olaylar bize bir defa daha gösterdi ki her alanda olduğu gibi özelikle tarımda kaliteyi ve verimliliği artıracak politikalar uygulamalı, dışa bağımlılıktan bir an önce kurtulmalı kendi kendine yeten bir ülke olmalıyız” açıklamasının yaptı.
Ayçiçek yağı ithalatında Türkiye ilk sırada
Başkan Erol, “Türkiye, 2021 yılında Rusya'dan Ayçiçek yağı ithalatını yüzde 42 artırdı. Bu ülkeden 913 bin ton ham yağ ithalatı karşılığında 1,1 milyar dolar ödendi. Ayçiçek yağı ithalatında da Türkiye ilk sırada. Ayrıca geçen yıl Rusya'dan 1,2 milyon ton arpa ithalatı yaparken değer artışı 4,2 kat artarak 309 milyon dolara ulaştı. Rusya'dan arpa ithalatında da Türkiye lider. En çok ithal edilen ürünler arasında küspe de ilk sıralarda. Rusya, daha önce Türkiye'ye ayçiçeğini tohum olarak yani çekirdek olarak satıyordu. Türkiye ayçiçeği çekirdeğini alıp kırıcı tesislerde kırarak yağ elde eder, kabuğundan, posasından küspe üretiyor” açıklamasını yaptı.
Rusya ile Ukrayna krizinin yarattığı endişe ortamından dersler çıkarmak gerekiyor
“Türkiye'nin sadece ithalatında değil, ihracatında da özellikle Rusya'nın çok büyük önemi var” diyen Erol, “Domates, narenciye başta olmak üzere Türkiye'nin ihracatta en önemli pazarı Rusya. Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçı Birlikleri verilerine göre 2021 yılında Rusya'ya toplam 1,4 milyon ton yaş sebze ve meyve ihracatı karşılığında 1 milyar 13 milyon dolar döviz girdisi sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Ekonomiyi Araştırma Enstitüsü raporlarına göre 2020-21 sezonu verilerine göre, Türkiye limon ihracatının yüzde 25'ini, yaş üzüm ihracatının yüzde 55'ini ve taze kayısı ihracatının yüzde 50'sini, kiraz ihracatının yüzde 32'sini, çileğin yüzde 42'sini, ayvanın yüzde 28'ini ve armut ihracatının yüzde 38'i Rusya'ya ihraç ederken, limon ihracatının yüzde 8'ini, yaş üzümün yüzde 17’sini Ukrayna'ya gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla Rusya ile Ukrayna krizinin yarattığı endişe ortamından dersler çıkarmak gerekiyor. Konuya sadece doğalgaz, savunma sanayi açısından bakmak yanlış olur. Tarım boyutu asla unutulmamalı” diye konuşma yaptı.
Un fiyatının artmasıyla ekmek fiyatları yükselebilir
Un ihracatının, gıda ve yem sektörü olumsuz etkileyeceğini uyarısında bulunan Erol, “Türkiye, Rusya’dan aldığı buğdayın önemli bir bölümünü un ihracatında değerlendiriyor. Ambargo nedeniyle Türkiye'nin buğday ithalatı yapamazsa veya buğday fiyatı artarsa un ihracatı olumsuz etkilenebilir. Ayrıca, buğdayın bir bölümü de içerde ekmek üretiminde kullanılıyor. Un fiyatının artması nedeniyle ekmek fiyatlarının yükselmesi gündeme gelebilir. Un ihracatının yanı sıra arpa, mısır gibi ürünlerin ithalatında sorun yaşanması durumunda yem sektörü dolayısıyla hayvancılık sektörü olumsuz etkilenebilir. Ayçiçeği ithalatında sıkıntı yaşanırsa yağ fiyatlarının artmasına neden olabilir” uyarısında bulundu.
Tarımsal dış ticaret açısından Rusya Türkiye için önemli bir ülke
Tarımsal dış ticaret açısından Rusya’nın Türkiye için önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Erol, “Rusya'nın 2021 yılı tarım ürünleri ihracatı 36 milyar doları aştı. Bu ülkeden tarım ürünü ithalat rekoru ise Türkiye'ye ait. Uzun yıllar Rusya'dan en fazla tarım ürünü ithal eden Çin ikinci sırada. Türkiye'nin tarım ve gıda ürünleri ihracatında ise Rusya 3’üncü sırada yer alıyor. Türkiye'nin Rusya'dan 2021 yılında yaptığı toplam tarım ürünleri ithalatı 4,3 milyar dolar. Rusya'ya yaptığı ihracat ise 1,5 milyar dolar seviyesinde. 2021 yılında Türkiye, Rusya'dan 1,8 milyar dolar değerinde 6,7 milyon ton buğday ithalatı yaptı” ifadelerine yer verdi.
Türk Tarım Orman Sen Gaziantep Şube Başkanı Cuma Erol, dünya buğday ihracatının ortalama 200 milyon ton olduğu bilgisini paylaştı, konuşmasını şöyle tamamladı: “İhracatın yaklaşık yüzde 30'u, 60 milyon tonu Rusya ve Ukrayna tarafından gerçekleştiriliyor. Ayçiçeği tohumu ihracatının yüzde 32'sine denk gelen 1 milyon 250 bin tonunu, mısır ihracatının yaklaşık yüzde 19’u olan 38 milyon tonunu, arpa ihracatının yüzde 31’ini oluşturan 10 milyon tonunu Rusya ve Ukrayna gerçekleştiriyor. Toplamda 120 milyon tonu aşan hububat ihracatı ile dünya piyasalarını etkileyecek bir bölge burası. Bu nedenle buradaki bir olumsuzluk dünya piyasalarını doğrudan etkileyecek. En nemli risk dünya buğday, arpa, mısır, ayçiçeği fiyatlarının artmasına yol açabilir.” Özer Karınca