Hırsızlık, gasp, fuhuş, sokak çocukları sorununu ortadan kaldırmanın yolunun halkın gelir seviyesini artırıp, işsizliği sonlandırmak olduğunu söyleyen Tek Gıda İş Sendikası Şube Başkanı İzzet Özcan, “Önemli olan sinekleri öldürmek değil, bataklığı kurutmaktır. Bataklığı kurutmadığımız sürece sinekleri yok etmenin bir anlamı yok. Sokak çocukları sorunu başta olmak üzere sosyal sorunları çözmenin ilk ve temel adımı işsizliği bitirip halkın gelir seviyesini artırmaktır. Aksi çalışmalar günübirlik ve anlık çözümlerdir. Yarayı bir günlüğüne pansuman etmek yerine onu kurutacak ilaçları vermek lazım. Yokluğun ve yoksulluğun da ilacı bellidir. Eşit gelir dağılımı ve insanca yaşama koşulları” dedi.
Yokluğun ve yoksulluğun ilacı, eşit gelir bölüşümü
İşsizliğin sonuçları olarak sokağa dökülen çocukların birkaç tanesini alıp giydirmek ve doyurmanın çözüm olmayacağını hatırlatan Özcan, ‘İşsizliğin ortaya çıktığı yerde başlayan sorunlardan birkaç tanesini alarak sorunu çözmek mümkün değil. İnsanların işi yok, eğitimi yok, sanatı yoksa, çocuklarına bakamıyor. Sokak çocuğu, hırsızlık, gasp, kapkaç sorununu çözmek, çözmek belki uzun vadeli bir iş, asgariye indirmek istiyorlarsa çocukların ailelerinin yanında geçinebileceği ortamı sağlamaları gerekir. Ancak bu konuda yapılan bir çalışma olmadığı gibi Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlet ilkesinden her geçen gün uzaklaşıyor” diye konuştu.
Devlet baba olmalı
Devletin sosyal barışı uygulaması için sosyal devlet ilkesinden ödün vermemesi gerektiğini, oysa yapılan özelleştirmelerle en ciddi kurumlan özel sektöre peşkeş çekerek mevcut işi olan insanları da zor durumda bıraktığını söyleyen Özcan, “Devlet her şeyden önce baba olup tüm halkına eşit haklar sağlamak zorunda. Oysa son yıllarda Tekel'de içinde olmak üzere halkın ve devletin çıkarı için üretken kurumlan haraç mezat birilerine sattı. Hükümet gelirlerin azlığından, söz ediyor. Bir taraftan kurumlar vergisini ve gelir vergisini düşürüyor. Diğer taraftan yıllardır bağıra bağıra söylediğimiz kayıt dışı ekonomiye karşı duyarsız kalıyor. Kar eden kurumları da satıyor. Bu nasıl bir yaklaşım, devlet bir kararı uygulamaya koyarken toplumun çıkarını düşünmeli. Çoğunluğa göre karar alıp uygulamalı, ülkemizde tam tersi bir süreç işliyor" şeklinde açıklama yaptı.