Avrupa Birliği’ndeki mülteci krizinin nasıl çözüleceği konusu AB basını meşgul etmeyi sürdürüyor. İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Daily Telegraph, Ortadoğu Editörü Richard Spencer imzasıyla yayınladığı analizde “Avrupa’nın göçmenler ile ilgili zor tercihi: ya Türkiye’de milyarlar harcayacak ya da göçmen akımının büyüdüğünü görecek” uyarısını yaptı.
AB’nin göç krizi açısından atabileceği “en mantıklı adımın" mültecilerin halen bulundukları ülkelerde uygun tesisleri finanse etmek olduğunu düşünen gazete, ancak böyle bir seçeneğin tüm zamanların en iddialı uluslararası yardım programlarından birini gerektireceğinin altını çiziyor.
Suriye’de kaçan insanların farklı mezheplerden olsa da çocuklarına daha iyi bir geleceği sağlama yönündeki kararlılığını paylaştıklarını belirten gazete “Böyle bir geleceğin ne Suriye’de ne Türkiye’de bulunmadığı görüşünü de paylaşıyorlar” yorumunu yapıyor.
“Mülteciler Türkiye’de en az güvenlik içinde. Ancak dört yıllık savaşın ardından ailelerin güvenlikten fazlasına ihtiyaçları var” değerlendirmesinin yapıldığı analizde Türkiye’den verilen resmi verilere dayanarak ülkedeki 2 milyon mülteci arasında okul yaşındaki 650 bin çocuğunun bulunduğunun, hükümet, BM kuruluşları ve STK’ların 220 bir çocuğa eğitim sağlasa da 400 binden fazla çoğunun eğitim almadığının altı çiziliyor.
Telegraph’a göre, bir alternatif de, bir hava köprüsü ile mültecilerin, kendilerini kabul etmeye hazır ülkelere gönderilmesidir. Gazete, AB’nin “cömert” bir öneriyle böyle bir uygulamayı 500 bin kişi için gerçekleştirmekten söz ettiğini ama böyle bir teklifin bazı üye devletlerce kabul edilmesinin zor olduğunu da söylüyor.
Ancak böyle bir önerinin de yetmeyebileceğini belirten gazete, 500 bin rakamının Türkiye’de kayıtlı mülteci sayısının sadece dörtte birine eşit olduğuna, Ürdün gibi başka ülkelerde de çok sayıda mültecinin bulunduğuna dikkat çekiyor.
Telegraph, Türkiye’nin şimdiye kadar mülteciler için 7.5 milyar dolar harcadığını söylediğini ancak bu rakamın “açıkça yetersiz” kaldığını vurguluyor.
Dört milyon Suriyeli’yi barındırmak, iş sağlamak ve çocuklarını eğitmenin “tüm zamanların en iddialı uluslararası yardım programlarından biri oluşturacağını belirten gazete, “Ancak bu, Avrupa’nın Suriye ihtilafına kararlı bir biçimde dahil olmazken kurbanlarına buraya yerleşmelerine izin vermeme tercihinin kaçınılmaz sonucudur” eleştirisinde bulunuyor. ANKA
AB’nin göç krizi açısından atabileceği “en mantıklı adımın" mültecilerin halen bulundukları ülkelerde uygun tesisleri finanse etmek olduğunu düşünen gazete, ancak böyle bir seçeneğin tüm zamanların en iddialı uluslararası yardım programlarından birini gerektireceğinin altını çiziyor.
Suriye’de kaçan insanların farklı mezheplerden olsa da çocuklarına daha iyi bir geleceği sağlama yönündeki kararlılığını paylaştıklarını belirten gazete “Böyle bir geleceğin ne Suriye’de ne Türkiye’de bulunmadığı görüşünü de paylaşıyorlar” yorumunu yapıyor.
“Mülteciler Türkiye’de en az güvenlik içinde. Ancak dört yıllık savaşın ardından ailelerin güvenlikten fazlasına ihtiyaçları var” değerlendirmesinin yapıldığı analizde Türkiye’den verilen resmi verilere dayanarak ülkedeki 2 milyon mülteci arasında okul yaşındaki 650 bin çocuğunun bulunduğunun, hükümet, BM kuruluşları ve STK’ların 220 bir çocuğa eğitim sağlasa da 400 binden fazla çoğunun eğitim almadığının altı çiziliyor.
Telegraph’a göre, bir alternatif de, bir hava köprüsü ile mültecilerin, kendilerini kabul etmeye hazır ülkelere gönderilmesidir. Gazete, AB’nin “cömert” bir öneriyle böyle bir uygulamayı 500 bin kişi için gerçekleştirmekten söz ettiğini ama böyle bir teklifin bazı üye devletlerce kabul edilmesinin zor olduğunu da söylüyor.
Ancak böyle bir önerinin de yetmeyebileceğini belirten gazete, 500 bin rakamının Türkiye’de kayıtlı mülteci sayısının sadece dörtte birine eşit olduğuna, Ürdün gibi başka ülkelerde de çok sayıda mültecinin bulunduğuna dikkat çekiyor.
Telegraph, Türkiye’nin şimdiye kadar mülteciler için 7.5 milyar dolar harcadığını söylediğini ancak bu rakamın “açıkça yetersiz” kaldığını vurguluyor.
Dört milyon Suriyeli’yi barındırmak, iş sağlamak ve çocuklarını eğitmenin “tüm zamanların en iddialı uluslararası yardım programlarından biri oluşturacağını belirten gazete, “Ancak bu, Avrupa’nın Suriye ihtilafına kararlı bir biçimde dahil olmazken kurbanlarına buraya yerleşmelerine izin vermeme tercihinin kaçınılmaz sonucudur” eleştirisinde bulunuyor. ANKA
RSS