Avrupa Birliği’nin 2020 hedefine hizmet eden projeler için ayırdığı 71.5 milyar Euro kaynaktan yararlanabilmek için başlattığı eğitim çalışmaları doğrultusunda Gaziantep Üniversitesi’nde düzenlediği AB Horizon 2020 Bilgilendirme Toplantısı büyük ilgi gördü.
Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Gaziantep Üniversitesi’nin bir dünya üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlerken, bilgi çağının yaşandığı günümüzde AR-GE’nin önemine işaret etti. AB’nin AR-GE’ye büyük önem verdiğini belirten Rektör Coşkun, 4 milyon nüfuslu Finlandiya’nın 1980’li yıllarda sadece araştırma geliştirme için bütçesinin yüzde 3.5’ini ayırdığını anımsattı.
Türkiye’de AR-GE için ayrılan bütçe payının yüzde 1’e yaklaştığını, ancak bu rakamın daha da düşük olduğunu dile getiren Coşkun konuşmasının devamında şunları söyledi: “Araştırma geliştirme için birçok kaynak var. Ancak bunun araştırılması gerektiğini ifade eden Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü: “Gaziantep Üniversitesi son 3-4 yıldır hep AR-GE’nin geliştirilmesinin sevdasında oldu. Teknopark, Teknoloji Transfer Ofisi kurduk.Avrupa Birliği bilgi paylaşım kültürünü yaymaya çalışıyor. AB araştırma geliştirme için biliyorsunuz bir havuz oluşturuldu. Her ülke bu havuza pay koyuyor. Sonra siz proje hazırlıyorsunuz, çeşitli ülkelerle projeler üretip bundan pay alıyorsunuz. Ama, Türkiye havuza koyduğu parayı bile alamadı. Niye? Çünkü, proje yapmadık. Bu ülke artık bir dünya ülkesi. Gelişmiş ülkelerin ekonomik, siyasal gücü olmalı. Ama, ekonomik gücümüz olmadan olmaz. Mutlaka yeni ürün yapacaksınız. Artık yarım kilo IPED, 100 kilo tekstilden daha değerli. Bir tane bir şey bulacaksınız dünyayı kasıp kavuracaksınız.”
Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık ise, Türkiye’nin 2023 vizyonunu hedef koyduğunu belirtirken, TÜBİTAK’ın da kendisine 2050’yi hedef koyması gerektiğini savunduğu konuşmasında, AB’de, tüm dünyada ciddi fonlar olduğunu belirterek şunları söyledi: “Böyle bir genç nüfusa fonlardan verdiğini almak yeter mi? Daha fazlasını istiyoruz.Onun için çok çalışmalıyız.Bu ülke bizden daha fazlasını bekliyor.Yakın bir gelecekte burayı sanayicilere boğacağız.Böylelikle üniversite-sanayici işbirliği daha fazla gelişecek.Çünkü, iş dünyası çalışıp kazanmak üretmek zorunda. Üniversite planlayıp geliştirmek zorunda. Bu ikisini birleştirdiğinizde başarı gelebilir.TÜBİTAK’ın burada tanıtıma ciddi katkı sağlaması gerekiyor.TÜBİTAK’ı Türkiye’de herkes biliyor. Ama, birçok insan TÜBİTAK’a nasıl ulaşılır, ne iş yapar, kim yararlanabilir onu bilmiyor. O nedenle TÜBİTAK’ın bir üye profilinin oluşturulması, data bankının olması gerektiğini düşünüyorum. Yenilik şart. Yenilik olmazsa olmaz.Onun için araştıracağız, geliştireceğiz. Çok çalışacağız.”
TÜBİTAK Bilimsel Projeler Uzmanı Aslı Vural ise, 2014 Ocak Ayı’nda başlayacak Horizon 2020 Programı ile ilgili katılımcıları bilgilendirirken, bireysel ve çok ortaklı projelerin hazırlık, başvuru ve değerlendirme sürecini anlattı. Türkiye’nin AB’nin 6. Çerçeve Planı’ndan itibaren projeye dahil olduğunu vurgulayan TÜBİTAK Uzmanı Vural, konuşmasında Horizon 2020’nin AB’nin 2020 hedefine hizmet eden, bu hedefe yönelik çalışma ve araştırmaları içeren bir program olduğunu ifade etti.
Bu araştırmalar için birliğin 71 milyar 500 milyon Euro gibi dev bir ödenek ayırdığını, amaçlarının üniversiteleri, KOBİ’leri sanayici ve işadamlarını bilgilendirerek Türkiye’nin bu kaynaktan daha fazla yararlanmasını sağlamak olduğunu ifade etti. Vural, “Bu projelerden yararlanmak çantada keklik değil. Onun için kaliteli, nitelikli araştırmalarla başvurmak gerekiyor.2014 Ocak’ta program başlıyor.Başvuracak adaylar bizimle irtibata geçerlerse kendilerine yol gösterip, onlara eğitim veren yönlendiren bir kurum olarak hizmet vereceğiz” diye konuştu.
Toplantının diğer konuşmacısı TÜBİTAK Bilimsel Projeler Uzman Yardımcısı Ahmet Atılgan ise, Horizon 20’de özellikle firmalara yönelik fırsatlar ve başarı hikayelerini anlattı.
Atılgan, firmaların çok çeşitli konularda araştırma çalışmalarıyla önemli ölçüde kaynak sağlayabileceğini de dile getirdi.Özer Karınca
Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Gaziantep Üniversitesi’nin bir dünya üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlerken, bilgi çağının yaşandığı günümüzde AR-GE’nin önemine işaret etti. AB’nin AR-GE’ye büyük önem verdiğini belirten Rektör Coşkun, 4 milyon nüfuslu Finlandiya’nın 1980’li yıllarda sadece araştırma geliştirme için bütçesinin yüzde 3.5’ini ayırdığını anımsattı.
Türkiye’de AR-GE için ayrılan bütçe payının yüzde 1’e yaklaştığını, ancak bu rakamın daha da düşük olduğunu dile getiren Coşkun konuşmasının devamında şunları söyledi: “Araştırma geliştirme için birçok kaynak var. Ancak bunun araştırılması gerektiğini ifade eden Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü: “Gaziantep Üniversitesi son 3-4 yıldır hep AR-GE’nin geliştirilmesinin sevdasında oldu. Teknopark, Teknoloji Transfer Ofisi kurduk.Avrupa Birliği bilgi paylaşım kültürünü yaymaya çalışıyor. AB araştırma geliştirme için biliyorsunuz bir havuz oluşturuldu. Her ülke bu havuza pay koyuyor. Sonra siz proje hazırlıyorsunuz, çeşitli ülkelerle projeler üretip bundan pay alıyorsunuz. Ama, Türkiye havuza koyduğu parayı bile alamadı. Niye? Çünkü, proje yapmadık. Bu ülke artık bir dünya ülkesi. Gelişmiş ülkelerin ekonomik, siyasal gücü olmalı. Ama, ekonomik gücümüz olmadan olmaz. Mutlaka yeni ürün yapacaksınız. Artık yarım kilo IPED, 100 kilo tekstilden daha değerli. Bir tane bir şey bulacaksınız dünyayı kasıp kavuracaksınız.”
Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık ise, Türkiye’nin 2023 vizyonunu hedef koyduğunu belirtirken, TÜBİTAK’ın da kendisine 2050’yi hedef koyması gerektiğini savunduğu konuşmasında, AB’de, tüm dünyada ciddi fonlar olduğunu belirterek şunları söyledi: “Böyle bir genç nüfusa fonlardan verdiğini almak yeter mi? Daha fazlasını istiyoruz.Onun için çok çalışmalıyız.Bu ülke bizden daha fazlasını bekliyor.Yakın bir gelecekte burayı sanayicilere boğacağız.Böylelikle üniversite-sanayici işbirliği daha fazla gelişecek.Çünkü, iş dünyası çalışıp kazanmak üretmek zorunda. Üniversite planlayıp geliştirmek zorunda. Bu ikisini birleştirdiğinizde başarı gelebilir.TÜBİTAK’ın burada tanıtıma ciddi katkı sağlaması gerekiyor.TÜBİTAK’ı Türkiye’de herkes biliyor. Ama, birçok insan TÜBİTAK’a nasıl ulaşılır, ne iş yapar, kim yararlanabilir onu bilmiyor. O nedenle TÜBİTAK’ın bir üye profilinin oluşturulması, data bankının olması gerektiğini düşünüyorum. Yenilik şart. Yenilik olmazsa olmaz.Onun için araştıracağız, geliştireceğiz. Çok çalışacağız.”
TÜBİTAK Bilimsel Projeler Uzmanı Aslı Vural ise, 2014 Ocak Ayı’nda başlayacak Horizon 2020 Programı ile ilgili katılımcıları bilgilendirirken, bireysel ve çok ortaklı projelerin hazırlık, başvuru ve değerlendirme sürecini anlattı. Türkiye’nin AB’nin 6. Çerçeve Planı’ndan itibaren projeye dahil olduğunu vurgulayan TÜBİTAK Uzmanı Vural, konuşmasında Horizon 2020’nin AB’nin 2020 hedefine hizmet eden, bu hedefe yönelik çalışma ve araştırmaları içeren bir program olduğunu ifade etti.
Bu araştırmalar için birliğin 71 milyar 500 milyon Euro gibi dev bir ödenek ayırdığını, amaçlarının üniversiteleri, KOBİ’leri sanayici ve işadamlarını bilgilendirerek Türkiye’nin bu kaynaktan daha fazla yararlanmasını sağlamak olduğunu ifade etti. Vural, “Bu projelerden yararlanmak çantada keklik değil. Onun için kaliteli, nitelikli araştırmalarla başvurmak gerekiyor.2014 Ocak’ta program başlıyor.Başvuracak adaylar bizimle irtibata geçerlerse kendilerine yol gösterip, onlara eğitim veren yönlendiren bir kurum olarak hizmet vereceğiz” diye konuştu.
Toplantının diğer konuşmacısı TÜBİTAK Bilimsel Projeler Uzman Yardımcısı Ahmet Atılgan ise, Horizon 20’de özellikle firmalara yönelik fırsatlar ve başarı hikayelerini anlattı.
Atılgan, firmaların çok çeşitli konularda araştırma çalışmalarıyla önemli ölçüde kaynak sağlayabileceğini de dile getirdi.Özer Karınca
RSS