Böyle duyarsızlık görülmedi
Doğası, fauna ve florası ile İsviçre Alplerine benzetilen Amanos dağlarındaki ağaç katliamına dikkat çeken çevreciler, “Ülkede kömür yatakları varken, köylülerin güzelim doğayı katletmesi kabul edilemez. Devlet nasıl asırlık meşe ağaçlarının kesilmesine göz yumabilir. Bu katliamın bir an önce durdurulması lazım. Devlet nasıl meşe ağaçlarını kesip kömür yapın diyebilir” diye isyan etti.
Gün boyu yaktıkları ateş ocaklarının başında mangal kömürü üreten kömürcüler, dağda kestikleri ağaçları üst üste koyuyor. Daha sonra odunların üzerine saman döktükten sonra toprakla kapatarak yakıyor. Yaklaşık 15 gün yanan odunlar mangal kömürüne dönüşerek satışa sunuluyor.
Meşe ormanlarından izinli olarak kesilen odunları ocakların bulunduğu alana taşıyıp, toprakla kapattıktan sonra günlerce yaktıklarını ifade eden Mehmet Özdemir, “Burada mangal kömürü yapıyoruz. Ondan sonra bu şekilde yanıyor. 10-15 gün yanıyor. Önce odunları topluyoruz. Sonra çatı şeklinde koyuyoruz. Saplarla üstünü kapatıyoruz. Ondan sonra topraklıyoruz. Üstten ateşi bırakıyoruz ve yanıyor. Devlet izin veriyor bizde meşe ağaçlarını kesiyoruz. Seyretmesini yapıyoruz. İyi bir mangal kömürünün gazını atması lazım. Kesime Mart’ta başlıyoruz, 10. aya kadar çalışıyoruz” dedi.
“Her ocakta 7-8 ton mangal kömürü çıkar”
İsmet Özdemir ise kendisini bildiğinden beri bu işi yaptığını ifade ederek, “Biz burada mangal kömürü üretmeye çalışıyoruz. Öncelikle odunları keseriz. Traktörlerle buraya taşırız. Ondan sonra bu meydanda üst üste yığarız. Sonra samanını atarız sonra toprağını atarız. Ateşini atarız 10-15 gün içerisinde kömür haline gelir. Her ocakta 7-8 ton mangal kömürü çıkar” diye konuştu. Sabah Özel
