ANASAYFA arrow right Güncel

Antep, en çok kayıp çocuk vakasının yaşandığı iller arasında yer alıyor

Antep, en çok kayıp çocuk vakasının  yaşandığı iller arasında yer alıyor
YAYINLAMA: 08 Eylül 2024 / 17.39
GÜNCELLEME: 08 Eylül 2024 / 17.39

KESK Gaziantep Kadın Meclisi, 2008 ile 2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu belirtti

KESK Gaziantep Kadın Meclisi Sözcüsü Gülfidan Özpolat, ‘’En çok kayıp çocuk vakasının yaşandığı iller arasında ilk üçte olduğu ifade edilen Gaziantep’te kayıp vakalarına dair resmi bir veri ve açıklamaya ulaşılamazken, İçişleri Bakanlığı 2019 verilerine göre Türkiye’de yılda ortalama 10 bin çocuk kayboluyor. Bu da günde yaklaşık 32 çocuğun kaybolduğu anlamına geliyor’’ açıklamasını yaptı.

Tam 8 yıldır kayıp çocuklara dair veri açıklanmıyor

Verilerin gizlendiğini kaydeden Özpolat, ‘’TÜİK 2016 yılından beri, tam 8 yıldır kayıp çocuklara dair veri açıklamayı bıraktı. Kaç çocuk bulundu, kaçı hala kayıp bilmiyoruz. 6 Şubat depreminin ardından Aile ve sosyal Hizmetler Bakanlığı refakatsiz bin 912 çocuğun bin 841'inin ailelerine teslim edildiğini açıklasa da, Gaziantep’inde içinde bulunduğu deprem bölgesinden çocuklarını arayan pek çok ailenin henüz çocuklarına ulaşamamış olduğunu biliyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Çocukların nerede olduğuna dair şeffaf bir açıklama yapılmıyor

Özpolat, ‘’Deprem bölgesinde 6 şubattan bu yana refakatsiz çocukların tarikat ve cemaat yurtlarına yerleştirildiğine dair haberler çıkmasına rağmen, kaç çocuğun kayıp olduğu ve refakatsiz çocukların nerede olduğuna dair şeffaf bir açıklama yapılmıyor. Yine ulaşılabilir TÜİK verilerine göre 2010-2014 yılları arasında mağdur çocuk oranının yüzde 76 artış gösterdiği görülüyor’’  dedi.

Kayıp, şiddet ve taciz gibi mağduriyet oranları arttı

Kayıp, şiddet ve taciz gibi mağduriyet oranlarının arttığına sözlerine ekleyen Özpolat, ‘’Küçük çocukların yaşadıkları bu mağduriyetlerin faillerine baktığımızda, failler arasında ebeveynlerin, yakın akrabaların veya ailenin yakın tanıdıklarının önemli bir oranı oluşturduğunu görüyoruz. Bu tablonun oluşmasının, iktidarın aileyi güçlendirme politikalarını, hane içindeki kadın ve çocukların yararını gözetmemek ve hatta zaman zaman canlarını tehlikeye atmak pahasına hayata geçirme ısrarından kaynaklı olduğunu biliyoruz’’ şeklinde konuştu. 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *