ANASAYFA arrow right Güncel

Antep’te 6 işçi kazalarda öldü

Antep’te 6 işçi kazalarda öldü
YAYINLAMA: 03 Ekim 2024 / 18.06
GÜNCELLEME: 03 Ekim 2024 / 18.06

Eylül ayında 152, yılın ilk dokuz ayında 1371 işçi hayatını kaybetti

11 ölüm İstanbul’da; 9 ölüm Adana’da; 8 ölüm Ankara’da; 7 ölüm Antalya’da; 6’şar ölüm Gaziantep ve Konya’da; 5’er ölüm Bursa, İzmir, Manisa, Samsun ve Tekirdağ’da; 4’er ölüm Hatay, Kocaeli, Sakarya, Tokat ve Zonguldak’ta; 3’er ölüm Çorum, Isparta, Kayseri, Kütahya, Muğla ve Şanlıurfa’da; 2’şer ölüm Adıyaman, Artvin, Balıkesir, Bolu, Burdur, Giresun, Kahramanmaraş, Kastamonu, Malatya, Mersin, Ordu ve Şırnak’ta; 1’er ölüm Afyon, Ağrı, Aksaray, Ardahan, Bartın, Bayburt, Bingöl, Çanakkale, Denizli, Düzce, Edirne, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Kilis, Mardin, Sivas ve Yozgat’ta meydana geldi…

2023 yılı SGK iş kazası istatistikleri açıklandı
4 Eylül’de SGK istatistikleri açıklandı. Buna göre 2023 yılında 1972 işçi hayatını kaybetti. On yıl sonra bir ilk gerçekleşti ve SGK, 2023 yılı için açıkladığımız 1932 iş cinayetinin üzerinde bir işçi ölüm sayısı açıkladı. Yıllardır İSİG Meclisi olarak açıkladığımız iş cinayeti raporlarında ölen işçi sayısının “şişirme” olduğunu iddia edenler bakalım şimdi ne diyecek?

Diğer yandan raporumuzda “en az” ibaresini kullanıyorduk. Zira açıkladığımız ölümler elimizdeki kısıtlı imkanlarla ulaşabildiklerimiz. Fabrikalardaki ve inşaatlardaki ölümlerde eksik kaldığımızı, ölüm bilgilerine ulaşamadığımızı belirtiyorduk. SGK istatistiklerine baktığımızda bu tespitimizin doğru olduğunu ve özellikle sanayi işkollarında çok daha fazla ölüm meydana geldiğini gördük. Diğer yandan SGK istatistiklerinde çocuk, kadın, göçmen işçi ölümlerinin daha az olduğunu, 6 ölüm dışında kendi nam ve hesabına çalışanların (çiftçi ve esnaf) yer almadığını ve zaten kayıtdışı ölümlere yer verilmediğini de gördük.

Bu değerlendirmeleri 9 Ekim Çarşamba günü saat 19.00’da İstanbul Tabip Odası ve TMMOB İstanbul İKK ile birlikte yapacağımız etkinlikte değerlendireceğiz. Benzer etkinlikleri Ankara, Kocaeli, Gebze gibi birçok bölgede yapacağız.

Oba Makarna fabrikasında patlama
15 Eylül’de Sakarya Hendek’te kurulu Oba Makarna fabrikasında değirmen bölümünde meydana gelen patlamada 27 yaşındaki işçi Mesut Şimay hayatını kaybetti, 6’sı ağır 30 işçi yaralandı. Patlama, olası bir toz (buğday unu) patlamasıdır.

Sorularımız var:

• “Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik” yükümlülüklerini yerine getirmiş midir?

• Haziran ayında bu işletme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetlenmiştir. Bakanlık denetimlerinde bu patlamaya sebep olabilecek eksiklikler tespit edilebilmiş midir?

• Eğer edildiyse işletmenin faaliyetleri neden durdurulmamıştır?

• Oba Makarna’da neden tam zamanlı bir iş güvenliği uzmanı istihdam edilmemiş, bunun yerine bir ortak sağlık ve güvenlik biriminden (OSGB) yarı zamanlı hizmet alımına gidilmiştir?

• Geçen sene TMO’nun buğday silolarında meydana gelen patlama sonrasında benzer riskleri taşıyan işletmeler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından titizlikle incelense ve eksiklikleri giderene kadar faaliyetlerine izin verilmese bu patlama meydana gelir miydi?

Çocuk işçiliğe karşı mücadeleye
Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında, var olmasının yegâne yolu ucuz (hatta MESEM ile bedava) işgücü ihracıdır. Bu aşamada “kullan-at işçilik” halini alan çocuk işçiliğin varlığı elzemdir.

2023-2024 eğitim öğretim döneminde en az 66 çocuk işçi hayatını kaybetti. Gördüğümüz en temel değişim çocuk işçi ölümlerinde ağırlığın kırlardan kentlere doğru kaymasıdır. Kırsal yoksulluğun devam etmesine rağmen çocuk işçi ölümlerinin kentlere kaymasının bazı nedenleri var. Zira kırsal yoksulluk bitmediği gibi derinleşerek devam ediyor. Ne var ki, kentsel yoksulluğun derinleşmesi, özellikle MESEM’de gördüğümüz üzere bizzat devlet politikalarıyla kitleselleştirilen çocuk işçilik ve tüm Anadolu kentlerinde yoğunlaşan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) gerçekliği artık çocuk işçi ölümlerini kent merkezlerine ve çeperlerine taşımış durumda.

Tarım işçisi çocuklar tamamen sosyal hayattan dışlandığı ve yerleşim merkezleri dışında hem yaşadıkları hem çalıştıkları alanda çevrelendiklerinden ötürü ölümleri devlet ve sermaye tarafından “görünmez” kılınıyordu. Oysa çocuk işçiler artık her yerde, kentlerin merkezinde, AVM’lerde, sokakta, şantiyelerde, sanayide ve OSB’lerde. Her ailede veya sülalede bir çocuk çalışıyor, her sokakta tanıdık bir çalışan çocuk var. Üretimden gelen bu gerçeklik çocuk işçiliği “görünür” kılıyor ancak çocuk işçilik; eğitim, öğrenim, yetişecek eleman argümanlarıyla “meşrulaştırılmaya çalışılıyor” ve ölümler maskeleniyor.

Bu noktada 2024-2025 eğitim öğretim yılı başlarken taleplerimizi hatırlatalım;

1- Çocuk işçilik yasaklanmalı, çocuk işçi çalıştıran patronlara en ağır cezalar verilmelidir.

2- Eğitim tamamen parasız olmalı ve müfredat aklın ve bilimin ışığında yenilenmelidir. Tüm Türkiye çapında okullarda bir öğün yemek verilmeli ve yoksul çocukların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır.

3- MESEM’ler bir eğitim-öğrenim işlevi görmemektedir. MESEM’li çocuklar işi bedava ve ağır koşullarda çalıştırılarak öğrenmektedir. Bu anlamda MESEM’leri revize etmek imkansızdır. MESEM’ler kapatılmalı ve mesleki eğitim yeniden yapılandırılmalıdır.

4- Beceri geliştirme programı adı altında hayata geçirilmeye çalışılan programlar iptal edilmelidir. Mesleki eğitim adı altındaki işçileştirme politikalarının mesleki ortaokullar eliyle 15 yaşın altına yayılması acilen engellenmelidir.

Eylül ayında en az 152 iş cinayeti
Yüzde 80’ini ulusal basından; yüzde 20’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla Eylül ayında en az 152, yılın ilk dokuz ayında en az 1371 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *