Kentimizde sebze ve meyvenin merkezi olan GATEM sebze halindeki esnaf, marketlerdeki fiyatların yüksek olmasının kendileriyle hiçbir alakası olmamasına karşın günah keçisi ilan edildiklerini vurguluyorlar. Zor şartlarda ayakta duran esnaf, bir çıkış yolu arıyor.
Araplar ürün alırsa satıyoruz, yoksa satamıyoruz
Mehmet Öztürk, “Üretime destek çıkılmayınca dışarıya bağımlı hale geliyorsunuz. Dışarıya bağımlılığı sona erdirmek için iyi bir tarım politikasının olması gerekiyor. Ayrıca küçük esnafa baskı yapılırken aynı baskı büyük esnaflara yapılmıyor. Artık satışlarımızı Araplar belirliyor. Araplar ürün alırsa satıyoruz, yoksa satamıyoruz” dedi.
Elimize fırsat geçti mi affetmiyoruz
Öztürk, “40 yıldan beri sebze halinde esnaflık yapıyorum. Türkiye’de yükselen bir ürünün fiyatı düşmüyor. Arz olursa sebze fiyatları yükselir, olmazsa düşer. Örneğin; bugün 12 liraya sattığımız domatesin kilogramını yarın 5 liraya satabiliriz. Buna karşın pirinç, yağ, şeker ve diğer ürünlerin fiyatları hiç düşmez. Bizler fırsatçı bir milletiz. Sanayiye gittiğinizde 10 liraya takılan ampule 200 lira istiyorlar. 200 liraya yapılan arabanın yağ bakımı bin 500 liraya yükselmiş. Yani elimize fırsat geçti mi affetmiyoruz” dedi.
Denetim yok, fakat bizler günah keçisi olduk
22 yılından beri sebze halinde esnaflık yaptığını söyleyen Mehmet Kutlar, “İşlerimiz iyi değil. Üretim ile tüketim bölgesinde denetim olması gerekiyor, ancak yok. Kilogramını 10 liraya aldığımız domatesi 12 liraya satıyoruz. Salatalık 1 ile 5 lira, kebaplık patlıcanı 10-12 liraya, söğürme patlıcanın kilogramını da 5 liraya satıyoruz. Denetim olmadığından bu fiyatlar marketlerde raflara inene kadar pahalanıyor. Çünkü denetim yok, fakat bizler günah keçisi olduk” ifadelerini kullandı.
Ayakta zor duruyoruz
Girdi maliyetlerinin arttığına dikkat çeken Kutlar, “2022 yılında kilogram başına 50 kuruş nakliye ücreti öderken, şimdi bin 500 TL veriyoruz. Yani nakliye tam üç katına çıktı. Diğer giderleri anlatmaya bile gerek yok. O nedenle şu anda ayakta zor duruyoruz” vurgusu yaptı.
Artan maliyetlerden bizlerde nasibimizi aldık
Hüseyin Güzel, sebze ve meyve fiyatlarının arz-talebe bağlı olduğunu belirtti. “Salatalığın kilosu 2 ile 7 lira arasında iken kabak 3 ile 8 lira arasında değişiyor. 10 çeşit domates bulunuyor. Ürünleri fiyatları kalitesine göre değişiyor. Sebze ev meyveler günlük olarak Akdeniz’den geliyor. Artan maliyetlerden bizlerde nasibimizi aldık. Geçen yıl 7 bin 500 liraya gidip-gelen nakliye aracı 25 bin liraya gidip gelmeye başladı. Dükkân kirası, işçilik ve diğer diğerler var. Dükkânın günlük gideri en az 500 lira.” dedi.
Sebze halindeki fiyatlar ile marketteki fiyatlar arasında çok uçurum var
Güzel, “Sebze halindeki fiyatlar ile marketteki fiyatlar arasında çok uçurum var. 5 liraya aldıkları ürünü 15 liraya satıyorlar. Çünkü denetim yok. Sebze ve meyve fiyatlarının yüksek olması ile bizim hiçbir alakamız ve ilgimiz yok. Ürün az olursa pahalı olur, fazla olursa ucuz olur. 2-3 yıl önce çöpe atılan patates şimdi altın kadar kıymetli oldu” açıklamasında bulundu. Fatma Karabacak