Erdoğan, yaptığı açıklamada, Türkiye'de son yıllarda aşı karşıtı kampanyalar sonucunda aşı tereddüdü ve aşı reddinin dikkat çekici boyutlara ulaştığına dikkat çekti. “Yedi yılda çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısı 183'ten 23 bine çıktı. 2019 yılının ilk dokuz ayında ise kızamık vakaları önceki yılın aynı dönemine kıyasla 5,2 kat artarak 2 bin 666’ya ulaştı” şeklinde konuştu.
Dünyada yaklaşık 20 milyon aşılanmamış veya eksik aşılı çocuk bulunuyor
Halen dünyada yaklaşık 20 milyon aşılanmamış veya eksik aşılı çocuk bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ülkemizde, 1981 yılında Genişletilmiş Bağışıklama Programı başlatılmış olup program kapsamında çocukluk çağı aşılama takvimimizde 13 hastalığa (boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, çocuk felci, suçiçeği, hepatit A, hepatit B ile S. pneumoniae ve H.influenzae tip b’ye bağlı invaziv hastalıklar karşı aşı uygulaması yapılıyor. Aşılar ülkemizdeki tüm çocuklarımıza ve risk grubunda olan erişkinlere ücretsiz olarak uygulanıyor. Aşılama takvimini tamamlayan bir çocuk; difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği ve aşı ile önlenebilen hastalıklarla oluşan ve tüm bu hastalıklar sonucu oluşabilecek sakatlık ve ölümlerden korunuyor” dedi.
Aşı ile önlenebilen tüm hastalıkları ortadan kaldırmaya çalışmaktayız
Erdoğan, hastalıkların insan hayatının başlangıcından beri var olduğunu ve insanların bu hastalıklara tedaviler ile çözümler aradığının altını çizdi. “Bu çözümlerden biri ve en efektif olanı elbette ki aşılar oldu. Şu an aile hekimleri olarak Genişletilmiş Bağışıklama Programı Genelgesi ile birçok hastalığa karşı doğumdan itibaren bebek ve çocuklarımızı aşılamaya devam ederek aşı ile önlenebilen tüm hastalıkları ortadan kaldırmaya çalışmaktayız” ifadelerini kullandı.
Aşıların geliştirilmesiyle birlikte aşı karşıtlığı da ortaya çıktı
Aşıların geliştirilmesiyle birlikte aşı karşıtlığının da ortaya çıktığı tespitini yapan Erdoğan, “Aşıların içeriğinde ki maddelerin zararlı olduğu, aşıların güvenli olmadığı, anne sütü alan bebeğin hiç hasta olmayacağı, temiz su ve gıda sebebiyle hastalıkların zaten yok olduğu ve aşı yaptırıp yaptırmamanın kişisel bir seçim olduğu gibi bir sürü yanlış bilgi bulunuyor. Ancak bilimin ışığında incelendiğinde tüm bu beyanların geçersiz olduğu kanıtlandı” şeklinde konuşma yaptı.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Erdoğan, konuşmasını şöyle bitirdi: “Aşı karşıtlığının artması durumunda ise daha önceden aşı ile prevalansı düşürülmüş hastalıkların gün geçtikçe sayılarında artış riski bulunuyor. Ayrıca aşıların kişilerin inisiyatifine bırakılması da toplumsal risk oluşturduğu için kanun koyucular tarafından aşılanmanın kanunen zorunlu hale getirilmesi ve aşı yaptırmak istemeyenlere cezai yaptırım uygulanması gerekiyor. En güzel örneğini COVİD pandemisi nedeniyle gördüğümüz üzere aşılanma ve tedbirler arttıkça vaka sayılarımız giderek azaldı.” Özer Karınca
RSS