Türkiye’de gerçek yargının hiçbir zaman olmadığını söyleyen İnsan Hakları Derneği Antep Şube Başkanı Bahri Oğuz, “Yargıya güven her yıl daha da azaldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne en fazla giden dava ve en fazla hak ihlali çıkan ülke yine Türkiye” şeklinde konuştu.
Adalete olan güven gün geçtikçe azalıyor
Oğuz, “Adalete olan güven gün geçtikçe azalıyor. Bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvurulardan anlıyoruz. Yargıya olan güvenin yeniden inşa edilesi siyasi iklimin barışçıl, huzur ve güven içerisinde hareket etmesiyle sağlanır” dedi.
2015 sonrasında baskıcı ve otoriter bir sisteme geçiş yapıldı
Türkiye’de 2015 sonrasında baskıcı ve otoriter bir sisteme geçiş yapıldığını ifade eden Oğuz, “2015 yılındaki 7 Haziran seçimlerinden sonra özellikle Kürt meselesinde güvenlikçi politikalarla şiddet ve çatışma ortamının yükselmesi ile birlikte baskıcı otoriter ve hak ihlallerinin doruğa çıktığı bir döneme girildi. Olağanüstü hal uygulamaları yaygınlaştı ve gelinen sürecin başlangıcı da bu. Türkiye’deki yargı da bu siyasi iklimden çok ciddi bir şekilde etkilendi. Türk yargısı hiçbir zaman bağımsız olmadığı için siyasi iklim her zaman yönlendirmiştir ve buna göre kararlar almıştır” ifadelerini kullandı.
Çok basit ve sıradan yargılamalarda bile çok ciddi hak ihlallerinin yaşandığını görüyoruz
Ülkemizde yargının hiçbir zaman olmadığına dikkat çeken Oğuz, “Siyasi iktidar doğrudan organik bağ ile bağlandığı yargı hiçbir zaman adil yargılama yapmadı. Bunu sadece cemaat yargılamaları ve son dönemdeki siyasi tutukluların olduğu yargılamalarla sınırlayamayız. Çok basit ve sıradan yargılamalarda bile çok ciddi hak ihlallerinin yaşandığını görüyoruz. Bu artık sıradanlaştı ve yaygınlaştı” açıklamasını yaptı.
Türkiye’de adalete olan güven yüzde 30’a düştü
Oğuz, “Türkiye’de adalete olan güvenin yüzde 30’a düştüğünü bundan yıllar önce Yargıtay başkanı dile getirmişti. Yargıya güven her yıl daha da azaldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne en fazla giden dava ve en fazla hak ihlali çıkan ülke yine Türkiye. Bu Türk yargısından çıkan kararların insan hakları ve evrensel ilkeler doğrultusunda çıkmadığını, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğinin bir göstergesi. Bu da insanların adalete ve yargıya olan güvenini düşürüyor” şeklinde konuştu.
Kürt meselesinin çözülmesi gerekiyor
Kürt meselesinin çözülmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Av. Oğuz, “Kürt meselesinin çözümü Türkiye’de ki demokratikleşmenin önünü açacak bir durum. Kürt meselesinin barışçıl ve diyalog içerisinde çözülmesi ülkedeki birçok sorunun çözümüne de yardımcı olacaktır. Bu mesele çözüldüğünde yargı ile ilgili problemlerde çözülecek, yargıya olan güven yeniden tesis edilebilecek. Hukuk inşası hukukun tam anlamıyla işletilmesiyle bile yeniden sağlanacak” vurgusu yaptı.
RSS