Yeşilay Gaziantep İl Temsilcisi Fatih Tamer, Yeşilay olarak bağımlılarla değil bağımlılıkla mücadele ettiklerini bildirdi.
Yeşilay haftası etkinlikleri kapsamında Şehitkamil İmam Hatip Lisesi öğrencilerine düzenlenen ve Okul Müdürü İbrahim Kutlu Özmatar'ın sunuşuyla başlayan seminerde, Fatih Tamer, Yeşilay'ın kuruluş hikayesinde bahsetti.
Tamer, 5 Mart 1920'de kurulan Yeşilay Cemiyeti'nin, İngiliz işgal kuvvetlerinin yanlarında gençlere dağıtmak üzere getirdikleri içkiler dolayısıyla gençleri, nesli ve ülkeyi korumak adına kurulan bir cemiyet olduğunu belirtti.
Kuruluş yıllarından itibaren mücadelesini sürdüren derneğin, son yıllarda iyice çığırından çıkan bağımlılıklarla mücadelesini artırdığını vurgulayan Tamer, şunları kaydetti:
''Yeşilay olarak bizler bağımlılarla değil bağımlılıkla mücadele ediyoruz ve bağımlılık yapan sigara, alkol, uyuşturucu, hap, kumar gibi tehlikeli alışkanlıkları özendiren, reklamını yapan ya da bunların gençleri etkilemesine engel olmayan herkese karşı durmaya çalışıyoruz. Hiçbir insanın bir başkasına zarar verme hakkı olmadığı gibi kişinin de kendisine zarar verme hakkı yoktur. Bu maddeleri üretenler ve satanlar canımıza, malımıza, aklımıza, neslimize ve nihayet dinimize de kastetmiş bulunuyorlar. Bu bağımlılıklara yakalanmak esas olarak köleleşmektir ve kölelik insan onurunun zedelenmesi demektir. Bizim inancımız da iyiliği emretmek kötülükten alıkoymak en önemli düsturlardandır. Dolayısıyla bu kötülüklerle mücadele etmek ve bu yeni sömürü düzenine karşı durmak, çağdaş köleler yaratmak isteyen bu gidişe dur demek gerekmektedir. Aksi halde bize sınırsız ihtiyaçlarımız olduğunu dikte eden kapitalist yaşam biçimi, tüketim çılgınlığı anlayışı içerisinde geleceğimizi karartmaya devam edecektir.'' Bağımlılığın son yıllarda Tv ve internet boyutunun da geliştiğini belirten Tamer, teknolojik ilerlemenin ahlaki gelişimi beraberinde getiremeyeceğini, özellikle internet bağımlıları üzerinde yapılan araştırmalarda 24 saat internetsiz bırakılan deneklerin uyuşturucu müptelalarının tepkilerine benzer tepkiler verdiğini ifade etti.
Öğrencilere ''Behlül'' isminin hatırlattığı şeyi soran Tamer, açıklamasını şöyle tamamladı:
''Gördüğünüz gibi bu isim bize iki yıl önce bir diziden hediyedir. Maalesef hatırladığımız hiç hoş bir şey değil. Oysa ki bizler bu ismi duyunca çok büyük ihtimalle Harun Reşit zamanında yaşamış Behlül-i Dana'yı hatırlayabilirdik. Bir tv programı zihinlerimizi nasıl yönlendirmiş sanırım bu en iyi örnektir. İşte bu yüzden ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini daha iyi anlamışsınızdır.''AA
Yeşilay haftası etkinlikleri kapsamında Şehitkamil İmam Hatip Lisesi öğrencilerine düzenlenen ve Okul Müdürü İbrahim Kutlu Özmatar'ın sunuşuyla başlayan seminerde, Fatih Tamer, Yeşilay'ın kuruluş hikayesinde bahsetti.
Tamer, 5 Mart 1920'de kurulan Yeşilay Cemiyeti'nin, İngiliz işgal kuvvetlerinin yanlarında gençlere dağıtmak üzere getirdikleri içkiler dolayısıyla gençleri, nesli ve ülkeyi korumak adına kurulan bir cemiyet olduğunu belirtti.
Kuruluş yıllarından itibaren mücadelesini sürdüren derneğin, son yıllarda iyice çığırından çıkan bağımlılıklarla mücadelesini artırdığını vurgulayan Tamer, şunları kaydetti:
''Yeşilay olarak bizler bağımlılarla değil bağımlılıkla mücadele ediyoruz ve bağımlılık yapan sigara, alkol, uyuşturucu, hap, kumar gibi tehlikeli alışkanlıkları özendiren, reklamını yapan ya da bunların gençleri etkilemesine engel olmayan herkese karşı durmaya çalışıyoruz. Hiçbir insanın bir başkasına zarar verme hakkı olmadığı gibi kişinin de kendisine zarar verme hakkı yoktur. Bu maddeleri üretenler ve satanlar canımıza, malımıza, aklımıza, neslimize ve nihayet dinimize de kastetmiş bulunuyorlar. Bu bağımlılıklara yakalanmak esas olarak köleleşmektir ve kölelik insan onurunun zedelenmesi demektir. Bizim inancımız da iyiliği emretmek kötülükten alıkoymak en önemli düsturlardandır. Dolayısıyla bu kötülüklerle mücadele etmek ve bu yeni sömürü düzenine karşı durmak, çağdaş köleler yaratmak isteyen bu gidişe dur demek gerekmektedir. Aksi halde bize sınırsız ihtiyaçlarımız olduğunu dikte eden kapitalist yaşam biçimi, tüketim çılgınlığı anlayışı içerisinde geleceğimizi karartmaya devam edecektir.'' Bağımlılığın son yıllarda Tv ve internet boyutunun da geliştiğini belirten Tamer, teknolojik ilerlemenin ahlaki gelişimi beraberinde getiremeyeceğini, özellikle internet bağımlıları üzerinde yapılan araştırmalarda 24 saat internetsiz bırakılan deneklerin uyuşturucu müptelalarının tepkilerine benzer tepkiler verdiğini ifade etti.
Öğrencilere ''Behlül'' isminin hatırlattığı şeyi soran Tamer, açıklamasını şöyle tamamladı:
''Gördüğünüz gibi bu isim bize iki yıl önce bir diziden hediyedir. Maalesef hatırladığımız hiç hoş bir şey değil. Oysa ki bizler bu ismi duyunca çok büyük ihtimalle Harun Reşit zamanında yaşamış Behlül-i Dana'yı hatırlayabilirdik. Bir tv programı zihinlerimizi nasıl yönlendirmiş sanırım bu en iyi örnektir. İşte bu yüzden ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini daha iyi anlamışsınızdır.''AA