Başta sektör temsilcileri ve Sivil Toplum Kuruluşları olmak üzere toplumun her kesiminin değerlendirmesinin alındığını, tarım ve ormana dair 25 yıllık yol haritasının belirlendiği 3. Tarım ve Orman Şurası tamamlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise şura sonunda hazırlanan sonuç bildirgesini kamuoyuna açıkladı.
3. Tarım ve Orman Şurası
kapsamında 21 çalışma grubu oluşturuldu
3. Tarım ve Orman Şurası kapsamında 21 çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grupları, toplumun tüm kesimlerinin ortak fikir ve düşüncelerini alarak, tarım ve orman üzerine bir çalışma belgesi hazırladı. Belgenin içerisinde tarımsal yapı dönüşümden, gıda güvencesine kadar birçok konu ele alındı.
Taklit ve tağşiş cezalarının etkin
caydırıcılığı için mevzuatta düzenleme yapılmalı
“Şura kapsamında 21 tane farklı isimde çalışma grubu belirlendi ve bunlardan bir tanesi de “Gıda Güvencesi” çalışma grubuydu” diyen Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilci Yardımcısı Canan Altan, “Tarım Şurası sonuç bildirgesinde açıklanan önerilerden özellikle gıda denetimlerinin ve etkinliğinin artırılması, taklit ve tağşiş cezalarının etkin caydırıcılığı için mevzuatta düzenleme yapılması ve gıdada bilgi kirliliği çıkaranlara cezai yaptırım uygulanması konuları ile ilgili bir an önce somut adım atılmasını bekliyoruz. Bu önerilerin hayata geçirilmesi işverenlerin nitelikli ve eğitimli personel ihtiyacını da bir anlamda zorunlu kılacak ve istihdam artışına imkan sağlayacaktır. Önerilerde belirtilen denetimlerin az ve verimsiz oluşu da sonuç bildirgesinde yer bulamamasına rağmen kamuda gıda mühendisi istihdamının azlığının bir sonucu olduğunun göstergesidir. Bakanlıktan bu yönde de mutlaka çalışma beklemekteyiz” şeklinde açıklama yaptı.
Gıda güvencesinde
başarılı olduğumuz söylenemez
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilciliği olarak, bakanlığın 3. Tarım Şurası’ndan daha önce de iller bazında toplantılar düzenleyerek ilgili kurumların görüşlerini almasının doğru bir tavır olarak değerlendirdiklerini ve devamının gelmesi gerektiğini kaydeden Altan, “Gıda güvencesi konusundan bahsetmişken bu konuda çok yapılan hatalardan bir tanesini düzeltmek isterim. Gıda güvenliği ile gıda güvencesi kavramları terminolojik açıdan farklı ancak sık karıştırılan kavramlardır. Gıda güvenliği; üretimden tüketicinin sofrasına ulaşana dek gıdalardaki olası fiziksel, kimyasal, biyolojik, mikrobiyolojik ve her türlü zararın öngörülmesini ve uzaklaştırılmasını temel alan tedbirlerin tamamını ifade eden kısa bir tanımdır. Gıda güvencesi ise insanların sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya sürekli erişebilmeleri durumudur. Özetle gıda güvencesinden bahsetmek için insanların ihtiyaç duydukları gıdaya ekonomik açıdan da sürekli erişebilmeleri gerekmektedir. Bu yüzden gıda güvencesi konusunun ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde ya da geri kalmış ülkelerde ne yazık ki başarıya ulaştığını söylemek pek de mümkün olmamaktadır. Sadece gelişmiş ülkelerin bu konuda çok daha başarılı olduklarını söylenebilir” diye konuştu.
Gıda ve tarım konusunda da bağımsız
olunmalı, yerli üretim esas alınmalı
Altan, “Gıda egemenliği ise halkın veya toplulukların ekolojik ve sürdürebilir yöntemlerle üretilen sağlıklı gıdalara sahip olma; kendi tarım sistemlerini, tarım ve gıda politikalarını belirleyebilmeleridir. Yani gıda egemenliğinden söz edilebilmesi için pek çok konuda olması gerektiği gibi, gıda ve tarım konusunda da bağımsız olunmalı, yerli üretim esas alınmalıdır” dedi. Hüseyin Karataş
3. Tarım ve Orman Şurası
kapsamında 21 çalışma grubu oluşturuldu
3. Tarım ve Orman Şurası kapsamında 21 çalışma grubu oluşturuldu. Çalışma grupları, toplumun tüm kesimlerinin ortak fikir ve düşüncelerini alarak, tarım ve orman üzerine bir çalışma belgesi hazırladı. Belgenin içerisinde tarımsal yapı dönüşümden, gıda güvencesine kadar birçok konu ele alındı.
Taklit ve tağşiş cezalarının etkin
caydırıcılığı için mevzuatta düzenleme yapılmalı
“Şura kapsamında 21 tane farklı isimde çalışma grubu belirlendi ve bunlardan bir tanesi de “Gıda Güvencesi” çalışma grubuydu” diyen Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilci Yardımcısı Canan Altan, “Tarım Şurası sonuç bildirgesinde açıklanan önerilerden özellikle gıda denetimlerinin ve etkinliğinin artırılması, taklit ve tağşiş cezalarının etkin caydırıcılığı için mevzuatta düzenleme yapılması ve gıdada bilgi kirliliği çıkaranlara cezai yaptırım uygulanması konuları ile ilgili bir an önce somut adım atılmasını bekliyoruz. Bu önerilerin hayata geçirilmesi işverenlerin nitelikli ve eğitimli personel ihtiyacını da bir anlamda zorunlu kılacak ve istihdam artışına imkan sağlayacaktır. Önerilerde belirtilen denetimlerin az ve verimsiz oluşu da sonuç bildirgesinde yer bulamamasına rağmen kamuda gıda mühendisi istihdamının azlığının bir sonucu olduğunun göstergesidir. Bakanlıktan bu yönde de mutlaka çalışma beklemekteyiz” şeklinde açıklama yaptı.
Gıda güvencesinde
başarılı olduğumuz söylenemez
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilciliği olarak, bakanlığın 3. Tarım Şurası’ndan daha önce de iller bazında toplantılar düzenleyerek ilgili kurumların görüşlerini almasının doğru bir tavır olarak değerlendirdiklerini ve devamının gelmesi gerektiğini kaydeden Altan, “Gıda güvencesi konusundan bahsetmişken bu konuda çok yapılan hatalardan bir tanesini düzeltmek isterim. Gıda güvenliği ile gıda güvencesi kavramları terminolojik açıdan farklı ancak sık karıştırılan kavramlardır. Gıda güvenliği; üretimden tüketicinin sofrasına ulaşana dek gıdalardaki olası fiziksel, kimyasal, biyolojik, mikrobiyolojik ve her türlü zararın öngörülmesini ve uzaklaştırılmasını temel alan tedbirlerin tamamını ifade eden kısa bir tanımdır. Gıda güvencesi ise insanların sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya sürekli erişebilmeleri durumudur. Özetle gıda güvencesinden bahsetmek için insanların ihtiyaç duydukları gıdaya ekonomik açıdan da sürekli erişebilmeleri gerekmektedir. Bu yüzden gıda güvencesi konusunun ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde ya da geri kalmış ülkelerde ne yazık ki başarıya ulaştığını söylemek pek de mümkün olmamaktadır. Sadece gelişmiş ülkelerin bu konuda çok daha başarılı olduklarını söylenebilir” diye konuştu.
Gıda ve tarım konusunda da bağımsız
olunmalı, yerli üretim esas alınmalı
Altan, “Gıda egemenliği ise halkın veya toplulukların ekolojik ve sürdürebilir yöntemlerle üretilen sağlıklı gıdalara sahip olma; kendi tarım sistemlerini, tarım ve gıda politikalarını belirleyebilmeleridir. Yani gıda egemenliğinden söz edilebilmesi için pek çok konuda olması gerektiği gibi, gıda ve tarım konusunda da bağımsız olunmalı, yerli üretim esas alınmalıdır” dedi. Hüseyin Karataş