Barışın tesis edilmesi için toplumda birlik sağlanmalı

Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Zeynel Kete, ‘’Barışın tesis edilmesi için toplumun varlığının, dirliğinin ve birliğinin de sağlanması lazım. Eğer toplum kendisi koruyamaz, varlığı, birliği tehlikeye düşer ve öz değerlerinden uzaklaşırsa o toplum kendi barışını da inşa edemez. Barış için köksüz, kültürsüz ve dilsiz toplum isteniyor, buna rıza göstermiyoruz’’ dedi. 

Bu coğrafya tekçi zihniyetlerin zulmünü gördü

‘Bu coğrafya neler görmedi ki’ diyen Kete, ‘’Bu coğrafya ilkleri gördüğü gibi, tekçi zihniyetlerin zulmünü de gördü ama hiçbir şartta umutsuzluğa kapılmadan hakikat ve özgürlük yürüyüşü destan yazdırdı, iz bıraktı. 1924 yılında tekçi, ulus-devlet anlayışı inşa edilirken, aynı zamanda ötekilerini de belirledi ve Anayasal çerçeveye oturttu. Egemen kesim ise bunu savaş, zorla ve katliamlarla yapmaktan vazgeçmediler’’ açıklamasını yaptı.

Bu topraklarda, yeni bir barışın, onurlu bir yaşamın mücadelesini veriyoruz

Kete, ‘’Takriri Sukün, Tekke ve Zaviye Yasası ve Köy Kanunu ile başlayan süreçte Kürtleri, Alevileri ve diğer sürekler kabul edilmedi. Demokratik talepleri ile başlayan zulüm günümüze kadar devam etti. Artık bu topraklarda, yeni bir barışın, onurlu bir yaşamın mücadelesini veriyoruz, adına da barış mücadelesi diyoruz’’ diye konuştu.

Uluslar devletler hiçbir zaman çözüm, adil, barış ve demokratik bir ortam getirmedi

Suriye’deki süreci halkın yakından takip ettiğini ifade eden Dem Parti Tunceli Milletvekili Ayten Kordu, ‘’Uluslar devletler hiçbir zaman çözüm, adil, barış ve demokratik bir ortam getirmedi. Suriye’de ve Rajova’da başta kadınların öncülüğünde ortak, eşit hakların ve inançların demokratik bir yaşam büyük bedellerle inşa edildi’’ ifadelerini kullandı.

Yürüyüşümüz Ankara’ya kadar devam edecek

Kordu, ‘’Daha önce söyledik, yine söylüyoruz; Kürt sorunu, demokratik, adil, barışçıl çözümü için bazı esaslar. Bu esaslardan birisi İmralı’da Öcalan’a uygulanan tecrit politikaları. Adil ve demokratik bir çözümün olması isteniyorsa tecrit politikaları kaldırılmalı, Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu iradeyi göstermeli. Halkımızla ortak yol yürüyüşümüz demokratik özgürlük yürüyüşü için. Bu yürüyüşümüz Ankara’ya kadar devam edecek’’ şeklinde konuştu.

Ailelerin avukatların görüşmelerine izin verilsin

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Tüm, ‘’Öcalan, 26 yıldan beri İmralı’da tecrit altında. Zaman zaman avukatları ve aileleriyle görüşmüş olsa da sürekli bir bahane üretiyorlar. Sürekli disiplin cezası ve avukat yasağı uygulanıyor. Eğer samimilerse bu yasakları kaldırsınlar. Ailelerin avukatların görüşmelerine izin verilsin’’ çağrısında bulundu.